Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni biriyle tanışmanın ya da eskiden tanıdığım biriyle yeniden görüşmenin, onunla buluşup hayatında neler olup bittiğini anlatmasını dinlemenin getireceği zorlukları yaşmak istemiyordum aslında. Kendi hayatımdan bahsedemeyecek kadar bıkkın olduğum için de öylece oturup onu konuşmaya yüreklendiridim olsa olsa. Bir yıldan fazladır hayatım hareketsiz geçiyor, çok basit şeyleri yapmak için hep çok fazla vakit harcıyorum. Kalbim ise dönüşüme uğramayan benzersiz buz saçaklarıyla dolu bir ay kolonisine benziyor. Daha önce de kendimi böyle hissettiğimi ve hiç değişmeyeceğini düşünürken işlerin hep değiştiğini biliyorum, ama işlerin gerçekten değişeceğine inanmak bana göre hâlâ zor.
Sayfa 56 - Sel YayınlarıKitabı okuyor
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Nisan 1940 (Garip I, 1941)
Reklam
Kızgın Şeylerin Altında
Hastaneleri sevmediğini biliyorum ama o tatilden kalbin durmadan dönmenin bir yolunu bulabilirdin. Birlikte ve ayrı ayrı bulduğumuz o kadar yol vardı sonuçta. Hiçbiri mi kalbinin durmadığı bir yere çıkmadı?
Chaol etrafında dönerek odayı inceledi. Alçak sesle "Rena Goldsmith'in şarkısındaki Fey kadının bahçesi bu." dedi. Altın rengi gözleri ışıl ışıldı. Celaena yutkundu. "Biliyorum, çok da müthiş değil..." "Daha önce kimse benim için böyle bir şey yapmamıştı." Chaol hayranlıkla başını iki yana sallayarak seraya baktı. "Hiç kimse."
Sayfa 185 - Celaena, ChaolKitabı okuyor
Bir şeylerin dışındayım biliyorum. Daha doğrusu bir şeyler bensiz sürüp gidiyor.
“Ben düşünceyi duygusallaş­tırmadığım ve zihinsel olarak kabul etmediğim sürece, hiçbir olumsuz düşüncenin kendini gerçekleştiremeyeceğini biliyorum. Onların korku telkinini benimsemeyi reddediyorum. Bu nedenle ben izin vermediğim sürece hiçbir şey bana zarar veremez.”
Reklam
Ben bu susuzluğu biliyorum ama bu susuzlukla ne yapacağımı bilmiyorum.
Sayfa 280
Amerika: yirmibeşbin tımarhane
Bütün o elektronik zımbırtıların altında, bu insanın dramı yatmaktadır. Yalnızlaşan, yabancılaşan, meta haline dönüştürülen bu insanı "kendine yeter" hale getirme ça-balarının ürünü olan bu elektronik buluşlar (videodan uzay araçlarına kadar tümü), bu insanı gitgide daha yal-nız, daha yabancılaşmış bir ortama sokmaktan başka işe yaramıyor. Bir adı da delilik (alien) olan bu yabancılaşma-yı günümüz Amerikan şairlerinden Allen Ginsberg "Ame-rika" başlıklı şiirinin bir yerinde şöyle vurguluyor: "En iyisi ulusal kaynaklarımı inceleyip onlara dönmek Ulusal kaynaklarım, biliyorum, iki parça esrar, Binlerce cinsiyet organı, saatte 1400 mil hızla giden bir özel basılmaz edebiyat ve yirmibeşbin tımarhane"¹ ¹.Amerika, Allen Ginsberg, Ada Yayınları, Çev. O. Duru - F. Edgü Bütün Batılıların, özelde de Amerikalıların hepsinin tımarhanelik olduğunu söylemek, kuşkusuz akla aykırı olur. Fakat yirmibeşbin tımarhanenin sayıldığı bir ülkede, tımarhanelerin dışında kalanların tımarhaneleri ulusal kaynakları arasında anmaları da anlamlı olsa gerek.
Sayfa 13
Beni seviyor, bunu biliyorum.
Sayfa 26 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayatım hep bir yol aramakla, sonra bir yol bulduğumu sanmakla geçiyor. Yolların bir kurtuluşa çıkmadığını uzun zamandır biliyorum. Bu yüzden işte, hiç olmazsa denize çıksın.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.