Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan densiz , haddsiz bir varlık; kendi ölçülerini Tanrı'ya da taşıyabiliyor. Hâlâ , "Tanrı zar atmaz." diyen Enistein'a Borh'un dediği yerdeyiz :"Tanrı'yı rahat bırak ! Tanrı'nın ne atacağından sana ne? " Bizim zarımız, altı-altı sınırında, Tanrı'nın zarını da öyle zannediyoruz , sekiz-sekiz de olabilir, sonsuz-sonsuz da ... Alt bir algoritma içinde yaşayan var olanlar olarak, üst algoritmaları,yalnızca bilmeye ve anlamaya değil, belirlemeye de çalışıyoruz.
Sayfa 75 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
İnsanların iç dünyasına ancak ayrıntıları bilerek girebileceğinizi bir öğrenebilsek. Canım bu kadar şeyi de bilmeye ne gerek var? diyerek hemen yorulmasak. Acaba bir gün insanımızı tanıyabilecek miyiz? Ne dersin?" "Efendim?" dedi delikanlı. "İnsanımız diyorum. Bizim insanımız. İthal malı insan değil, bizim insanımız; ithal malı bilim değil, bizim bilimimiz, ithal malı düşünce yerine bizim düşüncemiz. Biz daha çok bilim nakilciliğinden medet umduğumuz gibi, insan nakilciliğinden sonuç çıkarmaya çalışıyoruz. Şimdi Mustafa İnan'la uğraşacak yerde Newton'un hayatını okusaydık diye iç geçiriyoruz.
Reklam
Edep
" Bilene ve bilgiye saygı Allah'ın, Rasulallah'ın, alimlerin ve ariflerin hep emrettikleri temel bir edeptir. Biz bu edepten uzak olduğumuz için ne bilebiliyoruz ne de bilmeye çalışıyoruz."
Elimizde bütün cevaplar yok, öğrenebildiğimiz kadarını öğrenmeye çalışıyoruz, her şeyi de bilemeyiz. Yine de bilmeye susamış durumdayız. Ne olduğumuzu zannettiğimiz kişiyiz ne de olacağımızı umduğumuz kişi. Yunus’un “ Her dem yeniden doğarız “ dediği gibi, Saint-Exupery’nin “ Yaşamak yavaş yavaş doğmaktır, “ dediği gibi sürekli olup durmaktayız. Dünya ve zaman sürekli ayaklarımızın altından bir sel gibi akıyor, yere sağlam basmaya çalışıyoruz, bunun için sadece kendini bilmek çabası yetmez, bizi bilmek istediklerimizden gayrısına yönelten ne varsa onları unutmayı da öğrenmek gerekir. *
" Elde kalan günlerin değerini bilmeye ve ânı yaşamaya çalışıyoruz. "
öğrenebildiğimiz kadarını öğrenmeye çalışıyoruz, her şeyi de bilemeyiz. Yine de bilmeye susamış durumdayız. Ne olduğumuzu zannettiğimiz kişiyiz ne de olacağımızı umduğumuz kişi. Yunus'un "Her dem yeniden doğarız" dediği gibi, Saint-Exupery'nin "Yaşamak yavaş yavaş doğmaktır," dediği gibi sürekli olup durmaktayız.
Reklam
Alt bir algoritma içinde yaşayan ve var olanlar olarak, üst algoritmaları, yalnızca bilmeye ve anlamaya değil, belirlemeye de çalışıyoruz.
İnsan, bilinen ile bilinmeyenin sınırındadır daima. Zihnimizin bir kısmında; konuşulmamış ve dile gelmemiş olanın karanlığında oturan ve henüz varlığa bürünmemiş potansiyellerimiz yatar. Bu konuşulmamış yarımız kendimiz hakkında bildiklerimizi bazen yıkar geçer, bazen de onun yerini alır. Kendimizi bildiğimizi sandığımız kimi zamanlar,
238 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Puslu Kıtalar Atlası-İ. ANAR (Seyircisi misin hayatın yoksa kahramanı mı?!)
Ve bitti... Bir an hiç bitmeyecek sandım! Öyle güzel iç içe hikayeler vardı ki her an bir başkasının içine düşebilirim diye düşündüm ama olmadı! Kayıp gitti ellerimden
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
... Çok kitap inceledim bu uygulamada. Ama itiraf ediyorum en çok bu incelemeyi kafamda kurmakta zorlandım. Postmodernizm, iç içe anlatım, üst kurmaca... Ne çok hikayeye
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
bilim ve insan nakilciliği üzerine..
- Peki ayrıntılar ne olacak? Ah bu ayrıntıların önemini bir anlayabilsek. İnsanların iç dünyasına ancak ayrıntıları bilerek girebileceğimizi bir öğrenebilsek. Canım bu kadar şeyi de bilmeye ne gerek var? diyerek hemen yorulmasak. Acaba bir gün insanımızı tanıyabilecek miyiz? Ne dersin? + Efendim? - İnsanımız diyorum. Bizim insanımız. İthal malı insan değil, bizim insanımız; ithal malı bilim değil, bizim bilimimiz, ithal malı düşünce yerine bizim düşüncemiz. Biz daha çok bilim nakilciliğinden medet umduğumuz gibi, insan nakilciliğinden sonuç çıkarmaya çalışıyoruz. Şimdi Mustafa İnan’la uğraşacak yerde Newton’un hayatını okusaydık diye iç geçiriyoruz.
Sayfa 260 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“… Ne yaşadığımızı bilmeye çalışıyoruz. [... ] İnsan yaşamı olasılıklar alanıdır; hayal kırıklığı ile umut arasındaki, olası gerçekler ile imkânsız hayaller arasındaki bir mücadeledir.” -Maria Zambrano
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.