Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dinleyin Küçük Erkek Adam ve Küçük Kadın Adamlar;
Dinle Küçük Adam; Etrafın kendini büyük sanan küçük adamlarla çevrili, (Burada ki adam cinsiyetçi bir adam değil hem kadın adam hem de erkek adamdır.) Bir şey yapmak istediğinde yapamazsın diyecekler, Yapamadığında da neden yapamıyorsun diyecekler, Seni eleştirmek için türlü türlü bahaneler bulacaklar, Yakandan tutacaklar, paçandan
Dinle, Küçük Adam
Dinle, Küçük AdamWilhelm Reich · Cem Yayınevi · 202113,1bin okunma
91 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Marie Curie: ''Hayatta hiçbir şeyden korkmayın, yalnız her şeyi anlamaya çalışın.' ' Fernando Pessoa: ''Anlamaktan Yoruldum...'' Daha önce Nietzsche'nin, Halil Cibran'ın, Kafka'nın, Tesla'nın aforizmalarını okudum. Ama sizi temin ederim, böylesi bir, bir... ne, ne yazabilirim ki... Neyse, kitap ismiyle başlayalım. 'Anlamaktan Yoruldum' Bakın,
Anlamaktan Yoruldum
Anlamaktan YoruldumFernando Pessoa · Zeplin Kitap · 20221,715 okunma
Reklam
Ne kadar da yozlaştık ..
Müşterilerinden orta yaşlı olanı balık ekmeğinin fotoğrafını çekiyor, hemen arka fonda da dişsiz amca sırıtıyor. Gerçekten şaşırmamak işten bile değil! Sahi ne zaman bu kadar fotoğraf sevdalısı olduk, üstelik bu sayede her anımızı ölümsüzleştirmek adına bencilce yaşar olduk? Oysa insan bir kez olsun düşünmez mi o fotoğrafı paylaşırken, bulan var bulamayan var diye. Arkadaş listenden biri “bana ne kardeşim senin yediğin balıktan,” dese… Gerçi o zaman çare basit, onu arkadaşlık listenden silebilirsin, üstelik o sildiğin arkadaşınla tek muhabbet dahi etmedin, nereden tanıdığını ve ne zaman arkadaşlık listene eklediğini de bilmiyorsun. Terimlerimiz bile artık çok değişti; birbirlerinin telefonlarını inceleyen iki arkadaşın, “Seninki kaç mega piksel?” diye soruyor olması gibi. Eskiden olsa renkli mi renksiz mi, fotoğraf çekiyor mu ya da flaşlı mı diye sorardık. Derken dediklerimin temsilî resmi olan, ağzında sakız varmış gibi yayvan yayvan konu açan genç, “Ben fotoğraflarımı clouda yükleyeceğim, otuz iki gigabaytım nerdeyse doldu,” diye ekledi. Eskiden olsa filmdeki otuz altı pozun kaçının yanmadan çıkacağını düşünür, fotoğrafları saklamak için bir sürü albümler alırdık. Mum ışığında bakılan fotoğraflarımız vardı. Bir de şu selfie denilen çılgınlık yok mu, ne kadar yalnız olduğumuzun en büyük kanıtı. İnsan kendi fotoğrafını çeker mi hiç? Verirsin adam gibi birine çeker, ille fotoğrafçı olmasına da gerek yok hani.
Kimsesizler Postası
Kimsesizler Postası
67 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Bu Hayata Dayanabilen En İyi Kitaplardan Biri
YouTube kitap kanalımda Tezer Özlü'nün hayatı, bütün kitapları ve okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz : ytbe.one/4rhsgjdY_SQ Bir insanın anıları kaç puan eder? Anılar puanlanabilir mi? Tezer Özlü bir insanın tozlanmış anılarını dışarıya çıkmaya nasıl ikna edebilir? Keşke böyle bir kitap yazmasaydın Tezer. Anılar ne güzel
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,5bin okunma
“ALLAH yeniden başlayanların yardımcısıdır”
"ÜZÜLME! İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman, “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; Gece gibi kapkaranlık nefsini yak! “Derdim var” diyorsun; Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki dert sadece sende var. Şunu bil ki; sendeki derdi
Çok yoruldun. Bazı şeyler yolunda gitmiyor değil mi? Alıp başını çok uzaklara gitmek istiyorsun. Peki bu halinden Rabbinin haberi olduğunu hatırladın mi? Madem yapan bilir, bilen konuşsun: Şimdi sadece küçük bi adım atmalısın. Önce O'nun ismiyle başla. Kaçmak istiyorsun herkesten. Belki hayatın karmaşasından, insanlardan, yaşanmışlıklardan... Sadece biraz uzaklaşmak... Bunun en kolay yolu olarak da uykuyu seçiyorsun. Peki uyumak çözüm mü sence? Ya da bir şeylerden kaçmaya çalışmak mı demeliyim? Hoş, ne yapacağını da bilmiyorsun... Elbette seni de, bu üzerindeki hali yaratan da Allah. "Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. " Sonra at şu yorganı üstünden ve ne yapman gerekiyor onu düşün. Hepsini sırala. Yarım bıraktığın ne varsa bir yerden başla. "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" başla. Yatağına çekilmek yerine Hira'na çekil sen de. İşte o zaman her şey yoluna girecek.
Reklam
Lâ tahzen! (Üzülme!) Bir şey olmuyorsa: Ya daha iyisi olacağı için, Ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur. Şu uçan kuşlara bak! Ne ekerler, ne biçerler… Onların rızkına kefil olan Allah; seni mi ihmal edecek sanırsın! Yeter ki sen istemeyi bil.. Lâ tahzen! (Üzülme!) İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman: (cellecelaluhu),
Bir İmam ile bir papaz münazara yapmak için buluşmuş. İmamın, papaza ilk cümlesi, - "Papaz efendi, çoluk-çocuk nasıl?" olmuş. Papaz, kibirle yüzünü ekşitip: - "Hristiyan din adamıyla münâzaraya geliyorsun, daha papazların, papanın çoluk-çocuk edinmek gibi süfli (aşağılık) işlerle meşgul olmadığını bilmiyorsun öyle mi? Bu ne cehâlet!" İmam gülmüş, - "Bilmediğimden değil fakat kendinize bile yakıştıramadığınız, süflî yani iğrenç bulduğunuz, "eş ve evlât edinme vasfını" Allâh'a isnat edişinizdeki tutarsızlığı size söyleyeyim dedim." Bu son söz ile münazara sona ermiş.
208 syf.
8/10 puan verdi
Yalanın Erdemi, okuduğum en ilginç kurgulardan birine sahip bir kısa roman. Yalan, gerçek, yalanın gerçekle ve insanın her ikisiyle ilişkisini konunun özüne çok uygun bir kurguyla anlatıyor yazar. Anneannesiyle yaşayan anlatıcının bebeklikten yetişkinliğe kadar hikayesiyle beraber insan hayatında yalanla nasıl tanışır, gerek kendisine gerekse
Yalanın Erdemi
Yalanın ErdemiJoachim Zelter · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022184 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Bazı Insanlar Kendinizi Yalnız Hissetmenizden Başka Bir Işe Yaramazlar.
''Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek.'' Bugün bir dilek tuttum senden yana; kalktım son nefesimi dizlerinde uyuttum. Yokluğunda iki umut arasında elini tuttum son soluğumda. Kaç gündür tek bir kelimene hasret bekliyor olmak ne acı ... Kaç sene zamanı gelsin diye bekledim. Anlatabilmek için bekledim, anlaşılabilmek için bekledim. Başlasın diye bekledim. Sabahı bekledim geceyi bekledim. Buluşabilmek için bekledim, sabırdan bekledim, çaresizlikten bekledim. Plan yaparken bekledim, hayal kurarken bekledim. İnan diye bekledim.. Vazgeçiyorum ya senden panikle yine bekledim. Biliyorum uzun sürer kimi zaman toparlanmak. Anıların, hayallerin, ümitlerin ve cesaretin çaresiz. Yazıyorsun, nasıl bir sensizlikse bu, çıt çıkmıyor içimden cümlesindeki ''sızıyı '' anlar sanıyorsun. Oysa yazdıklarını yollayacağın adreste hala bekleyen var mı bilmiyorsun.. Sonra; sebepsiz geliyor aklına bir şarkı ,bir sürü sebebi ile... Hayat geçip gidiyor ömrümden, ben yine bekliyorum.. ''Ne kadar hatırlatsan kendini boş. Sensiz de seni sevebiliyorum.'' youtube.com/watch?v=3vNtVJ7... Keyifli okumalar.
Dokuza Kadar On
Dokuza Kadar OnÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 202321,9bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.