Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevdim Seni Dert etme kendine İnim inim inleme Sus! Bir kere dinle. Çıkarsız sevdim seni Üşürken ısınmaya hasret gecelerde
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
Reklam
Benim aziz Leylam, sevgili belam. Ya sen olmasan, ben ne bok yerim, neye yararım? Manasız bir otomatisme'in, manasız bir fiziğin, kahrolası boşluğunda, ben garip, ben duyan, ben yirmi dört saatte, yirmi dört bin parça olan, ne yapardım?
Yüzer… Dalar… Çıkar!.. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, yeni bir oyuncak görürüz çocukların ellerinde. Bu oyuncak, ilk kez Birinci Dünya Savaşı'nda gemilerin korkulu rüyası olmaya başlayan denizaltıdır. 1930'da, Sutdiffe Pressing şirketi tarafından üretilen "Undawunda" adlı oyuncak denizaltı kısa sürede gözdesi olur erkek
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ : SAAT 21-22 ŞİİRLERİ Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Bu zehir gibi günlerde Zorba'nın telgrafını aldım. «Çok güzel, yeşil bir taş buldum. Hemen çık gel. «Zorba.» önce kızmıştım. Milyonlarca insan, can ve kemiklerine güç verecek bir parça ekmekleri olmadığı için kıvranıp dize gelirken, bize çekilen bir telgraf, güzel bir yeşil taşı görelim diye, bin millik bir uzaklığı aşmamızı istiyordu! Güzelliğe lanet olsun, dedim, çünkü güzellik kalpsizdir ve insanın acısıyla ilgilenmez. Ama birden irkildim; kızgınlığım geçmişti bile, ve ben, Zorba'nın bu insanlık dışı çağrısının, içimdeki başka bir insanlık dışı haykırışa karşılık verdiğini anladım. İçimdeki vahşi bir kuş, kaçmak için kanat çırptı. Ama ben kaçmadım. Kaçmayı göze alamadım. Trene binmedim, içimdeki kutsal ve devce çağrıya kulak vermedim, korkusuzca bir akılsızlık yapmadım. Mantığın ölçülü, soğuk ve insanca sesine uydum. Kalemi aldım, Zorba'ya yazıp açıklamada bulundum. O da bana yanıt verdi: «Kusura bakma patron ama, sen bir kâğıt faresisin. Şu zavallı sen de, hayatında bir kez olsun güzel bir yeşil taş görebilirdin, ama göremedin. Vallahi işsizken bir yerde oturuyor ve kendi kendime düşünüyordum «Cehennem var mı, yok mu?» diye. Fakat dün bunu alınca şöyle dedim: «Bazı kâğıt fareleri için kesinlikle bir cehennem var.»
Reklam
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
Acı...! ! ! yazmak istıyorum sana.Bildiğim,bilmediğim tüm dillerde..önce yazmak sonra küfretmek..! ! Derin bir iç çekişsin sanki,sanki yüzmekten yorulmuş we bir okyanusta boğulmuş bir multeci..sanki dokuz doğurmuş bir anne,bir taze ölü kokusu bir hardal gazı saldırısında..! ! sen habil ile kabil'in hıncı,muhammed'in inancı,ibrahim'i yakmayan
Ey kadın Tanrıların en güzeli Arinna… Işığını gönlümün gözlerine saçarsın. Bu şair yüz bin kere tapınmak diler sana, Fakat sen bulut gibi yükseklerde uçarsın. Senden bir parça vardır her kadında muhakkak, Ey kadın Tanrıların en şanlısı Arinna!...
Sayfa 7
Hayat bize neyi, kimleri getirir bilinmez. İnsanı insan kılan da bu bilinmezlik değil midir? Sadık Yasızuçanlar bir başka kitabında bunu şöyle anlatır: "İnsan yağmur tanesi gibiymiş. Kimisi güle düşüyor kimsi çamura." Ne diyelim sevgili okur. Gül de dünyada, çamur da. Var olun. Sadık Yalsızuçanlar - Gerçeği İnciten Papağan Timaş
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.