Hiçbir şeyinle övünmemelisin. Komik bir anekdot gibi önemsiz bir şey bile kendini beğenme kaynağı olarak kullanılırsa ruhsal bir vebadır. Tevazu ışık kaynağıdır. Gurur ruhun bir hastalığıdır.
işin aslı tam da bu...
Herder ... bir misyoner tarafından başından aşağı su döküldüğünü fark eden, ölmekte olan bir köleye dair çarpıcı bir anekdot aktarır. Köle, bunu neden yaptığını açıklamasını istediğinde misyonerin cevabı şu olur: "Cennete gidebilmen için." Siyah köle buna karşı şöyle cevap verir: "Beyaz insanların bulunduğu bir cennete gitmek istemiyorum."
Reklam
Burada çok önemli bir anekdot aktarmakta fayda var. Emr-i itibariyi bir varlık olarak kabul edersek, mahlukatın tamamının yaratıcısı Allah olduğundan bunu da yaratanın Allah olduğunu kabul etmek zorundayız demektir. İçki içme örneğini düşünürsek, kişide oluşan içki içme meylini de Allah yaratmıştır, deriz. Burada ise cüz'i irade ve meyil tamamen göz ardı edilmiş olur ve kulun cezalandırılması adaletsizlik olur. Mantıken böyle bir durumda kulun cezasız kalması gerekir. Bu durumda burada büyük bir tezatlık oluşur. Çünkü Allah insana hem görmek fiilini verip hem de bakarsan seni cezalandırırım, dese bu zulüm olur. İnsan günlük yaşan- tısında kendi iradesi ile tercih ettiği şeylere bakarak da emr-i itibarînin müstakil bir mahluk olarak yaratılmadığını kolaylıkla anlayabilir.
Öğrenilmiş Çaresizlik.
İdeallerimizden kopup sıradan hayatlara nasıl razı olduğumuzu anlatan ilginç bir anekdot vardır. Hindistan'da yabani bir fil yavrusu yakalandığında, kalın bir zincirle büyak bir ağaca bağlanır. Yavru fil kaçmaya çalışır, ama başaramaz. Zamanla kaçma denemelerini burakır. O ağaçtan hiçbir zaman kurtulamayacağına inanır. Esareti öğrenmiştir artık. Bu aşamada ayağındaki zincir ağaçtan sökülerek bir odun parçasına bağlanır. Yavru fil her yürüyüşünde o odunun peşinden geldiğini görünce, hala o ağaca bağlı olduğunu düşünerek artık kaçma girişiminde bulunmaz. Başlangıçta yavru filin kaçabileceğine inancı vardır, ama kaçabilme imkanı yoktur. İkinci aşamada ise kaçma imkanı vardır, ama kaçabileceğine olan inancını kaybetmiştir çaresizligi öğrenmiş, özgürlüğün kendi elinde olduğunu unutmuştur.
Sayfa 12
geceleri bize öyküler anlatabilecek birileri var mı aramızda, bir bakalım, öykü, masal, anekdot fark etmez, düşünsenize, şansımıza içimizden biri Kutsal Kitap'ı ezbere biliyor olsa, dünyanın yaratılışından bu yana ne olup bittiyse üzerinden yeniden geçerdik.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bazı ebeveynlerin süreğen hatalarını açıklayan müthiş bir anekdot:
Ne anasının ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti.
Sayfa 21 - The Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
761 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.