️Etkileyici, sarsıcı, darmadağın eden ama aynı zamanda toparlayan bir kitap. Dostluğa bakışım değişti, tarihe bakışım değişti, Afganistan'a Kabil'e Pakistan'a Peşaver'e ilgim merakım arttı. Kendi hayatıma, Ülkeme şükürlerim arttı... Kitap yorumu yapmak ne haddime fakat hissettirdiği bazı şeylerden bahsetmek isterim sonra dönüp okumak ve
Uzun bir süredir inceleme yapmadım. Çünkü okuduğum film ve kitap incelemeleriyle kendi yorumlarımı karşılaştırınca ciddi bir fark gördüm ve yazdıklarımdan utandım. Adamlar oturup kitabı bitirip en güzel cümleleri ayırt edip bulabiliyorlar sonra da kitaptan örnek vere vere toplumsal analizinden karakter psikolojisine kadar verilmek istenen asıl
'' 'basarsan alırsın'lı 'koşu yoluma at'lı klasik bir maçtı. terden saçlarım birbirine yapışmış, boynumdaki kir çizgileri, güneşin altında başım zonklaya zonklaya oynuyordum. takım olarak ise gerçekten rezil bir durumdaydık. o kadar kötü bi durumdaydık ki kalecimiz kendini bilmez bi şekilde sanki sol açık gibi topu alıp karşı takımın kalesine
'' 'basarsan alırsın'lı 'koşu yoluma at'lı klasik bir maçtı. terden saçlarım birbirine yapışmış, boynumdaki kir çizgileri, güneşin altında başım zonklaya zonklaya oynuyordum. takım olarak ise gerçekten rezil bir durumdaydık. o kadar kötü bi durumdaydık ki kalecimiz kendini bilmez bi şekilde sanki sol açık gibi topu alıp karşı takımın kalesine
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.”
İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
Son günlerde öğrendiğim en muhteşem bilgi; bebekler yeni doğduğunda her şeyi kendisiyle bir bütün tek bir varlık olarak algılıyormuş. Uzmanlar bunu bebeklerin henüz algılarının gelişmediği için nesneleri ve kişileri ayrı ayrı kavrayamadığı gibi sebeplerle açıklasa da , bana tek bir şey düşündürdü ; O da bu dönemde bebeklerin varlığı en gerçek
Kitabı okumadan önce Aylin Balboa ve onun abisi hakkında bilgi sahibi olmanızı öneririm. Bunu bilip okuyunca normalde hissedeceğiniz acının belki 4. kuvvetini falan almış olacaksınız ama bilmeyip okununca da tadı çıkmaz diye düşünüyorum. Akıcı bir dili var ve ara sıra tebessüm ettiriyor. Benzer acıları yaşamış olduğunuzu görüp oh be diyeceğiniz bölümler olabilir. Oh be. Bir ben değilmişim.
"Abiye araba mı çarptı?" Ama insan gerçekten seviniyor, kontrolsüz bir şekilde. Hayır, sevincini gizlemeye de çalışmıyorsun işin ilginci. Hayat öyle güzel oluyor herhalde. "Abiye araba çarptı di mi?" Çünkü evet dersen sevineceğim. Ooh süper. Demek ki contaları yakan yalnız biz değiliz. Hadi bi' çay içip araba tarafından ezilmemiş, o tip acıları hiç bilmemiş, hatta genel olarak hiçbir şey bilmemiş o sıradan ve zavallı insanlara olan nefretimizi masaya yatıralım. Ben çilekli limonata da içebilirim. Çünkü neden içmeyeyim?