Dostoyevski'nin önemli klasiği 'Yeraltından Notlar'da geçen şu ifade özerklik ya da yanlış anlaşılmış biçimi ile bağımsızlık isteği ve aynı zamanda fark edilme, görülme ve ilgilenilme ihtiyacının nasıl birbirine paralel bir biçimde ilerlediğini göstermesi açısından önemlidir:
"Bütün gücümle, onlara ihtiyacım olmadığını göstermek istiyordum. Ama bu arada çizmelerimin topuklarını inadına yere hızlı vurarak gürültü de çıkarıyordum. Ama bütün bunların bir yararı olmuyordu.
“Hiç ilgilenmiyorlardı benimle."
Sayfa 61Kitabı okudu
Dostoyevski'nin önemli klasiği 'Yeraltından Notlar'da geçen şu ifade özerklik ya da yanlış anlaşılmış biçimi ile bağımsızlık isteği ve aynı zamanda fark edilme, görülme ve ilgilenilme ihtiyacının nasıl birbirine paralel bir biçimde ilerlediğini göstermesi açısından önemlidir:
"Bütün gücümle, onlara ihtiyacım olmadığını göstermek istiyordum. Ama bu arada çizmelerimin topuklarını inadına yere hızlı vurarak gürültü de çıkarıyordum. Ama bütün bunların bir yararı olmuyordu. Hiç ilgilenmiyorlardı benimle."
Sayfa 61Kitabı okudu
Çünkü; Gülten Akın, Dostoyevski, Tolstoy ve birçok klasiği, Nâzım Hikmet’i, bir zamanlar Yozgat’ta öğretmenlik de yapan Sabahattin Ali’yi çok erken tanıyan, uzun süre, eline ne geçerse durmadan okuyan, sokağa atılmış bir gazete parçası bile saldırısından kurtulamayan, yazılı her kâğıt parçasını kutsal sayıp yerden kaldırıp bir duvar kovuğuna koyan babaannesinin peşinden ayrılmayan bir meraktır.
Entelektüel altyapıyı oluşturan işte bu meraktır
Gülten Akın, Dostoyevski, Tolstoy ve birçok klasiği, Nâzım Hikmet’i, bir zamanlar Yozgat’ta öğretmenlik de yapan Sabahattin Ali’yi çok erken tanıyan, uzun süre, eline ne geçerse durmadan okuyan, sokağa atılmış bir gazete parçası bile saldırısından kurtulamayan, yazılı her kâğıt parçasını kutsal sayıp yerden kaldırıp bir duvar kovuğuna koyan babaannesinin peşinden ayrılmayan bir meraktır.
Ne yapıyor Köy Enstitüsü?
Alıyor çocuğu dünya kültürünü veriyor; Dostoyevski okutuyor, Tolstoy okutuyor, Balzac okutuyor, Mevlana okutuyor. Yani İslam klasiği de okutuyor, dünya kültürünü okutuyor, Yunan felsefesini okutuyor. Dünya müziğini öğretiyor.
Herkes bir veya birkaç enstrüman çalıyor; mandolin çalıyor, keman çalıyor, piyano çalıyor. Edebiyat öğretiyor, müzik öğretiyor, felsefe öğretiyor.
Köyde geçerli zanaat öğretiyor; arıcılık öğretiyor, duvarcılık öğretiyor, elektrikçilik öğretiyor. Ve dünya kültürü ile dünya sanatı ile donattığı, köyde işe yarayacak zanaat bilgileri ile teçhiz ettiği, silahlandırdığı bu çocukları mezun edip köye geri yolluyor.
•
İşte bu, dünya çapında bir eğitim ihtilalidir. Eğer devam etseydi, Türkiye bugün çoktan AB'nin de üyesiydi; AB'nin de öncüsüydü hatta.
Hiç kuşkunuz olmasın!
Sayfa 154 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Her kültür grubundan en azından beş, yapabilirseniz on en temel klasiği okuyun.
Mesela yerli edebiyatımızda roman alanında Yaşar Kemal'i, Yakup Kadri'yi, Halit Ziya'yı, Kemal Tahir'i, Sabahattin Ali'yi; öyküde Sait Faik'i; şiirde Cahit Sıtkı'yı, Orhan Veli'yi mutlaka okuyun. Dünya edebiyatında örneğin İspanyol kültüründen Cervantes'in Don Kişot'unu, Yunan yazar Kazancakis'in Zorba'sını, Fransız yazar Victor Hugo'nun Sefiller'ini, Avusturyalı yazar Kafka'nın Dava'sını, İngiliz yazar George Orwell'in Burma Günleri'ni, Amerikalı yazar Mark Twain'in Tom Sawyer'ın Maceraları'nı...
Ayrıca Rus klasiklerini de önemsiyorum, özellikle psikoloji öğrencileri için Tolstoy ve Dostoyevski'yi öneririm.
Böyle konuşunca hayretle bakarlar bana. ''Ama hocam ben psikolog olmak istiyorum, edebiyatçı değil ki," diyenler çıkar. Bence edebiyat dünyasında muhteşem bir insan laboratuvarı var ve biz henüz tam anlamıyla keşfedemedik. Bu deryadan kişinin ne anlam çıkaracağı ise tamamen kendi bilincinin gelişmişlik seviyesine bağlı...
İyi bir psikolog olmak istiyorsanız...
Yol göstermemi isteyen psikoloji öğrencilerine iki şey söylüyorum; İngilizceyi iyi öğrenin, böylelikle o dilde Çıkan çalışmaları takip edebilecek hâle gelirsiniz.
İki; kendi kültürümüz başta olmak üzere her kültür grubundan en azından beş, yapabilirseniz on en temel klasiği okuyun.
Mesela yerli edebiyatımızda roman alanında Yaşar Kemal'i, Yakup Kadri'yi, Halit Ziya'yı, Kemal Tahir'i, Sabahattin Ali'yi; öyküde Sait Faik'i; şiirde Cahit Sıtkı'yı, Orhan Veli'yi mutlaka okuyun. Dünya edebiyatında örneğin İspanyol kültüründen Cervantes'in Don Kişot'unu, Yunan yazar Kazancakis'in Zorba'sını, Fransız yazar Victor Hugo'nun Sefiller'ini, Avusturyalı yazar Kafka'nın Dava'sını, İngiliz yazar George Orwell'in Burma Günleri'ni, Amerikalı yazar Mark Twain'in Tom Sawyer'in Maceraları'nı... Ayrıca Rus klasiklerini de önemsiyorum, özellikle psikoloji öğrencileri için Tolstoy ve Dostoyevski'yi öneririm.
Sayfa 272 - Doğan Cüceloğlu
bir Dostoyevski klasiği...
''...çünkü kendilerini aşağılanmış, ezilmiş saymayı, bundan yüksek sesle yakınmayı çok seven insanlar vardır .''
Sayfa 52 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Fyodor Dostoyevski acı klasiği Yeraltından Notlar’a şu sözlerle başlar:
“Ben hasta bir adamım.… Kindar bir adam. İtici bir adamım. Ciğerimin hastalıklı olduğuna inanıyorum.”
Bu, kaos ve çaresizliğin yeraltı dünyasında yaşayan sefil ve kibirli bir insanın itirafıdır.
Sayfa 130Kitabı okudu
