Bir kadın bakışıyla okuyunca ilk başta schopenhauer düşmanı olabilmeyi mümkün kılan, anti- feminist bir kitap gibi geldi. çok kınadım, "hay senin filozofluğunu.. eşek kadar adam olup filozof olmuşsun da o dar kafanı aşamamışsın!" bile dedim.
Velakin sonra ileri bölümlere geldim, kadınların bakış açısına dair bazı açıklamalar da vardı ve bazen çirkin olabilmesine rağmen doğruydu. o an şunu fark ettim. bir erkek de belki kadınların bakış açılarının anlatıldığı yerlerde kadınlardan soğuyabilirdi. aslında gerçekten kadın ve erkek acı gerçekleri olan birer cinsti ve schopenhauer de bunu açıkça yüzümüze vurabilen bir filozoftu...
Kitapta cinselliğin sadece içgüdüsellikten ibaret oluşu ve iki tarafın da cinsellik yaşanmadığı sürece aşkını sürdürebilmesi, erkeklerin çok eşliliğinin böylesine savunulup kabul kazanabilmesi, kadın ve erkeğin karşı cinste aradıkları ve kadına evinin kadını çocuklarının anası rolünün bahşedilmesi...
İlginç bir kitap, kısa da hem şıp diye bitiyor... belirli bir olgunluğa gelip sağlam sorgulama yetisi geliştiren herkes okumalı bence.
