Günlerden bir gün çeteden biri şöyle demeye başlamış: "Kardeşler, bırakalım bu hırsızlık işlerini; bir anlamı yok bunu sürdürmenin; baksanıza, hayatımız yine kötü, yine sürünüyoruz!" Böyle dedi diye arkadaşları onu uyurken boğmuşlar. Öyküyü anlatan hırsız, öldürdükleri arkadaşlarını çok övdü. Ondan sonra üç kişiyi daha öldürmüş, "Kılım bile kıpırdamadı sonraki üç kişiyi öldürürken," dedi. "Ama o arkadaşıma hâlâ yanarım! Çok iyi bir insandı... akıllı, neşeli, temiz kalpliydi." "O zaman niye öldürdünüz?" dedim. "Sizi ele vereceğinden mi korktunuz?" Adam bu sözüme içerledi: "Yok," dedi, "hiçbir paraya bizi ele vermezdi o! Yani onunla arkadaşlığımızı sürdürebilmemiz biraz zorlaştı, anlatabiliyor muyum, biz hepimiz günaha batmıştık; o, aramızda evliya gibiydi... bir namus anıtı... Tatsız bir durumdu!"
Böyle bir seneden beri doldurulan bir toptan, böyle pek az zarar ile kurtulmak hârikadır. Böyle pek büyük bir nimete karşı, şükür ve sürur ve sevinç ile mukabele etmek gerektir. Bundan sonraki hayatımız bize ait olamaz çünkü müfsidlerin planlarına göre, yüzde yüz mahv idi. Demek, bundan sonraki hayatı kendimize değil belki hak ve hakikate vakfetmeliyiz. Şekva değil, şükrettirecek rahmetin izini, yüzünü, özünü görmeye çalışmalıyız.
Sayfa 233 - EnvarKitabı okudu
Reklam
“İnsanlar hiç ummadığın şeyler yapabilirler Kate.”
"Neyse, boş ver. Bizi ve öğle arası maskaralıklarımızı deli gibi kıskanıyorlar. LABORATUVARDAKİ HAVALI ÇOCUKLARIZ."
Eksik tamamlamakla geçiyor hayatımız. Ama her nedense hayatta eksik olan hep bir sonraki adım oluyor.
Hayattaki en önemli şeyler genellikle en sıkıcı olanlardır.
Sayfa 93 - YabancıKitabı okudu
Reklam
357 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.