Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sevgi, doğası gereği bilgece bir kavram olmalıdır. Çünkü bir şeyin özünde ne kadar bilgi varsa o kadar sevgi vardır. Buna mukabil, oldukça doğaldır ki doğasını anlamadığın, doğasına saygı duymadığın bir şeyi sevmen mümkün değildir. Sevilmeyi herkes ister, fakat kendi doğamızı bilmediğimiz şartlarda başkasının doğasını bırakın anlamak, keşfetmek bile mümkün değildir. Keşfetmediklerini sevebilmek mümkünsüzdür. Önüne hazır sunulanları, çaba göstermeden elde ettiklerini sahiplenir miydin gerçekten de? Yolun kendisi olmadan yolcu mu olduğunu iddia ediyorsun? Geçip giden biri olmayasın? Sevebilmek de kesinlikle bir yetenek olmalıdır. Sevgini yeteneğe dair yapan muhtemeldir ki çabanın kendisidir. Çaba göstermeden yeteneğini keşfetmen mümkün değildir. Yani kendini keşif için gösterdiğin çabadan daha büyük bir sevgi ve mutluluk kaynağı yoktur. Çaban ölümsüzdür. Ve sıklıkla bir tutkuya dönüşür. Keşfeden yaratır, yaşamın özünü doğadan çekip çıkartır. Doğa inanılmaz yaratıcı bir öze sahiptir. Bu öz, ruhun ölümsüz enerjisidir." İ.S. 4.4.2024
17. Bölüm Akıl ve Tutkuya Dair
Çünkü tek başına hükmeden akıl, kısıtlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise, kendisini yok edene kadar yanan alevdir.
Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Akıl ve Tutkuya Dair
Aklınız ve tutkunuz denizlere açılmış ruhunuzun dümeni ve yelkenleridir. Yelkenleriniz ya da dümeniniz parçalanırsa, oraya buraya savrulup sürüklenmekten ya da denizin ortasında hareketsiz kalmaktan başka bir şey gelmez elinizden. Çünkü tek başına hükmeden akıl, kısıtlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise, kendisini yok edene kadar yanan alevdir.
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
55 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İnsan hep hayatı öğrenme çabası içerisine girmiştir. Bu kitapta hayatın gizemlerine açılan kapının eşiğinden geçeceksiniz. Her adımda karşınıza çıkacak Aşk’a Dair, Evliliğe Dair, Çocuklara Dair, Vermeye Dair, Yemek ve İçmeye Dair, Çalışmaya Dair, Neşe ve Kedere Dair, Evlere Dair, Elbiselere Dair, Alım ve Satıma Dair, Suç ve Cezaya Dair, Kanunlarımıza Dair, Özgürlüğe Dair, Akıl ve Tutkuya Dair, Istıraba Dair, Kendini Tanımaya Dair, Öğretmeye Dair, Dostluğa Dair, Konuşmaya Dair, Konuşmaya Dair, İyi ve Kötüye Dair, İbadete Dair, Hazza Dair, Güzelliğe Dair, Dine Dair, Ölüme Dair konuları hayat denilen yapbozun birer parçaları… Kitaba gelecek olursak elli dört sayfadan oluşan incecik bir kitap olmasına rağmen içindeki yazılanların anlamı üzerinde düşünecek olursak çoğu kalın kitaplara rağmen daha ağır basar. Bu ağırlık konusu sizlerde okumakta zorlanma gibi bir düşünce içine sevk etmesin zira içerdiği konuların ağırlığından bahsediyorum. Hem felsefi açıdan hem de dini açıdan ele alacağımız bu kitapta El Mustafa adındaki karakter yıllarca kaldığı şehirden ayrılırken ahali tarafından durdurulup kendisine yukarıda bahsettiğim konular hakkında sualler sorulur. Her soru soran konuyla alakalı kendisini bir düşünce içine sokmasını ister. El Mustafa sorulan her soruya yaşamdan, dinden, hayat felsefesinden cevaplar verir. Emin olun ki sizde kitabı okurken bu konulardan kendinize düşen payı alıp düşünceler içerisinde bulacaksınız kendinizi. Okuyucusunda derin analizler bırakacağını düşündüğüm bu kitabı bütün okur severlerin okumasını tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,4bin okunma
Aşk u alaka bahsinde aşkın başlangıcı "görme" , sonucu da "bakma"dır. İlk görüş anında başlayan ilginin sırası ile sevgiye, bağlılığa, kalbin erimesine, tutkuya, özleme ve nihayet aşka dönüşmesinin bir tek gayesi vardır; sevilenin yüzüne bakabilmem, o ilk görüş anının lezzetini ve hazzını derece derece artırarak kemale erdirebilmek.
"Sizin şu fani dünyanızda," diye karşılık verdi hayalet, "bizi tanıdığını söyleyen; tutkuya, gurura, kötü niyete, nef­rete, kıskançlığa, bağnazlığa ve bencilliğe dair ne varsa bizim ismimizle yapan, aslında bizi ve akrabalarımızı hiç mi hiç tanımayan insanlar var. Bunu asla unutma ve yapılanların kabahatini bize değil, onlara yükle."
Reklam
"Nietzsche, Viktorya döneminin cinselliğe dair her şeyi bastıran yapısını hararetli bir biçimde eleştirdi. Kilise, tutkuya karşı onu keserek savaşıyor, hem de kelimenin her anlamıyla. Pratikleriyle, tedavi yöntemleriyle, hadım etmesiyle.. Cinselliği günahkar bir şey haline getiren ilk şey, yaşama karşı hıncı temel alan Hıristiyanlıktı. Sağlığı, cinsel yolla bulaşan hastalıkların başına sardığı ve bir türlü geçmek bilmeyen belalarla sürekli tehdit edilen biri için oldukça ironik düşünceler."
Akıl ve Tutkuya Dair
Çünkü tek başına hükmeden akıl, kısıtlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise, kendini yok edene kadar yanan alevdir.
Akıl ve Tutkuya Dair
Ruhunuz çoğu zaman bir savaş alanıdır, burada aklınız ve yargılama gücünüz, tutkunuz ve iştahınıza karşı savaşır
56 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın arka kapağında her şeyi tüketen bir tutku, saplantılı bir aşk diyor ama ben 50 sayfalık bu kitapta saplantıyı, aşkı ve tutkuyu birbiriyle ilişkisine rağmen çok incelikli olarak ayrılmış buldum. Ernaux, yine o meşhur sadeliği ve çıplaklığı içinde, evli bir adamla olan ilişkisine dair, ilişkinin gerçeklerini göz ardı etmeden yaşadığı yoğun tutkuyu sergiliyor. Tutkunun insanı kendine hapsettiği yoğunluğu deneyimliyor Ernaux ama bunu farkındaklıkla ve bilinçle yaşıyor. Böylesi yoğun, yalın bir tutkuya izin veriyor, yaşamak istiyor bu duyguyu. Sonuna dair gerçekçi bir öngörüde bulunabiliyor, ilişkinin sınırlarını zorlamıyor. Ben burada daha çok kabulle gelen bir tercih görüyorum, kendine bu duyguyu yaşatma izni görüyorum. “ … şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir.” cümlesiyle bitirmesi boşuna değil. Tutkunun her zaman yaşanış biçimi bilinç düzeyinde olmuyor. Bir şeyi seçmekle ona düşmek arasında dağlar kadar fark var. Özgürleşme ve köleleşme orada yollarını ayırıyor. Muhakkak ki tutku bir yerlerde seni yakalayacak Can, yakalasın. Belki bir ilişkide, belki bir uğraşta, belki bir fikirde. İnsanın kendi sınırlarını zorlayan ve bir yandan da yaşama dair coşkusunu artıran böylesi kıymetli bir duyguyu es geçmeni dileyemem ama dilerim ki onu seni özgürleştiren bir bilinçle deneyimlersin her uğradığında…
Yalın Tutku
Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20223,922 okunma
Reklam
bizi tanıdığını söyleyen; tutkuya, gurura, kötü niyete, nef­rete, kıskançlığa, bağnazlığa ve bencilliğe dair ne varsa bizim ismimizle yapan, aslında bizi ve akrabalarımızı hiç mi hiç tanımayan insanlar var.
Kendi kendimden sıvışıp bu dünyada gölge gibi yürüyordum. Kendimden kaçtıkça içimdeki yakalanma duygusu daha büyük bir tutkuya dönüşüyordu.
Sayfa 12
147 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Eşekli Kütüphaneci her kitapseveri yüreğinden vuracak, iz bırakacak bir kitap. Anlatılanların gerçek olması, dilin sade, konunun akıcı ve yerel unsurlar barındırması, yazarının da Fakir Baykurt olması Eşekli Kütüphaneci’nin albenisini arttırıyor. Kitapsever olmak, günümüzde bir ayrıcalık. Sevginin tutkuya dönüşmesi elbet bir emek ve zaman işi. Mustafa Güzelgöz bir sevgi emekçisi. Nasıl ki sevgi paylaşıldıkça çoğalıyorsa Mustafa Güzelgöz de içindeki kitap sevgisini hemşehrileri ile paylaşmak istiyor. Bunu kendine vazife biliyor. Türkiye’de üniversitede kütüphanecilik bölümünün açılmasına önayak oluyor. Ürgüp’de atıl durumdaki kütüphaneyi ayağa kaldırıyor. Eski yazı bilmese de Abdülmecit’in şahsi kitaplığından gelen eserlere bakım yapıyor; korumaya alıyor. Yolu bile doğru düzgün olmayan köylere eşek- katır sırtında kitap götürüyor. Kapatılan köy odalarını kütüphaneye dönüştürüyor. Çöle su götürüyor. Her şey çok güzel de hikayede diğer kahramanlara hiç değinilmiyor! Aziz babanın hikayesi, abisinin hikayesi, vb. Ön planda sadece Mustafa Güzelgöz var. Çok bahsettiği Refik Başaran’a dair hiç bir ayrıntı yok. Atatürk sonrası Türkiye için yaptığı tahliller çok doğru. Karanlık-aydınlık metaforu çok yerinde kullanılmış. Sade, akıcı bir kitap. Köy enstitüsü mezunu Fakir Baykurt’un ölmeden önce yazdığı son kitabı okurken kimi yerde umutlandım, çokça yerde üzüldüm. Keyif alarak okudum. Tavsiye ediyorum :)
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,6bin okunma
629 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.