Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Her şeye katlanacağım, hepsine dayanacağım. Çünkü içimde hiçbir şeyin ezip yok edemeyeceği bir zevk var ki o da, direnişim ve gücümdür.” Maksim Gorki
Bu mu ömrünün özeti
Sen de uzak ülkelerden dönüyorsun Ve bana bütün söyleyebildiklerin, Akşam evinin eşiğine oturmuş Serinleyen birinin, Aklına gelebilecek düşünceler. Peki, ne anlamı var öyleyse; Bunca yolculuğun. Louis Aragon
Reklam
"Çevreme kaygılı gözlerle baktım, şimdiden başka bir şey yoktu. Şimdileri içinde kabuk bağlamış, hafif ve sağlam mobilyalar, bir masa, bir yatak, bir aynalı dolap ve... ben. Şimdinin gerçek özü kendini açığa vuruyordu: Şimdi var olandı, şimdi olmayan hiçbir şey var değildi. Geçmiş var olan bir şey değildi. Hem de hiç. Ne eşyada ne de düşüncemde. Kendi geçmişimin benden kaçtığının çok uzun zamandan beri farkındaydım. Ama önceleri ulaşamayacağım bir yerde olduğuna inanıyordum. Benim gözümde geçmiş bir tür emeklilikti sadece: Bir başka var olma biçimi, bir tatil ve hareketsizlik haliydi. Rolünü oynayan her olay, usulca bir kutunun içine çekiliyor ve bir fahri olaya dönüşüyordu: Hiçliği düşünmek bu kadar zordur işte. Artık biliyorum: Şeyler göründükleri gibi, onların ardında... hiçbir şey yok."
Sayfa 143 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bir hece var dilimde, Bedenimin başkentinde. Duyan yok sesimi, Sen’den gayrı, Sen’den gayrı.
Gitme, kal! Gitme, kal Ya da beni de yanına al da kalmayayım Bir başıma bu diyarda Sensiz olamam, yapamam Beni de al yanına Kokun artık yok buralarda Duyabilmemin bi’ yolu var da
Mülteci
Mahmutpaşa'da iki dükkâncığı var topu topu Balat'ta bir fabrikacığı var işte Emirgân'da bir yalıcığı var o kadar Bir karıcığı var, üç tanecik kapatması Kalbi var azıcık, şekeri var epeyce Daha daha bir hususiciği Akşamdan akşama iki okka viskiciği Mapusda bir mahdumcuğu Genelevde bir kerimecağzı var Okur-yazarlığı? Okur-yazarlığı yok.
Sayfa 119 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
330 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Bir Kayseri Masalı
Serinin üçüncü kitabı olan bu kitap kurgusal anlamda serinin en zayıf kitabı diyebilirim. Diğer kitapların aksine çok olay yok bu kitapta dörtleme tamamlansın diye yazılmış gibi. Yazarın dikkat çekmeye çalıştığı konular çevrecilik vs. Serinin genel temasıyla uyumlu konular olmasının yanı sıra bir de son zamanlarda iyice yaygınlaşan sebepsiz yere açılan, tuhaf davalara değinilmiş. Kitabı okurken rahatsız oldum açıkçası çevreci bir insanın et yemesi ile ilgili doktor tavsiyesi gibi bir açıklama yer almakta bunu biraz garip bulmakla birlikte yazarın Kayseri'nin tarihi güzelliklerini yansıtma şeklini gerçekçi bulamadım açıkçası çok. Öncelikle karakterlerimiz sürekli bir mantı yeme derdindeler sonrasında anadolu insanı romantize edilmiş durumda bir miktar. Yine serinin diğer kitaplarında da olduğu gibi toplumsal problemlere aşırı bir değinme mevcut Buket Uzuner'in istisnasız bütün eserlerinde olan ve okuyucuyu sıkan bir durum bu. Dediğim gibi bu kitap yazılmış olmak için yazılmış gibi mitolojik unsurları zorla aralara sıkıştırmaya çalışmış gibi bir hava var eserde. Bu kitap serinin diğer kitaplarından farklı olarak mitolojiden ziyade insani konulara ağırlık verilmiş, eserde karakterlerden birisinin uğradığı bir ensest de söz konusu. Maceraya bir durağanlık vermiş bu kitap okurken en zorlandığım bu oldu.
Hava
HavaBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20181,777 okunma
Her şeyin bir fiyatı var dünyada. Bedeli ödendikten sonra satın alınamayacak şey o kadar az ki! Her eşyayı, her kişiyi, her duyguyu dikkatle incelersen bir yerinde mutlaka fiyatının yazılı olduğunu göreceksin. Yalnız boşuna bakma aynalara, bir senin fiyatın yok ve bir senin bedelin ödenemez dünyada.
Sayfa 235Kitabı okudu
Rabıta nedir?
Önce durumu özetleyeyim ondan sonra asıl konuya geçeceğim. Aramızda birçok anne vardır, hepinizin de ellerinden öperim. Siz yeni doğmuş bir bebeğinizin nasıl bir durum içerisinde olduğunu, hasta mı? sıkıntıda mı? iyi mi? kötü mü? Nasıl bir psikolojide olduğunu kolaylıkla ondan okuyabiliyorsunuz değil mi? Ya da çocuğunuz konuşmayı bile doğru dürüst öğrenmemiştir, onun ne dediğinden hiç kimse anlamaz, ama siz onun ne dediğini kolaylıkla anlarsınız değil mi? Çünkü aranızda gönül bağı var. Ve o bağ yoluyla onun kalbinde ne var ne yok kolaylıkla kendi içinizde bunu görebiliyorsunuz. İşte rabıta, şeyh ile mürid arasın da bulunan gönül bağı sayesin de gönülden gönüle bilgi ve idrak naklidir.. Ama bunlar taa Peygamber efendimizin zamanında kalmış şeyler. Tıpkı hayatlarında bir kez birbirlerini görmemiş Üveysi Kârani ile Peygamber efendimiz arasında ki gönül bağı sayesinde, birbirlerine bilgi ve idrak nakli gibi. Günümüzde böyle mi? Yok rivayetlerden, yok kıssalardan, yok sağdan soldan çalıp çırpmadan, mıy mıy mıy mıy karınlarından konuşmadan, Hayatlarında bir kez olsun, insanın idraki tahayyülünü başka boyutlara çıkaracak, ağızlarından tek bir söz çıkmaz, adam şeyh olmuş, Mürit 7/24 şeyhini düşünüyor. Cinleniyorsun salak herif cinleniyorsun.
Bir burukluk var içimde Canımı yandı yine çocukların Bunca bombalar ardından Duyulmadı mı feryat figanları Neden bu kadar sessiziz Duymuyor mu yoksa kulaklarımız Görmüyor mu artık gözlerimiz Kırmızıya boyanıyor dört bir yan Anaların babaların gözü yaşlı İmdat diye bağırıyor bir can Tek bir el uzatanda kalmadı mı Hani değerliydi insan Onca hak hukuk şimdi nerdeler Kahrolsun silahlarınız kahrolsun yasalarınız Birde koca koca adamlarsınız Tüm dünya seyre durmuş izliyor Ulan küçücük bebekler ölüyor Yok mu şu katillere dur diyecek Hepsi mikrofon arkasında laf kalabalığı Düşmesin gök kubbe ezanlar kesilmesin Rabbim şu zalimleri kahrı perişan etsin Ağlamasın artık minik kalpler barış gelsin Beyaz güvercinler salınsın dört bi yana..
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.