Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
Ve bir başıma. Ve bağımsız. Yalnız ağaç gibi. Yaşlı ve büyük. Ve yalnız.
Reklam
Otuz yıl öncesi kentimin bir küçük burjuva mahallesindeki kadar ölü bir pazar. Yalnız evler görkemli. Mağazalar görkemli. İnsanlar iyi giyimli. Ama içlerinde soluk yok. Soluk yok.
Eskiden büyük bir kuvvetle içine işleyip keskinliğini uzun süre muhafaza eden kavga şevkinin daha o anda söndüğünü gören Martin, kendisini sürekli tahlil eden ve bunu, yaşamasını engelleyecek kadar çok yapan, erdemli, yalnız ve sade bir varoluş içinde bulunduğunu keşfetti.
Kul, tüm davalarından ve hırslarından arındığında, Rabbine karşı yalnız kalır. İşte bu noktada, insanın kaderi belirginleşir. Bu yakın tanıklık, güçlü bir imanla birlikte gelir. Bundan sonra, korkunun, yalnızlığın ve yarınların terk edilmesi başlar, ancak her ne olursa olsun, halkını savunmaya ve haklarını aramaya devam eder.
Anne ölünce çocuk Bahçenin en yalnız köşesinde Elinde bir siyah çubuk Ağzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneş Simsiyah görünür gözüne Elinde bir ip nereye Bilmez bağlayacağını anne Kaçar herkesten Durmaz bir yerde Anne ölünce çocuk Çocuk ölünce anne
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Reklam
Aslında herkes ölü
sen yalnızlıktan şikayet ediyorsun bir şey söyleyim mi? aslında herkes yalnız ! aslında herkes ölü aslında herkes haksız aslında hiç kimse yok aslında her şey yalan aslında bir ara senden nefret edeceğim aslında kelimeler zavallı aslında sussam, ne güzel ertelenmiş bir intiharın yükü omuzlarımda haberin olsun
Çekmecelerde, dolaplarda unutuldum. Sevgilin değil, hep sahip olmayı arzuladığın eşyandım senin! Eskidim. Yıprandım. Parçalandım. Kırıldım. Söküldüm. Unutulmaya yüz tutmuş bir şarkı oldum. Unutulmaya yüz tutmuş bir marş oldum. Yalnız Adamlar Orkestrası'nın doğaçlama çalacağı bir ninni oldum sen koynumda uyurken.
Raşit Ulaş - İsimsiz Oğullar ve Tanrı Kuşları
allah’a ve türkiye’ye kırgınım günahım ve sevabım sizin olsun ikinizi de çok seviyorum bütün kaybedilmiş günlerin ardından koşarak uzaklaştım incinen bir ruh ve zay olmuş bir ömür bütün diklenişlerin ardından öylece yere kapaklanmaktı dünyanın getirdiği şimdi sana hangi yüksek sesle bağırayım ey kalan günlerim ey ne kadar kaldığını bilmediğim
...İnsanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.