Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben ki utanırım alnımdan Baharsız bir kişilik taşırım Utanırım gonca gülden, al karanfilden Topraksız bir baş taşırım Utanırım sesimden Utanırım suskunluğumdan, gülüşümden Ne zaman konuşsam Bir anlam taşısın isterim
288 syf.
·
Puan vermedi
Oturup adam gibi bitirdiğim ilk kitap. Bana "senin kitap okumak konusunda istidadın var kardeşim" diyen kitap. Bizim deneyimlediğimiz Yeni Dünyada; biz Yeni Dünya insanlarına, vakit geçtikçe daha fazla tekme, tokat, yumruk atan, zorbalık yapıp aşağılayan bir kitap. Neden? Yeni nin çocukları olarak; yirmi dörtlerimizde ancak ergen falan olabiliyorken, yirmi dördünde ölüm pahasına, bir şeylere adanabilmiş adamların mevcudiyetine tanık olmak, bunu idrak etmek, aşağılık olduğunu düşünmek için yeter bir sebep. Onların yirmi dördünden çok daha genç olarak okuduğum bu kitaba, şuan o sayıdan biraz daha büyük olarak yorum yapıyorum. Onlardan küçükken duyduğum gıpta, onlardan büyük olduğum şu sıralarda yalnız utanç ve mahcubiyete dönüşüyor. Bu aşırı, çok, çok çok güvenli rahat Yeni içerisinde, onlardan yaşça fazla büyüyebiliyor olmanın pek de bir boka yaramadığını düşünüyorum. Gerçekliği falan bir kenara bırakırsak. Artık edebiyata karışmışlıklarından da hesapla. İçinde bulunan, fikirleri olan adamların, karakterlerin hikayesini keyifle okuyabiliriz.
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216,6bin okunma
Reklam
Nefesimi kesen yorgunluklarım ve geriye şöyle bir baktığımda affı mümkün olmayan kırgınlıklarım var. Yalnızım desem inandıklarıma, yalnız değilim desem yaşadıklarıma ters düşerim. Mutsuzum desem şükrüm incinir, mutluyum desem yüreğim. Tarifi mümkün olmayan haller içerisindeyim. Ve herkesten önce Sana güvenmekteyim. Bana aydınlık yollar ve hayırlı sonlar nasip et Allah'ım...
68 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Edip Cansever (1928–1986) İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra girdiği Yüksek Ticaret Okulu’ndaki öğrenimini yarıda bırakarak babasının Kapalıçarşı’daki dükkânında ticarete başladı ve 1976 yılına kadar anti­kacılık yaptı. Turgut Uyar ve Cemal Süreya ile birlikte “İkinci Yeni”nin öncü şa­irleri arasında anılan
Çağrılmayan Yakup
Çağrılmayan YakupEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 2018640 okunma
Kalbimizde boğucu bir kalabalık. Aklımızda umutsuz sözlerin acısı Baktığımız kadar bir sokak dışarıda. Bir soğuk, bir üzgün, bir yalnız resim. Kapanır durur üstümüze bütün uzaklar.
İnsanın aynı şeylere güldüğü, güzel sıfatıyla aynı şeyleri nitelediği biriyle karşılaşması çok ender olur. Bu, insanın başına hayatta yalnızca bir kez gelir.
Sayfa 60 - ykyKitabı okuyor
Reklam
Nemrud'u mağlub eden ve Hazret-i Musa (A.S.) onların tacizlerine karşı müştekiyane "Yâ Rab! Bu muacciz mahlukları ne için bu kadar çoğaltmışsın?" deyince, ilhamen cevab gelmiş ki: "Sen bir defa sineklere itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: "Yâ Rab! Bu kocakafalı beşer seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Eğer yalnız kafasından bizleri halketseydin, binler lisan ile sana zikredecek bizim gibi mahluklar olurlardı."
Sayfa 7
Açlığı yalnız kendi midesinde değil, çocuklarının karınlarında da hissedebilen bir insanı nasıl korkutabilirsin? Korkutamazsın.. her korkunun ötesindeki korkuları tanımıştır o adam artık.
Sevgilinin bizi dıştan da görülebi­len değerli niteliklerimiz için sevmesini değil, varlığımızın özü­nü, başarılarımızı hesaba katmadan sevmesinin özlemini çeke­riz, bir açıdan anne baba ile çocuğu arasında varolduğu söyle­nen koşulsuz sevgiyi yinelemesini isteriz. İnsanın gerçek benliği kim olmak istediğini özgürce seçebilen benliğidir, alnımızda bir leke belirse, yıllar bizi çökertse ya da ekonomik kriz iflas et­tirse bile yalnızca benliğimizin yüzeyini çökerten bu kazalar için hoşgörülmeliyiz. Güzel de olsak zengin de olsak, yalnız bu nedenlerle sevilmeyi istemeyiz çünkü bunlar geçici olabilir, sevgiyi de geçici kılabilir. Bana yüzüm yerine beynimle ilgili iltifatta bulunmanı yeğlerim, ama ille de yüzümle ilgili bir iltifat­ta bulunacaksan o zaman (motor ve kas güdümlü) gülüşümle ilgili bir yorum yap, (statik ve dokusal temelli) burnumla değil. Her şeyimi yitirsem de sevilmek, arzum budur: "Ben"den başka bir şey kalmasın geriye, ki bu gizemli "ben" benliğin en za­yıf, en kırılgan noktasıdır. Yanında zayıf davranabileceğim kadar seviyor musun beni? Herkes gücü sever, ama Sen beni zaaflarımla seviyor musun? Asıl sınav budur. Yitirebileceğim her şeyden arınmış olsam, yalnızca ömür boyu sahip olacağım şeyler için sever misin beni?
Demek, îman bir mânevî Tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise, manevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor. Demek, selâmet ve emniyet, yalnız İslâmiyet'te ve îmândadır. Öyle ise, biz dâima: ​اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلٰى د۪ينِ اْلاِسْلاَمِ وَ كَمَالِ اْلا۪يمَانِ demeliyiz...
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.