Selamlar, ben Leyla.
"Masumiyet Müzesi" benim yazarla tanışma kitabım. Uzun yıllardır okumak istiyordum, ama kısmet sahafaymış, diyelim. Hali vakti yerinde olan İstanbul beyefendisi, yüksek sosyeteye mensup Kemal ile Kemal'in uzak diyarlardan akrabası, fakir ama gururlu bir genç kız olan Füsun'un hikayesini okuyoruz. Evet, bu bana nereden tanıdık geliyor derseniz, aynı konu üzerinden yazılmış pek çok Yeşilçam filmi bulabilirsiniz. Kemal'in nişanlı olması ise olaya farklı bir entrika katıyor. Kitabı okurken karakterin kurgu olduğunu kolaylıkla unutabilirsiniz, çünkü Kemal tam içimizden biri. Çektiği aşkın derinliği ve sancısı, bazı yerlerde içinizi şişirebilir. Baştan söyleyeyim.
Kitabın eski Türkiye belgeseli tadında olması bence "Masumiyet Müzesi"'nin dönüm noktası. O zamanlar uğraştığımız sorunların hala devam ediyor oluşunu ya da günümüzde büyük sorun yaratan konuların o zamanlar yeni yeni çiçeklenmeye başlamış olması ne yazık ki çok acı... Ne oldu sana güzel ülkem :((
