Yoksul bir halk. Açlıktan ve hijyensiz koşullardan dolayı salgın hastalıklarla boğuşuyor. Hikâye tam da burada tuhaflaşıyor; sefaletin ortasında herkes histerik bir şekilde dans etmeye başlıyor.
...Dönemin din adamları ve kiliseye göre salgın hastalığın ve ölümlerin sebebi ne olabilir?
tabii ki de dans :)
Onlara göre Tüm bu başa gelen kötü şeyler halkın dans etmesinden dolayı oluyor. Bu yüzden dans etmenin günah olduğuna, uğursuzluk getirdiğine dair vaazlar veriyorlar.
Peki Halk zor durumdayken din adamları nasıl diye sorarsanız;
Onların keyfi paşa da yok!
İnsanlara, 'günahlardan arınmak' ve 'Tanrı'nın sevgisini kazanmak' bahaneleriyle cennetten yer satmaya devam ediyorlar.
HALK SORGULAMADIĞI SÜRECE SORUN YOK!
Dansa Davet, endüljansı ironik, etkileyici hatta çarpıcı biçimde anlatıyor. Okurken yüzünüzde oluşan gülümseme bir süre sonra yerini inatçı bir acıya bırakıyor...
Kitap, Johnny Depp ve Juliette Binoche'un başrollerini paylaştığı Chocolat filminden bazı sahneleri hatırlattı bana.
Ayrıca kitabın kapak tasarımına da bayıldım :)