288 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Gerçekten yaşıyor muyuz?
Kitabı bitirdikten sonra İlber Ortaylı'nın ne kadar bilgili ve kitapta da söylediği 'yaşamış' bir insan olduğunu bir kez daha anladım. Hepimiz yaşıyoruz ama 'gerçekten' yaşıyor muyuz? Öncelikle, kendimize bu soruyu sormamız gerekiyor. Nefes almak, bir iş sahibi olup para kazanmak, bu parayla istediğimiz şeyleri alabilmek gerçekten yaşamaktan
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,7bin okunma
Okullara kadar giren putçuluk!
1931’de basılan ve lise III. sınıfta ders kitabı olarak da okutulan Edebi Yeniliğı'miz’de piyes incelenir ve bahsi geçen noktaya şöyle eğilinir: Bir fırtına mı, zelzele mi, yıldırım mı, tufan mı?... Hayır hayır, tabiatteki bütün bu kuvvetlerin hepsine ayrı ayn niye bir isim takmalı; sadece Gazinin ismini söyleyiniz; o zaman... nasıl bütün
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
Başka bir ülkede olmak, bir köprünün üzerinde durup yabancı toprakların kalbini seyretmek çok tuhaf bir duyguydu. Farklı medeniyetler, farklı bir bakış ve farklı insanlar sunuyordu yurt dışı gezisi, "fark"ı ortaya koyuyor, "gökkuşağı gibi dünya da tek renk değil." diyor ve ufuk açıyordu. Düşünce seline sürüklüyordu biraz da. Yeryüzünde onlarca devlet kurulmuştu bugüne dek. Onlarca kültür icat edilmişti. Onlarca gelenek, tören, inanç... Ağlaması, gülmesi, korkması aynı olan insanoğlu; aşık olduğunda aklını kaybeden, başarıya aynı mimiklerle sevinen, üzüldüğü zaman sol göğüste bir yerlerde benzer bir ağırlık hisseden tür nasıl olmuştu da böyle farklı hayatlara sahip olabilmişti?
Kemalist Rejimin Hasta ettiği Kadın & Seçme ve Seçilme Hakkı Kemalist rejimin övündüğü inkılapların başında “Kadınlara seçme ve seçilme hakkının” verilmesi ve Isviçre’den alınan Medeni Kanun gelir. Halbuki gerçekler hiç de öyle değil. Kadınlar üzerine yaptığı yayınlarla dikkat çeken Prof. Dr. Ömer Çaha’ya göre 1926’da Isviçre’den alınan
Cihanbeyli Kulu Kürdlerine kadar haberdar bir Atatürk varmış vay be
Bir yurt gezisi sırasında 14 ocak 1923 günü İzmit’e gelen Mustafa Kemal Paşa İstanbul basınına, gazeteci Ahmet Emin (Yalman) Bey'in bir sorusu üzerine şunları söyler: "Bizim ulusal sınırlarımız içinde Kürt unsurları öylesine yerleşmişlerdir ki (ancak) pek sınırlı yerlerde yoğun olarak yaşarlar. Bu yoğunluklarını da (zamanla) kaybede ede, Türklerin içine gire gire öyle bir durum oluşmuştur ki, Kürtlük adına bir sınır çizmek istesek Türkiye'yi mahvetmek gerekir. Mesela, Erzurum'a, Sivas'a, Harput'a kadar giden bir sınırın çizilmesi gerekir. Hatta, Konya çöllerindeki Kürtler de göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle, başlı başına bir Kürtlük düşünmekten çok Anayasamız gereğince zaten bir çeşit özerklik oluşacaktır. O halde, hangi bölgenin halkı Kürt ise onlar kendilerini özerk olarak yöneteceklerdir. Bundan başka, Türkiye'nin halkı söz (konusu) olurken onları da beraber ifade etmek gerekir. İfade olundukları zaman bundan kendileri için sorun çıkarırlar. Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi hem Türklerin hem (de) Kürtlerin yetkili meclislerinden oluşmuştur. Yani onlar bilirler ki bu ortak bir şeydir. (Yoksa) ayrı bir sınır çizmek doğru olmaz ...
208 syf.
10/10 puan verdi
Vefa Çok Değerli Bir Kavram
Yakın tarihi tanıklarından okumak güzel. Geçenlerde Fehmi Koru’nun “Ben Böyle Gördüm” kitabıyla “Cemaatin Siyasetle Sınavını” okumuştum. Bildiğim olayların bilmediğim taraflarını okumak güzel olmuştu. Yaşanıldığı dönemlerde âlemimizde soru işareti oluşturan nice olaylar, tanıkların dilin okuyunca yerine oturuyordu. Ahmet Sever. Gazeteci. Abdullah
Abdullah Gül İle 12 Yıl
Abdullah Gül İle 12 YılAhmet Sever · Doğan Kitap · 2015246 okunma
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.