"Bugünlük bu kadar düş kırıklığı yetsin!"
Kitapla ilgili uğradığım düş kırıklığını kitaptan bir alıntı ile ifade etmek istedim. En beğendiğim kitaplardan biri olan 
İki Şehrin Hikâyesi'nin yazarı 
Charles Dickens'dan farklı bir eser okumak istedim, yazarın kalemiyle İki Şehrin Hikâyesi kitabı ile tanışarak çıtayı fazla yüksek tuttuğumdan mıdır nedir, bu eseri çok
438 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın konusunu bir köylü gencinin Adana-Çukurova civarında ağalık sistemiyle olan mücadelesi oluşturuyor. İnce Memed'in sevdiği kız için köyün ağasına karşı gelmesi ve sonrasında dağa çıkarak eşkıyalık serüvenini başlatması ile kitap devam ediyor.
Kitabın dili çok açık ve akıcı. 
Yaşar Kemal sanki karşınızda sizinle sohbet ediyormuş gibi yazmış. Dilinin çok sade olması ve sohbet havasında olması sayesinde kitabı kısa bir sürede bitirdim. Kitapla ilgili tek olumsuz eleştirim şu olacak (spoiler içerir): Olayların bir anda olup bitmesi bana çok garip geldi. Yani cümleleri arka arkaya okuduğumda, neredeyse her cümle de yeni bir şaşkınlık geçirdim. Örneğin Hatçe'nin ölmesi. Bir anda vuruldu ve öldü bu duruma çok şaşırdım. Belki de diğer kitaplardan alıştığım şekilde olayların biraz daha uzatılmasını beklemişimdir ve uzatılmayınca da bu bana garip gelmiştir bunu bilemiyorum işte.
