Hayat yaşayanlar için birkaç tebessüm, biraz acı ve ürgertilerin kendisidir aslında...
İştahla gülünmez bizde, Az biraz tebessüm edilir. ☺️
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Reklam
Gülümse biraz, ilaç alacak param yok çünkü...
Gülümse, tebessüm et şu fâni cihana 😇🥰🥰🥰❤️❤️🙂
O anda salonda yapılan yeni anons gösterime son beş dakika kaldığını bildirmekteydi. Bunu fırsat bilen Faris, Belfü’ye yeniden dönerek; -Belfü hanım, izniniz olursa size bir şey sormak isterim. -Tabi Faris bey buyurun. -İsminizin anlamı “kar tanesi” değil mi? Bu soru karşısında biraz duraksayan ve genelde pek kullanılmayan bir ismin anlamını bilen Faris’e dönerek; -Evet, nasıl bildiniz? -Şey! Ben biraz bu konuda takıntılıyım da, insanların isimlerinin onların hal ve hareketlerine, düşüncelerine hatta tenlerine yansıdığını düşünürüm. Sizi gördüğümde de haklı olduğumu bir kez daha anladığım için mutluyum. Aldığı bu alelacele iltifat karşısında oldukça memnun ama daha da fazlası çok şaşkın olan Belfü ise ne yapacağını bilemeyerek sadece kısa bir tebessüm eşliğinde teşekkür etti. Bu arada Belfü’ye doğru gelen takım elbiseli bir adam ise ona bir şeyler söyledikten sonra gözden kayboldu. Belfü, kısa bir şaşkınlık halinden sonra Faris’e dönerek; #devamıkitapta ;) #ebubekiruğur #donkişotundüşüşü #okuyorum #kitapalıntısı
Olsun be olur böyle şeler :/
Meğer kendisinin aklını başından alan bu tebessüm kızın O küçük o güzel ağzının bütün üst dudağı biraz kısa olduğundan ortaya çıkıyormuş. Meğer o haktanır gülümseme, kendisine değil, bütün dünyaya, bütün herşeye âit imiş.
Hz. Ebû Zer, ta Efendimiz (sas) döneminde Medine dışında küçük bir ev yapmıştı kendisine... O evde hanımı Ümmü Zer ile birlikte kalıyordu. Bir gün ashâbtan biri Ebû Zer'i ziyarete gitti. Evine girince çadırı andıran o evde eşya namına hiçbir şey olmadığını gördü. Biraz da Ebû Zer'e acıyarak: "Ya Ebû Zer! Biraz evine baksan, bazı eşyaları alsan, hanımda rahat etse olmaz mı?" dedi. Ebû Zer, tebessüm ediyor ve diyor ki: "Bizim öyle bir evimiz var ki biz değerli eşyalarımıza önceden oraya göndeririz." Sahibi önce anlamaz, Ebú Zer'in başka bir evi olduğunu zanneder, ama sonra anlar ki Ebû Zer'in kastı bu dünya değil, ahirettir; evden kastı başka bir ev değil cennettir.İşte o böyleydi, hep aynı istikamet ve istikrar çizgisinde devam etmiş, kendisine biçilen zühd çizgisini benzetildiği Hz. Isa'ya layık bir biçimde temsil etmiş, böylelikle de Mesihü'l-Islam/Islâm'ın Mesihi olmuştu.
Sayfa 299Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.