Ben senin sınırlı gövden ile
beni sonsuz sarmanı diledim.
Uykum seninle kışın arasında
devrilerek dönerek tamamlansın,
İçimde kuzeyin kuşları sussun istedim.
Beni bu siyah boşluğun içine bırakma,
derin bir zaman istedim senden, ama
bana onu verme! Ne kışa ne yaza uygun
kalbim, çatlat aramızdaki donmuş dili,
yokluğunun sebebini anlatamadım kendime,
yokluğun ne vakittir karlı bir tepe gibi
içimde.
dur ruth,
aşkın karanlık yüzünde dur, öylece.
hep.
böyle dursun aşk her zaman hayatında.
karanlık yüzünde dur aşkın,
sus. tamamı buydu, de.
bütün yavanlığıyla süren insanların
kuytularında kal. orda kal.
ben senin sınırlı gövden ile
beni sonsuz sarmanı diledim.
uykum seninle kışın kolları arasında
devrilerek dönerek tamamlansın,
içimde kuzeyin kuşları sussun istedim.
.. beni büyüleyen o kimyanın boşluğunda
durup yalvardım:
beni bu siyah boşluğun içine bırakma,
derin bir zaman istedim senden, ama
bana onu verme!
ne kışa ne yaza uygun kalbim,
çatlat aramızdaki donmuş dili,
yokluğunun sebebini anlatamadım kendime,
yokluğun ne vakittir karlı bir tepe gibi
içimde.
durup yalvardım:
beni bu siyah boşluğun içine bırakma,
derin bir zaman istedim senden, ama
bana onu verme! ne kışa ne yaza uygun
kalbim, çatlat aramızdaki donmuş dili,
yokluğunun sebebini anlatamadım kendime, yokluğun ne vakittir karlı bir tepe gibi
içimde.
Bir derdim var vurmaz dibine
Çok mu sakla derdim, çok mu derin
Çağırmadı dilim, dönmedi bunca zaman,
Bekliyoruz dilsiz taşın üstünde,
Üşümüz uzun uzun, hepsinden serin.
"Bir derdim var vurmaz dibine
çok mu saklı derdim, çok mu derin
çağırmadı dilim, dönmedi bunca zaman,
bekliyor dilsiz taşın üstünde,
üşümüş uzun uzun, hepsinden serin."
Ben senin sınırlı gövden ile
beni sonsuz sarmanı diledim.
Uykum seninle kışın kolları arasında
devrilerek dönerek tamamlansın,
içimde kuzeyin kuşları sussun istedim.
Kışı ve kışın kalbimde ağırlaşan meyvesini,
çiy düşmüş, soğumuş, donmuş bir dili
hatırlamak için
beni büyüleyen o kimyanın boşluğunda
durup yalvardım:
Beni bu siyah boşluğun içine bırakma,
derin bir zaman istedim senden, ama
bana onu verme! Ne kışa ne yaza uygun
kalbim, çatlat aramızdaki donmuş dili,
yokluğunun sebebini anlatamadım kendime,
yokluğun ne vakittir karlı bir tepe gibi
içimde.
Ayağa kalk, yaklaş, dilini döndür ağzında
de ki:
Ben onunla denizin dövdüğü dilsizzz
taşlar üstünde sustuydum.
Bir derdim var vurmaz dibine
Çok mu saklı derdim, çok mu derin
Çağırmadı dilim, dönmedi bunca zaman,
Bekliyor dilsiz taşın üstünde,
Üşümüş uzun uzun, hepsinden serin.
..
..
Bir derdim var vurmaz dibine
Çok mu saklı derdim, çok mu derin.
Çağırmadı dilim, dönmedi bunca zaman, Bekliyor dilsiz taşın üstünde, üşümüş
Uzun uzun, hepsinden serin.
..
..
beni büyüleyen o kimyanın boşluğunda
durup yalvardım:
Beni bu siyah boşluğun içine bırakma,
derin bir zaman istedim senden, ama
bana onu verme!
Ne kışa ne yaza uygun kalbim, çatlat aramızdaki donmuş dili,
yokluğunun sebebini anlatamadım kendime....
Bir derdim var vurmaz dibine
çok mu saklı derdim, çok mu derin çağırmadı dilim, dönmedi bunca zaman, bekliyor dilsiz taşın üstünde,
üşümüş uzun uzun, hepsinden serin.