İnsanımızın inançla ilgili konularda karşılaştığı ve yüzyılımızın başlarında ortaya çıkan etkileri halen devam eden birtakım inkârcı akımlararın işlendiği, konuların bir kısmının doğrudan inkâr düşüncesiyle ilgili, bir kısmının ise zihinlerde oluşturduğu kafa karışıklığı sebebiyle inkâra götürme riski taşıyan ve dolayısıyla bir inanç problemi
Güney ve Orta İtalya’da yaşayan ve ölümüne kadar devam eden sürgünü sırasında, dünyanın en bilinen ve okunan eserlerinden biri olan “Divina Commedia”yı (İlahi Komedya) yazan meşhur İtalyan şairi Dante Alighieri (1265-1321) hakkında bildiklerimizi gözden geçirelim. 🔎
1- Dante, “İlahi Komedya” adlı eşsiz eserinin yanında çok sayıda eser vermiş,
MADDE 1
Bu kanun, Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar.
BİRİNCİ KISIM
Türk Millî Eğitim
« ... romanı tanımıyoruz; tanımayınca da roman üzerinde ve roman adına bazı yanlışlıklar yapıyoruz. Okuyucuyu bir tarafa bırakalım, bugün roman yazmaya niyetlenenlerin yanısıra, romanı eleştirmeye çalışanların bir kısmı da romanı tanımıyor..»
' Prof. Dr. Mehmet Tekin'in edebiyat araştırmalarında artık bir klasik kabul edilen Roman Sanatı
Freud'un 1899 yılı eylülünde bitirdiği, kasımında yayımlattığı ancak yayımcı kitabın baskı tarihini 1900 yılı olarak verdiği için, basım tarihinde netlik olmayan kitaptır.
İlk bölümde Freud, kendisine kadar yapılmış çalışmaları belirtmiştir. Bu çalışmaları zoraki olarak yapmış olsa da eserin diğer kısımlarında öne süreceği kendi çalışmalarıyla
Jozef Stalin
Son Yazılar
1950-1953
Stalin'in 1950-1953 yılları arasındaki inceleme, konuşma, mesaj ve söylevlerini biraraya getiren Dernièrs Ecrits 1950-1953 (Editions Sociales, Paris 1953) adlı kitabını, Fransızcasından, M. Gaziturhan dilimize çevirmiş ve kitap, Son Yazılar 1950-1953 adı ile Sol Yayınları tarafından, Aralık 1977 (Birinci
"Bir kimsenin, başkaları için ne olabileceğinin, çok dar sınırları vardır. Sonunda herkes yine de yalnız başına kalır ve dahası, kimin yalnız olduğu da ayrıca tartışmalıdır; burada da, Goethe'nin genel olarak söylediği gibi(Dicht, und Wahr., cilt 3, s. 474), her olayda, herkesin sonunda kendi sınırlarına çekileceği doğrudur; tıpkı Oliver Goldsmith'in söylediği gibi:
'Her yerde sadece kendimize emanet olduğumuzdan,
Mutluluğumuzu da kendimiz yapar ya da buluruz.(The Traveller, v.431)'
... Aristoteles, büyük bir haklılıkla, "Mutluluk kendi kendine yetenlerindir" (Eudamos'a Etik,VII, 2) diyor. Çünkü mutluluğun ve hazzın tüm dış kaynakları, doğaları gereği son derece güvenilmez, nahoş ve geçicidirler ve rastlantıya bağlıdırlar, bu yüzden en elverişli koşullarda bile kolayca kuruyabilirler; sürekli el altında bulunamadıkları sürece bu kaçınılmazdır."