Doğu cephesinde savaş bitene kadar sürünen Wehrmacht'ın gariban askerlerinden birisinin hikayesi. Sıcak bir yatak, sıcak bir tas yemek, güvenli bir yuva. Size normal gelen ve hayatınızın rutini olan her şeye şükretmenizi sağlayacak, savaşın ne kadar acımasız olduğunu herkese hatırlatabilecek güçte bir kitap. Bu yüzden bu kitabı herkes okumalı. Kitabın anlatım gücü yüksek o kadar ki bazı bölümlerde kendinizi avcı çukurlarında hissedebilirsiniz.
Kan Kırmızı KarlarGünter K. Koschorrek · Kronik Kitap Yayınları · 2019305 okunma
Servet-i Fünûn döneminin önemli isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar ile tanıştığım eser oldu. Gulyabani konusuna eminim herkes Kemal Sunal filminden aşinadır. Dönemin toplumunun inanmış olduğu , kalıplaşmış olan paranormal olaylar gayet güzel bir şekilde ele alınmıştır. Gürpınar , insanların çevresinde olup biten olayları sorgulamadan , tefekkür
Okumaya başlayalı sanırım aylar oldu ama bir türlü kendimi tekrar kitap okumaya döndürecek gücü bulamamıştım. Şu birkaç gün içinde bu romana ilgim şahane arttı ve bugün bitirmiş bulunuyorum. Emma'nın inatçı karakterinin yanında Harriet gibi uysal birisinin oluşturduğu zıtlık ilgi çekiciydi. Karakterlerin hepsi o kadar güzel tasarlanmıştı ki sinir bozucu olmaları bile (Mr. Elton ve Mrs. Elton gibi) okuma keyfini artırıyordu. Frank romanın çoğu kısmında etkileyici bir gençti ama onun hakkındaki gerçekler ortaya çıktıkça ondan soğudum. Ancak Miss Fairfax mutlu olacaksa o beyefendiye bile iyi bakabilirim gibi geliyor bana.
Özetle hikayesi ve karakterleri açısından uzun süredir açlık çektiğim bütün alanları içeren müthiş bir romandı. Mutlaka okumalısınız.
EmmaJane Austen · Can Yayınları · 202010,2bin okunma
Merhabalarr
Şimdi sizlere muhteşem bir kalemden Zemheri Gençliğim kitabından bahsetmek istiyorum. Yazarımızın kalemini ilk Güneşin Esareti ile tanımıştım ve kalemine, anlatımına hayran kalmıştım. Bu kitap ise sizi 2009 yılına dayanan gerçek bir hayat hikayesine götürecek.
Ramazan, Çukurlar köyünün hatırı sayılır gençleri arasındadır. Hatta bu
Çok iyidi! Uzun zamandır okuduğum en iyi nefret, aşk, tutku ve bol olaylı kitaptı. Bu seri tek kelimeyle muhteşem! İlk kitap zaten çok iyidi ama bu kitap iyinin de kat ve kat üstüydü. İlk kitap dehşet bir yerde bitmişti ve hemen bu kitaba başlayıp hızlıca okudum; çünkü her şeyiyle alıp götürüyor sizi. Bu kadar kapsamlı, alev alev aşkı, kızgınlığı ve o karmaşık olay cümbüşünü okumak aşırı keyifliydi. Gray karakteri tam aradığım erkek, arkadaşlar. Tam olarak bu yani. Willow ise yine harikaydı. Yaşadıklarından sonra kalbi ile intikamı arasında kaldı ama o güçlü duruşunu hiç bozmadı.
Willow, ihanetin ağırlığıyla, yapması gerekenler ve kalbi arasında bocalarken; Gray ise sevgisine inandırmak, onu korumak ve geri kalan her şeyle uğraşmak için mücadele veriyor. Tam anlamıyla ateşle barut misali, her daim olay ve her daim tutkuyla alev alev. Kurulan planlar, ortaya çıkan gerçekler ve en sonunda inkâr edilemeyen aşk...
Birisinin küçüklükten beri bir amaç için büyütülmesi, o amaç için kendinden bile vazgeçmeyi normal görecek hale getirilmesi kesinlikle berbat bir durum. Bunun getirilerinin üstünde bıraktığı yük, hayatına kendin için devam edebilmek cürretini kendinde bulabilme gayreti tam anlamıyla kendin ile bir savaş. Willow için tam olarak durum buydu ama Gray ona bu gerçeği gösterdi, yanında oldu ve ona yeni bir amaç verdi. O kadar dozunda bir ikiliydi ki... Kitabında sonu biraz karmaşıktı ama bunun sebebi yazarın, diğer karakterler için bir devam hikâyesi yazmasının söz konusunu olması. Gray ve Willow'dan sonra nasıl olur, bilmiyorum ama sabırsızlıkla da bekliyorum. Vee bu seriyi size deli gibi öneriyorum.
LanetliHarper L. Woods · Pukka Yayınları · 2024220 okunma
Hayatları ilginç bir şekilde kesişen dublör Gil Ra Im ve yönetici Kim Joo Won'un eğlenceli hikayesi... Secret Garden benim en çok sevdiğim dizilerdendir. Gerçekten, bu diziyi herkesin izlemesini isterdim. O kadar güzel ve eğlenceli bir dizi ki, izlerken insanın art arda tüm bölümleri izleyesi geliyor. Zaten dizi Türk dizileri gibi de bilmem
Birisi, birisinin bir davranışı, bir olay…ateşböceğinin karanlıktaki ani ışıltısı gibi, şiirleşir ve yine kendisi olur, kendisi olarak sürer gider.
Kadıköy iskelesindeki adam, herkesi yolculayan ve Karşı’dan gelen herkesi karşılayan adam, önce şiiri düşündürmüştü bana. Sonra sonra, onun bir hikayesi, bir romanı olduğunu farkettim.
..
O’nun varlığını biraz gecikerek sezmiş olmalıyım. Çünkü “herkesi yakalayan ve karşılayan adam”, kalabalığın herhangi bir ögesiydi. Aykırı, göze batıcı hiçbir yönü yoktu. Akşam vakti, vapurdan çıkıyorsunuz; iskelede bir adamın herkesi “mahfiyyet” içinde, mahcup bir gülümseyiş ve küçücük bir baş hareketiyle selamladığını görüyorsunuz. “Sizi” selamladığını anlamıyorsunuz önce. Çevrenize bakıyor, yolculardan herhangi birisinin o adama yaklaşacağını, birlikte Kadıköy çarşısının kalabalığına karışacaklarını düşünüyorsunuz. Hayır, Herkesi Yolculayan ve Karşılayan Adam bütün vapurları bekliyor. Öbür sabah bakıyorsunuz, bütün sabah vapurlarının bütün yolcularını da yolculamaktadır.
Bir usta “şiir, yapılır” demiştir ya…sabah/akşam şiir yapıyordu bence. Birkaç yıl boyunca hep gördüm onu. Sonra, kayıplara karıştı.
…
Hikayesi ve romanı, kendisinde kaldı.
Albert Camus'un bir solukta okuduğum romanı. Yaşanılan, olağan hiç bir şeyin kendisi için bir şey ifade etmediğine inanmış birisinin hikayesi. Yaşadığı acı şeyler karşısında dahi kayıtsız kalıyor olması, bununla birlikte etrafında gördüğü kötülüklere sessiz kalışı karakterin kendisine ve topluma ne kadar yabancı olduğunu gösteriyor. Kendisi toplumun içinde yabancılaşmış yahut yabancılaştırılmıştır. Romanda şiddetin arkasında yatan bir sevginin barındığı, bir şeyin değerini o şeyi kaybettikten sonra ancak kendine itiraf edebildiğini fakat bunun geç olduğunu anlattığını da düşünüyorum. Karakterin bir dine inanıyor olmayışı, hatta hiç bir şeyi kabullenmeyip aykırı davranmasının ve bir kalıba girmek istememesinin onu yabancı olarak nitelendirebileceğimizi gösteriyor. Kendine ve topluma yabancı olan bu adamın suça sürüklenişi ve sonrasında bunun neye mâl olduğu çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma
Bu öykü İrfan İle Gülce'nin hikayesi.İnişli, çıkışlı bir aşk hikayesi.Yılar geçse de bitmeyen, yıllandıkça daha da harlanan bir aşk.İrfan İle Gülce Mimarlık okuyan iki genç kalp.Bır süre ilişkileri inişli,çıkışlı devam ediyor ancak beraberliklerini devam ettiremeyip ayrılıyorlar. Farklı yönlere savrulan kalpler Gülce yi bir anda başka birisinin eşi yapıyor.İrfan'ı da Deniz'in sevgilisi.Deniz e Gülce ile yaşadıklarını anlatıyor İrfan ve Deniz olduğu gibi seviyor İrfan'ı.Deniz'in annesi Deniz'i İrfan ile aralarında bırakıyor ama bir şekilde devam ediyor.Evlenecekleri gün Deniz İrfan'a yapamayacağını, evlenemeyeceğini söylüyor ve ayrılıyorlar.İrfan ikinci darbeyi de Deniz den alıyor.
Bakalım İrfan aradığı mutluluğu bulabilecek mi? Artık mutluluk İrfan ' a çok mu uzak ? Eğer bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız buyurun
Kendini HatırlaGüzide Behram · Sokak Kitapları Yayınları · 049 okunma
“Sizin için elimden gelenin en iyisini yaptım, Bay Darnay
ve bunu bir başkası da olsa yapardı, sanıyorum.”
Açıkça birisinin,
“Daha fazlasını yaptınız,
” demesini
gerektirecek bir durum doğmuştu; Bay Lorry de öyle yaptı.