Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biliyorum bu resmi birkaç kez paylaştım fakat, "Şu an nerede olmak isterdiniz?" derseniz, böyle bir yerde sessizliği dinlemek için neler vermezdim.. Gerçi Rize'ye gittiğimde insanlıktan yüzlerce kilometre uzakta dağların ardında bir vadide ırmak kenarında kamp yaparken, akşamları ateşin başında sessizlikte kahvemi yudumlarken de hissediyordum bu duyguları.. Tabii Fethiye-Antalya Geyikbayırı arası 532 kilometrelik Likya yolunuda es geçemeyeceğim.. Normalde biz erkeklere göre bir hanımefendi ile kontak kurmak, şu hayatta ilk arzuladığımız şeylerin başında gelir değil mi ? (Tabii bunun böyle olmadığı diğer hemcinslerimi tenzih ederim, onlar üzerlerine alınmasın lütfen) İşte ben de sistem böyle işlemiyor, Ben tabiat içerisinde yapayalnız sessizliği dinlerken, çok daha esrik, çok daha huzurlu, çok daha çılgın mutluluklara gark oluyorum.. Zaten Türkiye içi muhtelif yerlerde kamp yaparken, en az 30'a yakın anılarımı, uzun-uzun sizinle de burada paylaştım.. Bu tabiat aşkı ve sevdası bir gün beni öldürecek ama ne zaman :)
Özgür İradesiz bir hayat mı? Asla!
"Özgür iradenin dolayısıyla zulmün ve kötülüğün de bulunduğu bir dünya, özgür iradenin bulunmadığı bir dünyadan daha iyidir." -Leibniz İradenin özgürlüğü denince gerekli olan şeylerden biri, eylemlerimizi denetleyebilecek bir yetkiye sahip olmamızdır. Öyleyse 'Özgür İrade' için kişinin eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol
Reklam
Çekiliş vol4 : Jack London'la geleceğe yolculuk
Yine biz! https://1000kitap.com/Nordavind ile 1000kitap'ın sanal kütüphanesinde incelemelerden yapılmış koltuklara oturduk, konuştuk beraber. Ne yapabiliriz, ne edebiliriz de insanların Jack London okumasını sağlayabiliriz diye. 4 kişiye 2 adet Vahşetin Çağrısı, 2 adet de Demir Ökçe hediye ediyoruz. Onun için ister bu gönderiye isterseniz de
YUNAN MİTOLOJİSİ OKUMA SERÜVENİ
Miraba arkadaşlar kanalıma hojgeldiniz sjsjsjsj. Şaka şaka benim bir kanalım yok, sadece bu cümleyi kurmayı seviyorum o kadar. Yine de merhaba, serüvenimize hojjjgeldiniz. Biz;
scheherazade
scheherazade
ve ben aşağı yukarı bir buçuk senedir mitoloji, dokuz aydır da Yunan Mitolojisi okuyoruz. Geçen pazar günkü buluşmamızla birlikte, alnımızın akıyla Yunan
Sayenizde Olan Güzel Şeyler
Mayıs ve Haziran ayında tek bir okula yardım topladık. ''Yıldızkent İMKB Ortaokulu''. Bunun nedeni okulumuzun mevcudunun fazla olmasıydı. Okulumuza maddi olarak 1.360 TL para toplandı. Biz de bu parayla tam 170 kitap aldık, gönderimini sağladık ve okulumuza bu gün kitapları ulaştı. Bunun yanı sıra siz değerli arkadaşlar da okulumuza 154 kitap gönderdiniz ve 2 ayda okulumuza bağış kampanyasıyla 324 kitap toplamış olduk. Bu hiç de azımsanacak bir rakam değil. Sizlerin güzel yüreği, okulumuza yardım isteğiniz, fedakarlıklarınız ve maddi manevi yardımlarınız sonucunda bunlar oldu. Emeği geçen herkese çok çok teşekkür ederim. Umarım ilerleyen zamanlarda daha fazla okula daha çok kitap gönderebiliriz ve miniklerimizin hayal dünyasında bir yer buluruz. Yüreğinizde bu gibi güzelliklerin artması dileğiyle.. Sipariş i.hizliresim.com/7Bgbaa.jpg Kitapların teslimi i.hizliresim.com/AO7qDr.jpg i.hizliresim.com/GZRkmV.jpg i.hizliresim.com/OrAZa3.jpg
Geçen gün okuduğum bir iletide bir şey dikkatimi çekti. Öğrenci olduğunu belirten bir şahıs, namazlarını kılmasına ve Allah’a dua etmesine rağmen sınavlarında iyi notlar alamadığını belirterek bu durumun onun inançlarını zayıflattığını, ibadete olan bağlılığını azalttığını söylüyordu. Sizler de çevrenizde mutlaka böyle düşünen kimseler
Reklam
ARAKAN / MYANMAR/BURMA İlginizi çekerse muhakkak okuyunuz. Ebul Hasan en-Nedvi’nin Arakan Müslümanlarına Yaptığı Konuşma Myanmar, Hindiçin (Çinhindi) yarımadasında bulunan en büyük ülkedir. Hindistan, Bengladeş, Çin, Laos ve Tayland komşu ülkeler olup ülkenin yüzölçümü 677.000 km², nüfusu 53,582,855 (2017 y.), resmî olarak adı Pyidanungzu
Gazzeli Bir kardeşimizin ümmete çağrısı... "Muhterem kardeşlerim size izzet ve şeref yurdundan, Gazze’den sesleniyorum. Sebat yurdundan, sabır yurdundan, Allah’ın takdirine rıza gösteren yurttan size sesleniyorum. Bu mesajları siz Müslüman kardeşlerimize gönderiyoruz, belki de kısa bir zaman sonra sizinle birlikte bir daha olamayacağız.
Ne yani, 3-5 dk ile mi kaybediyoruz?
Mesela namaz kılmak vaktine göre 5 ile 15 dk arasında değişiyor. Bu bizim bu tarz platformlarda bir tur atışımıza bile denk gelmiyor kimi zaman. İşlerimiz var diye sünnetleri terk ettiğimiz oluyor. Halbuki bir sünneti kılmak 5 dk. Abdest aldıktan sonraki zikri yapmak ne kadar sürer ki, saniyeler.. Ya namazdan sonraki tesbihâtler, toplasak 5 dk
Biliyor musun, bitti her şey. Söndü tüm duygular. Hayat biz giderken yeni başlangıçlara, hep savurdu bir yerden bilinmeyenleri. Bugün milat dediğim her gün, yeni bir milatla son buldu kara yazgımda. İçimdeki çocuk ruhlar aleminde zavallı bir çare belki. Belki de zaman, çoktan aldı beni ondan. Tek bir şey kaldı alınmayan ölümlerin şerefine, sözlerim şimdi içimde ağır bir valsle haykırıyor dizelerimi. Kime ne anlatmışım ki sahi, ben değil miydim oysa kaybolmak isteyen. Şimdi sonsuz bir karanlık içinde, kalbimle aydınlatacağım tüm yarınları. Varsın koca bir geçmiş samanyolunda saklansın sönmüş yıldızlarımla beraber. Gitmeden daha yapacak işlerimiz var eyy ruh, daha kocaman düşlerimiz var. Son mektup henüz yazılmadı. Tek bir şey kaldı... Belki de zaman onu da aldı içimden, al sana koca bir bilinmez daha...
Reklam
Bir hiç için
Ne de boş geçirmişiz dakikalarımızı hiç haketmeyen birisine. Hiç hatırlamayacak birisini aylarca kalbinde tutmaya, ve hiç dönüp arkasına bile bakmayanlar için ne de çok yollarını gözlemişiz. Oysa ki dakika yıllar gibi gelirken çokça umutlandık, bir saniye bile düşünmeyenler için. Ne de çok şey istemişiz hiç sevmeyecek birisi için. Ne de çok dakika harcamışız hiç arkasına dönüp bakmayacak birisi için. Ne de çok beklemişiz hiç gelmeyecek birisini. Hiç gelmeyecek birisi. Yolda geçerken gelen parfüm kokusunda hatırlanacak kadar bile düşünülmemişiz. Bir şarkının, bir kaldırımın, bir tanıdık sesin, bir dakikanın ortasında bile hatırlanamamışız. Ben varmışım biz yokmuşuz. Aslında ben hiç yokmuşum sadece biraz fazla içmişim. Hiç gelmeyecek birisi için. Zaten ne geliyorsa bu içinler için geliyor. İçin için yokmuşuz. Kimse için yokmuşuz ne sen ne de sen için.
Refleksif empati
Duygularımız bazen çözmek için zor bir mekanizma haline döner, ince işçilik ve anlama kabiliyeti ister, biz buna kendinin farkına varma diyoruz. Nasıl yerinde bir tabir; sen orada duruyorsun ve onun farkına yeni varıyorsun. Bu bazı duygularımıza nasıl istemsizce kör olduğumuzu gösterir niteliktedir. Örnek vermek gerekirse tedavisi olmayan bir hastaya kalkıp da "sen niye kendine dikkat etmedin de hasta ettin" diyerek kızmayız. Kimse kimseye bunu öğretmiş olmasada o kişiyi son yolculukta uğurla yollaması gerektiğini bilir ve ona merhamet ile yaklaşırız bunun adına ise empati denir.Lakin bu istemsizce (refleksif)yapılan bir empatidir. insana gereken ise düşünerek kendinin farkındalığını kazanıp karşıya kurulan empatidir. Toplumca eksik olduğumuz bu konunun sebebi alışa gelmiş duygu ve düşüncelerimize o kadar takılı kalmış bulunmaktayız ki bir başkasını kendi isteğimiz ile düşünür halde olmayışımızdır. bunun en yakında farkına varılması umudu ile size iyi haftalar diliyorum... 𝓔𝓵𝓲𝓯𝓮 𝓪𝓲𝓽...
Merhabalar 1k, nasılsınız? Ben bir süredir uzaktım yine buralardan ama bu sefer güzel bir şeyler için. Birkaç arkadaşımla birlikte renkli bir instagram sayfası açtık. Rengarenk panomuzda sanat, kültür, müzik, edebiyat gibi ilgimizi çeken konulardan içerikler paylaşıyoruz. Ana etkinliğimiz aylık belirlediğimiz kitapları online platformlar üzerinden tartışmak. Hani bir kitap okuruz da onun hakkında konuşmak isteriz ya sonra düşünce düşünceyi doğurur başka yerlerde buluruz kendimizi... Öyle samimi bir toplanma olsun isteğimiz. İşte bunun yanında da ilgimizi çeken, ilginizi çekeceğini düşündüğümüz şeyleri de paylaşıyoruz. Biz daha çok yeniyiz. Ama heyecanlı ve istekliyiz. Sizi de Oblomovka Ekspresi'ndeki renkli panomuza davet ediyor ve içeriklerimiz hakkında görüş, öneri, yorumlarınızı bekliyoruz! 🤗 Şuraya da şöylece linki ekleyeyim... instagram.com/oblomovkaekspre...
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
Zenğinliğe doğru büyük adımlar. Okumaya değer.
Tamam o zaman, zengin olmaya gerçekten kendinizi adamış iseniz ve spesifik, elle tutulur bir hedef belirlediğinizi varsayalım. Başka nelere ihtiyacımız var? Diğer herhangi bir hedef gibi üzerinde durmamız gereken başka noktalar da mevcut. Eğer bu noktaların üzerinde durup, bu tutumunuzda kararlı olur, her gün bu noktalara yönelik eylemler
343 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.