Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz kadınları hiç sevmedik! Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik. Göğüslerini sevdik... Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik... Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik... Yolda, arabada,
“Biz tekil kişiler olarak, ruh olarak, birer birer yaşarız. Kişi, tek bir kişi olarak. Ortaklık, umut edebileceğimiz en iyi şeydir. Ve ortaklık çoğu kişi için dokunmak demektir: elinizin bir başkasının eline dokunuşu, birlikte yapılan iş, birlikte çekilen kızak, birlikte edilen dans, beraber dünyaya getirilen çocuk. Biz sadece tek bir vücuda ve iki ele sahibiz. Bir çember oluşturabiliriz, ama bir çember olamayız. Çember, gerçek toplum, tekil vücutlardan ve tekil ruhlardan oluşur. Aksi halde, tam anlamıyla oluşamaz.”
Reklam
“bizim çağımızda romancıların başları beladadır. çünkü insanları en çok yalana, zulme, bütün kötülüklere karşı roman uyarır. bugün tüketim toplumu diye bir doyumsuzlar toplumu yaratılıyor. tüketimciler topluma bütün değerlerini aşındıran bir yapay kültür benimsetmeye çalışıyorlar, insanları birer obur canavar haline getirmek istiyorlar. roman bu
Biz, çocukların bir iç benlik ve iç yaşam yaratmalarına fazla yardımcı olan bir toplum değiliz. Başka şeyleri çok önemsiyoruz; beslenmeyi, diş sağlığını, aşıları, yabancılarla konuşmamayı, sigara içmemeyi, uyuşturucuları... Sanki çok güzel bir çatısı ve etkileyici dış duvarı olan, ama onu ayakta tutacak iç yapısı olmayan bir bina inşa ediyoruz. Belki de ruhun kendine bakacağını ve organik olarak gelişeceğini varsayıyoruz.
Sayfa 192Kitabı okudu
Sanatımızı, mesleklerimizi, evliliklerimizi,dinimizi biz seçmedik, toplum bizim için seçti. Bizler salon askerleriyiz. Biz kuvvetin doğduğu o çetin kader harbinden kaçındık.
Sayfa 56
292 syf.
7/10 puan verdi
Eğer biz onları normal değiller diyerek toplumdan tecrit ediyor ve akıl hastanelerine kapatıyorsak normal olan nedir peki ? İşte kitap tam da bu ironiyi gözler önüne serer.Ve ilginç bir biçimde normal olanı bile bu toplum anormal hale getirebilir. Tavsiyem tabiki de önce kitabı okumanız ardından filmini izlemenizdir.
Guguk Kuşu
Guguk KuşuKen Kesey · Turkuvaz Kitap · 20071,605 okunma
Reklam
Nietzche, toplumların/kültürlerin çöküş ve zayıflık durumlarında kesinlik duygusunun arttığını söyler. Biz korkarım bu durumdayız. Herkes herşeyi bildiğini sanıyor, aynı zamanda fikrinde de sabit. Yedisinde ne ise yetmişinde de aynı olmak bu toplumda erdem. Fikrinden dönen "dönek". Gevezelik yapıyoruz, dırdır ediyoruz, slogan atıyoruz ahkam kesiyoruz; ancak soru sormuyoruz, merak etmiyoruz, hayret etmiyoruz, taaccup etmiyoruz. Tahammülümüz yok, sabrımız yok. Hemen vitesten atıp kavga ediyoruz, silaha davranıyoruz. Cahil kibri var bizde; kimse burnundan kıl aldırmıyor. Bu kadar iç kamplaşması olan (laik-dindar, Alevi-Sünni, Kürt-Türk, ulusalcı-liberal...) başka toplum var mı? Hasılı, bizim ciddi bir düşünce, vicdan ve din eğitimine ihtiyacımız var.
Sayfa 108
Can Dündar yine üstatlığını konuşturmuş ve şöyle demiş bir makalesinde : "Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi bitirdiğim bir kurum benim için.. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni zamanda da... Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de kuruma inanmamaktan geçiyor. Evliliği toplumun
Cumhurbaşkanı Yargılanabilir 2004. Tayyip Erdoğan, TOBB’da konuştu, “erken seçim talebinde bulunmak vatana ihanettir, bu yaklaşım içinde olanlara izin vermeyin” dedi. 2005. Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam kampında konuştu, “erken seçim ifadesini kullanmak bile vatana ihanettir, ülkenin huzuruna çomak sokmaktır” dedi. 2005. Tayyip Erdoğan,
Biz olmadan olamaz. Şimdiye kadar bizsiz hiç bir toplum ayakta duramamıştır. Yitirmiş göründüğümüz anda kazançlıyızdır; yükselir suyun yüzüne çıkarız. Bu anda parolamız "Pire ça va, mieux ça est"* olmalı.
Sayfa 219 - Varlık Yayınları - Nihal Yalaza Taluy Çevirisi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.