“Evvela, kim bu biz?”
Bulgakov’un Köpek Kalbi kitabından bir alıntı (s. 27).
Bir arkadaşımın bana olan sözünü unutmuyorum: “Lütfen totaliter biçimde benimseme beni.”
Kendisi, Cehenneme Övgü’yü birlikte okuduğumuz kişi. :> O yüzden Cehenneme Övgü’den de “biz” hakkında bir kesit paylaşmak istiyorum (Bu arada, eğer “Biz” deyince aklınıza
"Karanlıktan şikayet eder, bir bütün olarak varoluşun anlamını, fakat özellikle de bizimle bütün arasındaki münasebeti anlamadan ömrümüzü tükettiğimizden yakınırız. Şu halde sadece hayatımız kısa değildir, fakat bilgimiz de bütünüyle onunla sınırlıdır; çünkü ne doğumumuzdan önceki zamana ne de ölümümüzden sonraki zamana bakabiliriz. O nedenle bilincimiz, deyim yerindeyse, geceleyin bir an çakıp sönen bir şimşekten başka bir şey değildir. Dolayısıyla sanki bir ifrit şaşkınlığımızdan (ve onun verdiği sıkıntı ve tedirginlikten) şeytanca bir zevk almak için bilgimizin kalanının tamamını bizden muzırca bir niyetle esirgemiş gibidir."
"Seni mutlu eden buysa bizden uzakta yaşa;' gibi sözler sarf eden ve böyle konuşarak büyüklük ettiğini düşünen anne-babalar tanıyorum; sitem etmek yerine, hangi davranışlarını değiştirirlerse çocuklarının onlarla daha çok vakit geçirmek isteyebileceği üzerine
kafa yormalılar, eğer istedikleri, çocuklarıyla daha çok vakit geçirmekse. Dünya üzerinde evlat -ebeveyn ilişkisi dahil olmak üzere herhangi bir ilişki içinde bulunan hiç kimse hiç kimseyi sevmek, hiç kimse hiç kimseyle görüşmek zorunda değildir.
iletişim öncelikle bir enformasyonun aktarılması ve yayılmasıdır. O halde enformasyon nedir?
Bu çok karmaşık değildir, herkes bilir, enformasyon bir buyruk tümceleri bütünüdür. Size bir enformasyon aktarıldıgında, bu, size inanmanız gerektigi varsayılan şeyler söyleniyor demektir. Başka bir deyişle, enformasyon bir buyruk tümcesinin yayılmasıdır. Polis açıklamaları haklı olarak bildiriler olarak isimlendirilirler.
Bize enformasyon bildirilir, bize inanmak durumunda veya sorumluluğunda veya zorunda olduğumuz varsayılan şeyler söylenir. Aslında inanmak bile değil, ama inanıyormuş gibi yapmak. Bizden inanmamız değil, inanıyormuş gibi davranmamız bekleniyor. işte bu enformasyondur, iletişimdir - buyruk tümcelerinden ve onların aktarılmasından bağımsız olarak enformasyon yoktur, iletişim de yoktur. Bu bizi şunu söyleme noktasına getiriyor: Enformasyon tam tamına bir denetim sistemidir.
bu bir pink floyd albüm kapağı değildir
sıcak para endişesi hiç değildir
değildir piyasa korkusu
bir deplasman fobisi asla değildir
hadi sana merhaba
bankalardan ve barbarlardan
sanayi reformundan ve modern iktisattan