Dedikodu bizden sorulur :D
Bildiğimiz kadarıyla sadece Sapiens hiç görmediği, dokunmadığı veya koklamadığı varlıklar hakkında konuşabiliyor.
Ya sabır bizden sorulur
Biz alıştık oğlum. Biz çok sabrettik. Erenece de sabrederiz daha!..
Sayfa 187 - ARZUHALKitabı okudu
Acı bizden sorulur :)
Görünen o ki kadında sadece durumu görmek ya da bilmek bile beyindeki ağrı devrelerinin etkili olmasına neden olmaktadır. Zaten bu nedenle aşk acısı yaşayan kadınlar, aslında bu acıyı fiziksel olarak da hissedebilmektedirler.
Cadılık bizden sorulur:)))
Kadınlar sanatçılarla sanatçı oldukları için değil, toplumda başarı kazandıkları için ilgilenirler.
Sayfa 250Kitabı okudu
Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
Dedim: - Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
Dediler: - Bizim adetimiz böyledir.
Dedim: - Benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
Dediler: - Ey zavallı! Sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
Dedim: - Beratımın gereği niçin yerine gelmez?
Dediler: - Zevaittir, husulü mümkün olmaz.
Dedim: - Böyle evkaf zevaidsiz olur mu?
Dediler: - Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
Dedim: - Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.
Dediler: - Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
Dedim: - Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.
Dediler: - Bu hesap, kıyamette sorulur.
Dedim: - Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
Dediler: - Ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.
Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim.
"Samimiyeti sevmeyenler" söz alıyor: "Bizim için en kolay şey bilge, sabırlı ve üstün olmaktır. Hoşgörü ve duygudaşlık bizden sorulur, saçma bir biçimde adiliz, her şeyi bağışlarız. Tam da bu yüzden biraz sert durmalıyız; tam da bu yüzden zaman zaman küçük bir taşkınlık göstermemiz, bunun doğurduğu önemsiz yükün altına girmemiz gerekir. Bu, hoşumuza gitmeyebilir; bu sırada ortaya çıkan görüntümüze, kim bilir kendi aramızda gülebiliriz. Ama neye yarar! Kendini aşmak için başka bir yol yok ki: Budur bizim çilecilik anlayışımız, bizim bedel ödeme tarzımız." Samimi olmak; "samimiyeti sevmeyenler"in erdemi...
