Birbirine çok aşık iki genç evlenmiş. Zifaf gecesi oğlan, daha önce hayvani aşkı çok iğrenç bulduğu için fallusunu kökünden kestiğini, dolayısıyla cinsel hayatlarının bir hayli kısıtlı olacağını, hatta kendisi de isterse evliliklerinde hiç olmamasını yeğlediğini söylemiş kıza. Kız da "canım sevgilim, öyle mesudum ki... Tamam, bence de evliliğimizde hiç cinsellik olmasın. Hayvani değil ulvi bir aşk bizimki" demiş.
Bu yaşanmış gerçek bir hakikat hikayesine inanmayan, hatta "hass.... oradan" diyenler aşkla şehveti karıştıran anlayışsız, hayvani düzeyde kalmış zavallılardır. 😁
Bu durum benim tercihim değil, diye düşünüyor, her insan kendi seçmediği bir ailede, seçmediği bir kaderle dünyaya gelir; bizimki de kaplanın sırtında doğmak bir bakıma. Kaderi değiştiremezsin...
Sayfa 12Kitabı okudu
Şimdi Başkomserim şöyle bir hikâye var. Adamın biri arkadaşına, ‘Lan Rıfkı, senin anan orospu mu?’ demiş. Rıfkı hiç bozulmamış, sadece ‘Nereden çıktı Selami, bu laf?’ diye sormuş. Selami pişkin sırıtarak, ‘Benim anam, senin ananı dün kerhanede görmüş’ demiş. Rıfkı yine istifini bozmamış ama şöyle demiş: ‘Oğlum, hadi benim anam orospu, ya seninkine ne demeli. Namuslu kadının kerhanede ne işi var?’ Bizimki de o hesap Başkomserim. Parayı namuslu yoldan kazanmıyoruz ki, cerraha sen bu parayı nereden buldun diye soralım…
Ahahaha öldüm buna :))
Hedefiniz varsa odaklanır ve güçbirliği sağlarsınız. Adamın biri yolda yürürken çok ilginç bir cenaze görmüş: önde bir adam, arkada köpek, onun arkasında iki tabut, tabutların arkasında tek sıra kuyruk halinde yürüyen 200 kişiye yakın erkek... Biraz takip etmiş. Meraktan çatlayacak, dayanamamış, öndeki adama yanaşmış:
"Başınız sağ olsun."
"Sağ ol."
"Ağabey bu arkanızdaki tabutlar ve köpek nedir?"
"Sorma arkadaş o benim pitbull. Hanıma saldırdı, hanım sizlere ömür!"
"Peki diğer tabut?"
"Sorma kardeşim, benim köpek kayınvalideye de saldırdı o da sizler ömür..."
Sessizce biraz yürümüşler bizimki biraz sonra:
"Abi yanlış anlama bir şey soracağım."
"Nedir?"
"Abi köpeği şöyle iki gün ödünç alabilir miyim?"
"Olur yalnız kuyruğun en arkasına geçmen lazım."
Ortak hedef insanı birleştirir.
Sayfa 58 - ElmaKitabı okudu
"Hikâyeler insanlardan yaşlıdır her zaman ve her insanın hikâyesi ne doğumuyla başlar, ne de ölümüyle biter. Bizimki de öyle. Ne zaman başladı, ne zaman bitecek? Allah bilir..."
Gönül Dağı
Kendilik
Kendinden yana bir kişinin çıkması karşısında duygulanan zavallı Cumali, başını omuzlarına gömerek gözlerini koca koca etmişti. Bu haliyle Ayten Hanım’ın ağzına bakarken ağlayacak gibiydi.
“Ay çocuklar hep böyle şekerim. Cumali yine iyi, geçenlerde de bizim Berke çantasını unutmuş. Akşam ders yapmak için arıyor tarıyor ama yok. Bulamayınca bunu
Sayfa 44 - CumaliKitabı okudu
Aynı çatı altındayız :
Gökyüzünün altında.
Sanırım bu sadece gönlüme avuntu.
Zaten aramızda asırlar var.
Uzun zamanlar...
Farklı zaman dilimlerinde yaşayan,
İkimizin de zamansızlığına denk gelen,
Ufak bir bakış sadece bizimki.
Gönülden bir sıcak bakış.
Ama ikimiz için de sadece aldanış.
Zaman geçtikçe yine uzaklaştık birbirimizden.
Yine soğudu kalbimiz.
Vakitlere sığamadık yine,aktık,geçtik.
Zamanlar aktı.
Beni senden uzak zamanlara,
Seni ise başkalarına yakın zamanlara taşıdı.
Ve yine aramızda asırlar vardı.
Atalarımız aydınlık yeryüzünün dört bir yanını duvarlarla bölerek bir gölgeler dünyası yarattı, oluşan karanlığın içine kadınları yerleştirdi ve onları bu dünyanın en beyaz canlıları ilan etti.
Güzelliğin en üst mertebesi için ten renginin beyaz olması zaruri bir şartsa bizim yapabileceğimiz bir şey yoktur, buna engel olamayız. Beyaz ırkın saç
Sahi biz yaşıyor muyuz? Yoksa bizimki hayat telaşı mı sadece?
Sahi biz yaşamak için neyi bekliyoruz?
Çok paramız olmasını, iyi bir işimiz olmasını, iyi bir evimiz olmasını, iyi bir eşimiz olmasını..... sonra çocukların büyümesini onların da aynı şekilde evi olsun, işi olsun, eşi olsununu bekliyoruz. Oda bitiyor bu sefer torunlara bakayım torunları seveyim telaşına düşüyoruz.
Bütün bunları yaparken de hayatı kaçırıyoruz. Hayatın garantisi varmış gibi, ölüm bize hiç gelmeyecekmiş gibi davranıyoruz.
Oysa sahip olduklarımızın kıymetini bilsek, elimizdekiler ile yetinmeyi bilsek yaşama daha farklı bakabiliriz. Ve yaşamı kaçırmak yerine yaşarız....