Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öykü

Öykü
@blackbirdsinging
O yıllar, “Beni seven arkamdan gelir!” derdin, koşarak kendini dalgalara atarak.
Avukat
Bursa
10 Ağustos
51 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Mantegna’nın İsa’sı gibi serilmiş yatan Ernesto Che Guevara çağımızın en güzel kadavrasıydı. Avrupa’nın Yeni Dünyayı ikinci (ya da milyonuncu) keşfinin Sir Thomas More’u haline gelmişti Che. On altıncı yüzyıldan bu yana, bizim buralar Avrupa’nın kan, açgözlülük ve ölüm günahlarından arınabileceği bir ütopyadır. Hollywood ise kendi kepazeliklerini, ikiyüzlülüklerini, kayıtsız şartsız para düşkünlüğünü devrimci bayraklar sallayarak gizlemeye çalışan bir ABD Sodom’udur.
Sayfa 38
Reklam
10/10 puan verdi
Başucu kitabım, nasıl alt üst edildiğimin öyküsü, sayfalarının savruluşundaki merkazkaç kuvvetini bulmak istediğim enfes parça, rüyalarıma giren, aşkım, aşkım...
Diana
DianaCarlos Fuentes · Can Yayınları · 201496 okunma
Sakinlerine alışık olduğundan, bilakis, değişik, arızalı manzaralar peşindeydi. Denizi ancak fırtınaları için sever, yeşillikten ancak, harabeler arasına parça parça serpilmiş olursa hoşlanırdı. Ancak bir nevi şahsi kâr çıkarmasına hizmet edebilecek hallere ehemmiyet verirdi. Yaradılış itibariyle sanatkâr değil, hissi bir kız olduğundan ve manzaralardan ziyade heyecanlar aradığından, kalbinin derhal coşmasına yardım edemeyecek her şeyi lüzumsuz bulurdu.
Sayfa 36

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Erkek kısmı, ne de olsa, serbesttir; ihtirasları ve memleketleri dolaşır, engellerden atlar, en uzak saadetlere dişlerini geçirebilir. Kadının ise önüne her zaman engeller çıkar. Hem bir külçe gibi hareketsiz, hem de kolay eğilip bükülen bir yaratık olan kadının başında, vücudunun rehaveti, kanunun emrettiği itaatler gibi düşmanları vardır. İradesi, şapkasının bir şeritle tutturulmuş tülü gibi, her rüzgarın etkisi ile çırpınır; daima sürükleyen bir arzu ve yine daima engel olan bir ahlak düşüncesi vardır.
Sayfa 92
Onun sandığına göre aşk; şimşek parıltıları ve gök gürültüleri ile kendini birdenbire gösterir, göklerden düşüp hayatı altüst eden, iradelerimizi birer yaprak gibi söken, bütün kalbi uçuruma sürükleyen bir kasırgaya benzerdi. Bilmiyordu ki, evlerin taraçalarında oluklar tıkalı ise, hafif yağmurdan da göller hasıl olur... Böylece kalbi huzur içinde yaşayıp gidecekti ama, bir gün, duvarda bir çatlak olduğunu seziverdi.
Sayfa 105
Reklam
Fakat iki türlü ahlak vardır, dedi; biri, küçüğü, göreneğe kaçanı, insanların ahlak dediği şey, durmadan değişen ve yüksek perdeden atıp tutan, saman altından su yürüten, şurada gördüğümüz budala toplantısı gibi, çıkarcıların ahlakı. Fakat öbürü, ebedi ahlak; etrafımızı saran peyzaj ve bizi aydınlatan mavi gökyüzü gibi, çepeçevre ve yukarda bulunan ahlak.
Sayfa 156
Ama sevdiklerimizi bir kere küçük görmeye başladık mı onlardan az çok soğuruz. İnsan putlara dokunmamalı: yaldızı elinde kalır sonra.
Öykü tekrar paylaştı.
DÜZYERYÜZÜ Insanlar, Yer'in biçiminin nasıl olduğunu "bilimsel olarak" düşünmeye başladıklarında, Antikçağlılar için Yer'in daire biçiminde olduğunu varsaymak son derece gerçekçiydi. Homeros'a göre, dairenin etrafi okyanusla çevrili, üzeri gökkubbeyle kaplıydı. Ve Presokratiklerin, metinleri aktaranlara bağlı olarak kimi zaman kesinlikten uzak ve çelişkili fragmanlarından bir sonuca varmak gerekirse, Thales'e göre yeryüzü düz bir daireydi, Anaksimandros'a göre silindir biçimindeydi, Anaksimenes ise bir tür hava yastığı üzerinde yüzen okyanusun çevrelediği düz bir yüzeyden söz ediyordu.
“Güzelliğin elbette bir anlamı var fakat daha önce bu anlamın farkında değildim. Güzelliği mantığı, nedeni olmayan anlamsız bir şey olarak kabul ederdim. Güzellik hakkında hiçbir şey bilmezdim. Fakat artık biliyorum, en azından bilmeye başladım. Şu otlar artık onların neden ot olduğunu bildiğimden, benim için daha güzeller, güneşin, yağmurun ve toprağın gizli kimyası onların ot olmasını sağlıyor. Her otun hayatı aslında bir aşktır, serüvendir. Bu düşünce beni heyecanlandırıyor. Madde ve kuvvetin oyununu, aralarındaki müthiş mücadeleyi düşündüğümde sanki otlar üzerine bir destan yazabilirmişim gibi geliyor bana.”
Sayfa 140
Öykü

Öykü

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Don
DonThomas Bernhard
8.6/10 · 164 okunma
Reklam
Öykü tekrar paylaştı.
Barış Bıçakçı
"Siz de bilirsiniz, anlatmaya değer şeyleriniz olduğunu, bir gün bunları anlatacağınızı, yazacağınızı düşünmek ne güzeldir ve bu düşünce bir kez yer etti mi nasıl da perişan eder insanı! Şu dünyadaki en yüksek mertebe olan okurluk mertebesi size yetmemeye başlar. İnsan olmak size yetmemeye başlar. Dünya olmak istersiniz."
Geri114
224 öğeden 211 ile 224 arasındakiler gösteriliyor.