Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ne ben mehtabı aldım içime bir kuş gibi Ne de sen bu sevdayı yaşadın bir düş gibi Bir ömür parelendik,yaralandık,dağıldık Âmâ bir yalnızlığın zindanında boğulduk
Kesinlikle
Samimiyet istiyorum artık. Boğulduk dili süslü ama yüreği boş insanlardan.
Reklam
Bizden daha komik bir ülke herhalde yoktur. Sorunlar diz boyu değil, gırtlağa dayanmış. boğulduk boğulacağız anasını satayım. Ne Cumhuriyet kalmış ne Atatürk.
Sayfa 155 - Kırmızı kedi yayınları Kasım 2017Kitabı okudu
Güzel ceketler, botlar, bluzlar boğulduk
Ne ben mehtabı aldım içime bir kuş gibi Ne de sen bu sevdayı yaşadın bir düş gibi Bir ömür parelendik, yaralandık, dağıldık Âmâ bir yalnızlığın zindanında boğulduk
Büyüdüm. Zehirli bir ırmaktı zaman. Bizi kendine, kendini suskunluğa sürükledi. Kıyısına çıkamadığımız bir nehir; ne boğulduk ne kurtulduk. Zaman zorlu bir hatırlayışın sindirim sistemindeki yolculuğumuzdu.
Reklam
Kimi cephede ateşle yandık, kimi cephede donarak öldük, kimi yerlerde, çölde susuzluktan kavrulduk, Süveyş Kanalı'nda suda boğulduk. Devletin bekası için bir milyondan fazla Türk evlâdı bu cephede yitip gitti. Belki birkaç binin dışında yüz binlercesinin mezarları bile belli değil.
-Çok paramız oldu ama bereketi kaybettik -Güzel evlerimiz oldu ama huzuru kaybettik -Nimetlere boğulduk ama şükrü kaybettik -Kalabalıklaştık ama kardeşliği kaybettik -Güçlendik ama adaleti, merhameti ve ahlakı kaybettik | Öyleyse bu Ramazan önce kaybettiklerimizi geri kazanalım.
Abdülaziz Kıranşal
Abdülaziz Kıranşal
Samimiyet istiyorum artık.Boğulduk dili süslü ama yüreği boş insanlardan.
Bir ömür parelendik, yaralandık, dağıldık Âmâ bir yalnızlığın zindanında boğulduk
Reklam
Bilimin tükenip inancın başladığı nokta...
"Her yeni kazanç bizi bir yığın çeşitli imkânsızlığın karşısına getiriyor. Gayretlerimiz neye yaradı? Işık senesi hesaplarına, milyarlarca rakama boğulduk o kadar."
Sayfa 200Kitabı okudu
Kötülükten daha beter bir şey varsa o da kötülüğe alışmaktır.
Çok büyük öğretilerle yetiştirildik. Çok büyük kitaplar okuduk. İnsana, doğaya, duygulara, onurlu bir dünya yaşantısına dair büyük kelimeler okuduk, yazdık, dinledik. Zihnimizde, anlam dünyamızda yaşamaya dair bir biçim ve sınır belirledik. Bu biçim ve sınırın ötesini de düşündük. Ötede kalan kötülüğün, merhametsizliğin ve insan dışılığın nasıl da berbat bir şey olduğunu kaşlarımızı çatarak tartıştık. Ama bir an geldi ve düşlediğimiz karanlığın çok daha ötesinde, hayal bile edemediğimiz bir biçimde karanlığa şahit yazıldık. Hiçbir düşünce, duygu ya da gerçeklik bu karanlığı tanımamıza ve tanımlamamıza yardımcı olmadı. Boğulduk ve boğulmaya da alıştık.
Sayfa 42 - Alışmanın belası/Gökhan Ergür
Büyüdüm. Zehirli bir ırmaktı zaman. Bizi kendine, kendini suskunluğa sürükledi. Kıyısına çıkamadığımız bir nehir; ne boğulduk ne kurtulduk.
1.075 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.