“Bir saat bekledik. Boğulduk beklemekten, her yerimiz ağrıdı.
Gece inmişti. Sokak karanlıktı. Ön kapıdan nefretle masanın üzerine iyice eğilmiş babama ve Fred'e bakıyorduk. Yeni şarap işlerini bitirmiş, harikulade bir biçimde alkole teslim olmuşlardı. Birbirlerinden yarım metre uzaklıkta olmalarına rağmen bağırarak konuşuyor, zaman zaman yumruklarını masaya indiriyorlardı. Birer canavara dönüşmüşlerdi.”