9/10
40 Kişi
92
Okunma
38
Beğeni
3.561
Görüntülenme
Savrulup gidiyor ömür dediğin... Sararmış satır aralarında çeyrek asırdır sızlayan yorgun hüzün sesleri. Ulu Kam'ın iç çekişi. Tibet'in rahipleri benden daha yalnız değildir... Biri zahirde derbeder, diğeri sırların peşinde iki yalnız adam. Yürek yangınını söndürür ümidiyle kor ateşe serpilen suyun şarkta çıkardığı cızırtıyı garpta da duyabilen sıra dışı iki insanın gönül yolculuğu. Şaman davulları, veliler, amansız kokular, Elsa'nın gözleri... Yalnızın öyküsü... Yalnızlığa öykü... Sahiden savrulup gidiyor ömür dediğin. Ömürler savruluyor. Uzaklarda, yakınlarda. Bizatihi derûnda... Evvel göçen yazar oldu. Kalanlar derin acılar çektiler. Ulu Kam haber alınca bir kez daha kahrolmuş; "Keşke ona Hafız'ın kabri gibi bir kabir yapabilseydim", sözleriyle hayıflanmış. Her insan bir başkasında yol arar kendine. Aradığı en yakınındadır. Tanrı Dağlarının zirvelerinde sessizce haykırdığı isim; gülün adıydı. Kahramanın huzur ve sükûnunu zedelemeden, sis perdesinin tüllerini aralamadan meçhule ışık tutmak naif ve ulvî bir gayretti. Toplumsal hareketliliğin akabinde, kamuoyunda doğan alâka üzerine yeniden baskı teklifini de fazilet örneği sergileyerek reddetmişti; "Taze acının üzerine kitap çıkarmak yakışık almaz". Ulu Kam'ı dağlayan kurşun, vicdan sahiplerinin yüreğini kanatmalıydı. Kasten sıkılan o hain kurşuna herkes lanet etseydi kahpe devr-i devran böyle pervasız dönmeyecekti. "Hepsi birbirine karıştı gitti. Gerçek kam Aziz mi, beş çocuğunu bırakarak dağlara giden adam mı, yıllar sonra onu arayıp bulan ben miyim?" Okuyucu karar versin... (Tanıtım Bülteninden)
227 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

227 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı bilmeden okunan muhteşem eserler katagorisine koymalıyım. Hakkında hiç bir fikrim olmadan rastgele bir şeçim neticesinde okumaya başladım. Okumaya başlayalı daha bir kaç sayfa olmuştu ki eser kalitesini, mükemmel sunusunu ortaya koydu. Öncelikle tasvirler, gözlemler çok başarılı. Öyle ki; eserde ifade edilen anlatımlara kayıtsız
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
·
Puan vermedi
Çok kıymetli yazarımız, Servet SOMUNCUOĞLU topçuların, popçuların, evlilik ve yarışma programlarında boy gösterenlerin kabul gördüğü toplumumuzda belki de birçok insan tarafından tanınmadan 06 Ağustos 2013 günü, İstanbul'da 49 yaşında iken bu âlemden göçtü. Kaldı ki hiçbir zaman böyle bir derdi de olmadı. Onun tek derdi TÜRK kültürüydü bu uğurda,
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
10/10 puan verdi
Bir Başucu Kitabı Daha Kitaptan önce biraz yazardan bahsetmek istiyorum. Servet Somuncuoğlu malesef 2013'te uçmağa vardı. Belki Atlas Dergisinden bazılarınız tanıyor olabilir ama ben birçoğunuzun tanımadığını düşünüyorum. Tanıyıp tanımamak önemli değil elbette ya da bir suç değil ama ülkemiz adına bir kayıp, burdaki kusur üniversitelerimizde,
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
SERVET SOMUNCUOĞLU / GALLEMİT Gezi parkı olaylarının Ankara direnişinde vurularak öldürülen Ethem Sarısülük'ün babasının, Muzaffer Sarısülük'ün biyografisi... Muzaffer Sarısülük nam-ı diğer Ulukam, yazar Servet Somuncuoğlu'nun askerlik arkadaşı. Askerde tanışmalarından sonra aralarında geçen derin sohbetler ve sonrasında birbirilerine yazdıkları mektuplardan oluşuyor kitap. Ulukam'ın şehir hayatının sahteliğinden, yapaylığından bıkıp nasıl doğa ananın huzurlu kollarına, dinginliğe geçişinin de hikâyesi aslında... Kitap, Orta Asya Türkleri, Şaman kültürü, kadim bilgiler, evrenin sırları ve düşünce gücüne dair pek çok konuda da derin bilgiler veriyor. Teknolojinin ve bilginin doğru kullanılmadığı takdirde insanlık için ne kadar büyük bir tehlike olabileceğinin de apaçık göstergesi anlatılanlar. Derin bir kitap. Beğenerek okudum. Hiç düşünmeden okunacaklar listenize ekleyebilirsiniz arkadaşlar. "İlkel yaşama çekilecek ve duygusal zekâya döneceğim. İnsan gibi yaşamak istiyorum ben." ULUKAM.
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
8/10 puan verdi
Merhaba bugün sizlere Servet Somuncuoğlu'nun kaleme almış olduğu "GALLEMIT" kitabı ile geldim. Kitabın konusu aslında gerçek bir hikayeye dayanıyor.Servet Bey askerlik yaptığı sırada tanışmış olduğu,farklı bir yapıya sahip olan arkadaşını anlattığı bir kitap. Kendisine "Ulu Kam" diye hitap ediyor.Çünkü bu dünyaya ait
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın ardında yatan hikayeyi öğrendikten sonra okumaya karar vermiştim. Çok güzel ve etkileyici bir hikaye. Büyük şehirlere “megapol” deyip kendini doğaya adayan Muzaffer Sarısülük’ün asker arkadaşının ağzından bir biyografisi.
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta yaşayan kahraman babamın kuzenidir, çocukluğumda hatıralarının yeri bambaşkadır. Bi keresinde peşinden koşarken - diğer çocuklarla- gözlerimin içine bakmıştı ve bakışları ruhumun ötesine geçmiş sebepsizce(tam sebepsizce sayılmaz utanmıştım ve uyanmıştım) hüngür hüngür ağlamıştım. Civarda herkes bilir kimsenin gözünün içine bakmaz, kimsenin elinden hiçbir şey almazdı. Uzun yıllar köhne bir hurdalıkta çadırda yaşamını sürdürdü. Oğlunun Ethem'in (Ethem Sarısülük) gezi parkında Ankara eylemleri sırasında - kör- bir polis kurşunuyla vurulmasından sonra tüm Türkiye onu tanıdı. "Maddi tıp şeytandır" diye hastanenin duvarına yazdığı yazıyla kamu malina zarar vermekten mahkemeye bile verildi. Şu cümlesinde bile ne denli büyük bir filozof olduğu anlaşılmadı. Filozof bir şamandı, geçtiğimiz yıllarda kaybettik. Kaybı çook büyük. Devr-in daim olsun Ulu Kam. Özlüyoruz ve bu kitabı okursanız felsefesini de az buçuk anlayacaksınız. Teşekkürler.
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
10/10 puan verdi
Ne kitaptı bee!! Bir arkadaşın kitaplığında denk geldim. Nasıl kitap, ne anlatıyor vs vs derken; güzel kitap senin olsun al oku dedi. Güzel değilmiş, efsaneymiş. Kitabı ben yazsam kendime daha fazla yakın hissedemezdim. Kitap, kimi anlattı, kim anlattı, nasıl anlattı, nerde kime anlattı, neler anlattı hepsini biliyorum. O zaman niye hala kafamda soru işaretleri var? Hala daha çözmeye çalışıyorum.
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma
227 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Değişik bir havası var tür olarak, biraz deneme biraz öykü çokça roman ama etkileyici bir metin. Tüylerim diken diken. Olaylar gerçeklikten esinlenilmemiş, gerçeğin kendisi lâkin "böyle bir gerçeklik bir daha yaşanamaz" dedirten etkileyici bir hikâye. Gallemit'ten bana kalanların derinliklerine girmeden evvel kahramanımız hakkında
Gallemit
GallemitServet Somuncuoğlu · Matbuat Yayıncılık · 201592 okunma

Yazar Hakkında

Servet Somuncuoğlu
Servet SomuncuoğluYazar · 10 kitap
Servet Somuncuoğlu (d. 14 Mayıs 1964, Karacabey - ö. 6 Ağustos 2013), Türk gazeteci, yazar, araştırmacı, yönetmen, fotoğraf sanatçısı, televizyon programı yapımcısı. 2008 yılı Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü sahibi. Yaşamı: Ailesi Giresun ilinin Eynesil ilçesinden gelmiş olan Somuncuoğlu, Bursa ilinin Karacabey ilçesinde 14 Mayıs 1964 tarihinde doğmuştur. Arifiye Öğretmen Lisesi, Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü ve İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde öğrenim görmüştür. 1988 yılından sonra TRT İstanbul Radyosunda prodüktör görevini yapmıştır. Günle Gelen, Günün İçinden, Müzikli Edebiyat, Türklerle Yaşamak, Yeni Bakışlar, Aşkın Has Bahçesinde, Tarihte Yolculuk ve Tarihin Büyük İhanetleri programlarını hazırlamıştır. 2005 yılı Temmuz ayında Kırgızistan'da Tanrı Dağlarında "Saymalı Taş - Türklerin Bilinçaltı" çalışmasını yaptı. Atlas dergisinin Aralık 2005 sayısında yayınlanmıştır. Yine Atlas dergisinde 2007 yılı Aralık ayı sayısında "Taştaki Türkler" konulu yazı ve fotoğraflar yer almıştır. "Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler" adlı eseriyle Sosyal Bilimler dalında 2008 Sedat Simavi Ödülünün sahibi olmuştur. TRT belgesel yönetmeni ve Atlas dergisi fotoğrafçı-yazarlarından Servet Somuncuoğlu, “Zamana Karşı – Kazdağı Koşuburnu Türkmenleri” belgeseli ile Kazdağı dolayında yaşayan Türkmenlerin yaşamlarını ekrana yansıtmıştır. Uluslararası usta fotoğraf çekimleri ile dünyanın birçok ülkesinde bulundu. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tuva, Moğolistan ve Kosova'da fotoğraf çekimleri yapmıştır. Özellikle Sibirya'da kaya üzerlerindeki çizimleri inceleyip fotoğraflamıştır. 2013 yılında kalp krizi sebebiyle ölmüştür.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.