Penny İngiliz olduğu için, bizim gibi kolayca yalan söyleyemez. Beyaz yalanı bile rahatlıkla söylemeyi beceremez İngilizler. Onların kültüründe yalan çok ayıptır. Ne hin oğlu hinlikleri vardır, Osmanlı'dan arta kalan Ortadoğu'yu mesela harita üzerinde cetvelle çıkarlarına göre bölmüş, hallaç pamuğu gibi attırmış, halkların canına okumuşlardır; böl ve yönet de acımasız bir İngiliz metodudur, iti ite kırdırırlar derdi babam onlar için ama kendi aralarında yalana yer yoktur, bilirim.
Böl ve yönet politikasının hedefi olmak, bir ulusun tarihinde uğrayabileceği en büyük felaketlerden biridir. Çünkü böl ve yönet politikası ulusun beynini dağıtmaktır, iskeletini parçalamakadır.
Reklam
"Bugün yeryüzünde doğal yollarla oluşup gelişmiş pek çok millî kimlik olduğu gibi sosyal laboratuvarlarda geliştirilen birtakım kimlikler de vardır. Kimlik geliştirme projeleri, Batı uygarlığının "böl, parçala, yönet" düşüncesiyle son yüz elli yılda çok emek harcadığı, beşinci kol faaliyetlerinin temel alanlarından biri olarak uğraştığı ve sonuç aldığı bir konudur."
Sayfa 42
Seçme hakkının sınırlandırılmasına, özgürlüğe tecavüz gözüyle bakıyoruz. Demokrasi deyince çoğu­muzun aklına seçme özgürlüğü geliyor, totalitarizmin de seçme şansından yoksunluk anlamına geldiğini düşünüyo­ruz. … Ancak, sürekli değişiklik ve belirsizlik gösteren bu ev­rende, her türlü seçim bir iddia ve gösteriş eyleminden iba­ret. Bir seçim yaparken bütünü düşünme ve kavrama fır­satını kaçırıyoruz. Seçim yaparken taraf tutuyoruz ve bi­zimle birlik olanları yanımızda kalmaya, bize karşı olanla­rı bizim tarafımıza geçmeye iteliyor, seçim yapmayanları da unutulmaya mahkum ediyoruz. Seçmek, böl ve yönet kura­lını kendi kendimize dayatma yöntemidir. … Seçmekle, kendini hak­lı gören, başkalarını mahkum eden insanlar haline geliyo­ruz. Bir tarafı, herhangi bir tarafı tuttuğumuz anda, totali­ter olup çıkıyoruz.
Sayfa 114 - İletişim Yayınları, 47. Baskı, Çev. Zehra Gençosman-Ömer Madra
Fransa'nın Suriye politikaların özünde Maruni, Nusayri, Sünni, Dürzi Arapların aralarındaki soy ve inanç farklılıklarının vurgulanması ve bu doğrultuda düşmanlıkların artırılması ile birlikte milli birlik şuurunun ve Arap milliyetçiliğinin engellenmesi hedefi yer almıştır. Amaç ise kendilerine bu topraklardan olası bir tehdidin önlenmesi ve çıkarların güvence altına alınması olmuştur. Bu kapsamda batı dünyasının klasik böl parçala yönet stratejisini izlemişlerdir.
Sayfa 187 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
•Ulus devlet milletin değildir, millet ulus devletindir. Ulusa devlet değil devlete ulus lazımdı. Yani ulus devlet kendi milletini icat etmiştir. Bütün insanlar aynı kökene, aynı dine, aynı tarihe, aynı dile sahip olmamasına rağmen herkes "millet" çuvalının içine doldurulmuştur. Ondan sonra bu çuvala uymayanlar birbirlerine düşerler. Devleti yöneten güçler bu şekilde "böl ve yönet" taktiğiyle toplumu kendine karşı güçsüz konuma getirirler. Bu millet tanımı özde sekülerdir ama alabildiğine kutsallaştırılan bir tanımdır. Hiçbir milliyetçilik ve bu arada Türk milliyetçiliği de dine yaslanmaz, ona dil ve tarih gibi birçok unsurdan birisi olarak değer ve yer verir. Adet, örf, gelenek, kültür gibi bir renk olarak görür.
Sayfa 15 - Savaş Şafak Barkçin
Reklam
417 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.