Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böl parçala yönet. BOP projesi burda başlamış (2003)
Irak'ta demokrasi tutkusundan vazgeçilmiştir, Şii coşkusu da aynı durumdadır, yönlerini bulmaya çalışmaktadırlar (bula-mayabilirler de). Mezhep çatışması, Irak'taki Sünnileri ve şiileri birbirinden ayırmıştır. Irak'ın gevşek federalizm sistemi iki topluma da kendi siyasi ve sosyal kurumlarını güvenlik içinde kurmaya ve birbirini tehdit etmeden var olmalarına izin vermektedir. Bu yüzden, Şiiler, İran tarzı İslami cumhuriyetlerine sahip olabilirler ama ülkenin sadece Şii olan kısımlarında Irak'ın Sünni Arap liderleri yönetmenin zorlu görevlerine karşı çıkmaktansa sadece muhalefet etmenin kolaylıklarını tercih edeceklerdir.
Birleşmiş Yoksullar
“Böl ve yönet” diye bilinen siyasi yöntem, yönetilenler arasındaki tüm kenetlenme biçimlerini zayıflatmaya yöneldiği zaman, beklenen sunucu vermez. Bir köy cemaatini, bir kabileyi veya bir ulusu özerk bireylere ayırmak, yönetici güce karşı isyan ruhunu ne ortadan kaldırır ne de hafifletir. Etkili bir bölme, birbiriyle rekabet eden ve birbirine kuşkuyla bakan sıkı ırksal, dinî veya iktisadi toplulukların sayısını artırmak yoluyla sağlanabilir.
Reklam
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap hunlarin genel tarihi ile başlıyor. Hunlar göçebe bir millet olduğu için yazılı kaynak cok az olunca yazar o dönemdeki hunlar hakkında yazı yazan yazarları tarafsiz bir sekilde karşılaştırarak yazmış. Cengizhan kitabındaki gibi hikaye gibi ilerlemiyor. Karsilasrltirmali ve sorgulamalı ilerliyor. Avrupalilar; hunlari çocukların etlerini yiyen, kadınların kanını icen barbarlar olarak nitelendirerek Atilla için şeytanın yeryüzündeki sureti, "tanrının kırbacı" olarak ifade ediyorlar. Atilla göçebe, barbar olarak görünsede, tüm yazarlar tarafından dönemin en büyük askeri ve politik dehası olarak görünmektedir. Özellikle "bol yönet strateji sayesinde romayi doğu ve batı olarak ayrı kalmasını sağlamış birbirlerinin birleşmesine firsat vermeden rahatça yönetmistir. Bu politikası günümüz güçlü devletleri tarafından aynen uygulanmaktadır. Düğün gecesi çok için Atilla iç kanamadan ölmüş, yerine geçen oğlu savaşta öldürülünce hun imparatorluğu tarihe karışmıştır.
Attila Hun İmparatoru
Attila Hun İmparatoruIan Hughes · Kronik Kitap · 202236 okunma
"İnsanlar öyle çok yanılgılara düşerler ki! Örneğin şu eski slogan: Böl ve yönet. Tabii onun da uygulanabildiği yerler var. Ama 21. yüzyıl, çok daha güçlü bir formülün keşfini getirdi: Birleştir ve yönet."
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
Oldu olacak beni şaşırtan bir noktaya da değineyim. Bu cahil adamların Machiavelli'nin Prens'ini okumadığına eminim. Hani şu ikinci Abdülhamit'in yastığının altına koyup da ülkeyi ona göre yönettiği küçük yapıt. Bunlar oradaki prensipleri aynen uyguluyorlar. Aklımda kaldığı kadarıyla: 1- iktidara geçmek için her yol meşrudur 2- Böl yönet 3- Halkı cahil bırak dinle uyut gibi..
Reklam
Orta Doğu'nun yeni yüzü küçük devletler
Savaş sonrasında bölgenin haritası tamamen değişir. İngiltere ve Fransa geniş bir coğrafyayı kapsayan ve son derece stratejik öneme sahip Orta Doğuyu böl, parçala, yönet taktiği çerçevesinde küşük parçalara ayrır. Savaş öncesinde sadece, Osmanlı İmparatorluğu, İran ve Mısır'dan müteşekkil olan Ortadoğu'da sömürgeci Avrupa Devletlerinin çıkarları doğrultusunda birçok suni devlet filizlenir.
Sayfa 109 - Yeni Şafak
Kollektivizm. Yüzyılımızın tanrısı bu değil mi? Birlikte hareket etmek. Birlikte düşünmek. Birlikte hissetmek. Birleş, fikir birliği sağla, itaat et. İtaat et, hizmet et, feda et. Böl ve zaptet... O önce gelir. Ama sonra, birleştir ve yönet. Sonunda keşfettik onu.
Hollandalılar etnik çeşitlilik ve Endonezya takımadalarının dev coğrafi ölçeğini hesaba katarak ve muhtemelen de kontrolü elde tutmak için '' böl ve yönet'' şeklindeki politikayla hareket ederek Endonezya için federasyon fikrini ortaya attılar.
Sayfa 205 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Divide et impera demişler: Böl ve yönet. Böl ki zenginleşesin; böl ki insanları kandırasın, kafalarını karıştı­rasın ve adaletle alay edesin. İşçileri bölüp dağıtın; her birine ödenen yevmiye kişi başı üretilen değeri aşıyor bi­le olabilir, ama buradaki mesele o değil. Yirmi gün çalı­şan bin adamın emeği, elli beş yıl çalışan tek bir adamın emeği üzerinden ödendi; peki, ama tek başına birisinin bir milyon asır çabalasa da başaramayacağı şeyi bin kişi yirmi günde başardığına göre, bu alışveriş hakça mıdır? Bir kere daha hayır: Tek tek emeğin karşılığını ödeyince kolektif emeğin karşılığını ödemiş olmuyorsunuz. Sonuç olarak, karşılığını vermediğiniz bir kamusal mülkiyet hakkı daima mevcut ve siz ondan haksız yere faydalanı­yorsunuz.
Reklam
Önce ulus-devletleri parçalayacaksınız. O uluslar içindeki etnik kökenleri harekete geçireceksiniz, kimlik tartışmalarını açacaksınız. Kültürel haklar, demokrasi, ana dilde eğitim diyeceksiniz. Etnik ayrımcılığa dayalı terör yapanları affedip siyasete soyunduracaksınız. O ulusu böleceksiniz. Politika şu; böl ve yönet! Irak’ın haline bir bakın, bölündü bile. Kuzeyde Kürt yönetimi, güneyde Şii ve Sünniler, alın size üç parça Irak.
Britanya'nın en önemli sömürgesi olan Hindistan'da, 1900'lerin ortasında, imparatorluk otoriteleri, böl ve yönet stratejisinin bir parçası olarak alt-kıtanın en büyük eyaleti Bengal'ı Müslüman ve Hindu bölgelerine ayırınca, ülke çapında bir direniş kampanyası gerçekleşti. Kampanya, 'Swadeshi' (kendi ülken) sloganı altında Britanya mallarına boykot, grevler, gösteriler ve Britanyalı subayların komutasındaki birliklerle çetin çatışmaları içeriyordu. Direniş hem İngilizce konuşan profesyonel orta sınıfları, Hindistan Ulusal Kongresi'ni, hem de Hinduluğun gerçek Hint geleneği olduğu gerekçesiyle Müslümanlara karşı yukarı kast Hindu husumetini cesaretlendiren ve 'terörist' yöntemleri destekleyen B. G. Tilak gibi insanları birleştiriyordu. Ancak Hindistan ayrıcalıklı sınıflarının geniş kesimleri hâlâ Britanya'ya bağlıydı. Dünya savaşı patlak verdiğinde hem Tilak hem de (Güney Afrika'dan 1915'te Hindistan'a dönen) Mahatma Gandhi, Britanya'nın savaş çabalarını desteklediler. Otoriteler Hindistan ordusunu iki milyona çıkaracak sayıda insanı askere aldılar ve çoğunu da Avrupa'daki katliama gönderdiler.
Sayfa 434Kitabı okudu
Peki, insan nasıl sindirilir? Kolay: "Divide et impera" (Böl ve yönet).
Neden?
Neden dört başı mamur bir biçimde, "böl-yönet" politikası hayata geçirilmiştir? Kaldı ki, bu uygulamanın, giderek, "böl- yönet ve yok et" biçimini aldığı da kuşkusuzdur.
677 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.