Peki, kimiz biz?
Kürt’üz-Türk’üz, kadınız-erkeğiz, Aleviyiz-Sünniyiz ama önce insanız. Birbirimize yoktur üstünlüğümüz. Sadece zulme karşıdır öfkemiz. Serez’in esnaf çarşısında Şeyh Bedrettin’dir adımız. Pir Sultan’dır bir yanımız. İşkence tezgahlarında, Hallac-ı Mansur olduk. İbrahim’dik. Mazlum’duk biz. Dar ağacına yürürken başımız dikti. Deniz’dik. Hüseyin’dik. Yusuf’tuk. Sait’ti adımız, Dağkapı meydanında. Dersim'de Rıza olduk. Bolu Beyi’ne boyun eğseydik, Köroğlu’na çıkmazdı adımız. Mahir olmazdık, cesaret timsali. Kuyuda Yusuf’tuk, Kerbela’da Hüseyin. Sürgünde Ahmet Kaya, zindanda Yılmaz Güney’di namımız. Unutmayın ki;
Ekilir ekin geliriz,
Ezilir un geliriz,
Bir gider bin geliriz,
Bizi vurmak kurtuluş mu?
Yaşar Kemal' den yine harika buram buram Anadolu'yu bize anlatan bir kitap. Adıyla müsemma üç tane efsane anlatılmış. Yine çok severek, beğenerek okudum.
Bu arada efsanelerde eski Anadolu'da atların ve halk ozanlarının yani aşıkların önemi çok güzel gösterilmiş.
İlk efsanemiz Köroğlu Efsanesi. Koca Yusuf Bolu beyinin en önemli
Yaşar Kemal okuyanlar bilirler, onun eserlerini okurken sadece okumazsınız yaşarsınız adeta. Bilindik şeyleri anlatır bizlere hep. Halkı, sevdayı, adaleti, Çukurovayı... Bizi anlatır, bizde onun satırlarıyla bir başka yaşarız bunları.
Abidin Dino'nun Yaşar Kemal hakkında güzel bir yazısını paylaşmak istiyorum sizlerle. Dino demiş ki Kemal
Tartışmasız Yaşar Kemal Anadolu halk hikayelerine gönülden bağlı bir yazarımız. Sanat toplum içindir anlayışından yola çıkan usta yazar , bu üç öyküdede kendine has destansı , öykü anlatım biçimiyle okuruyla buluşuyor.
öyküleri okurun damağında bir tat, gönlündede çok renkli hoşluklar bırakırken , farklı duyguları da aynı anda yaşatıyor.
Türk
Kendin pek mi yüreklisin? Yüreğe bakmaz o! Yürek diye bir şey yoktur! Damarına bastın mı herkes yüreklenir, Bolu Beyine kafa tutan Köroğlu kesilir. Sen yalnız damarına bas. Biz şimdi Haceli’nin damarına bastık. Onun için önlem almalıyız!..”
Bir Anadolu halk ozanı ve 16. yüzyıldaki Celali Ayaklanmasının başıdır. Onun efsanesi, Anadolu'dan başlayarak doğudaki Türkçe konuşan ülkelere yayıldı: Kafkas ve İran Azerbaycan'ına, Türkmenistan'a, Özbekistan'a, Kırgızlara ve Tobollu Tatarlara kadar. Efsane, Gürcüler, Ermeniler, Kürtler ve Tacikler gibi Türkçe konuşmayan halklar tarafından da
Kendin pek mi yüreklisin? Yüreğe bakmaz o! Yürek diye bir şey yoktur! Damarına bastın mı herkes yüreklenir, Bolu Beyine kafa tutan Köroğlu kesilir. Sen yalnız damarına bas.