Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
5/10 puan verdi
Malesef ben çoğu kişi aksinde bir yorum yazıcam. John Verdon gerçekten iyi bir yazar. Kitabın ilk 420 sayfasını kusursuzkukla yazdığını söyleyebilirim.Fakat son 55 sayfasında nedendir bilinmez ama yazar kitabın içine limon sıkıyor.Dave Gurney iyi bir dedektif ancak suçu o değil katilin kendisi çözüyor.O saçma dolap şeklindeki odada çıkıp 'ben burdayım beni yakalayın diyor' malesef roman polisiyeden çıkmasada bir dedektif romanı olmaktan çıkıyor.Son 55 sayfaya göre diğer safalar gereksiz yazılmış bir sayfa yığını.Suçu Dave Gurney çözmüyor.Tekrar dediğim gibi kitap son 55 sayfasından öncekileri gereksiz kalıyor.Kusura bakmayın ama bu kitabın o kadar beğenilecek bir yanı yok.Yazarın ilk kitabı hayal lırıklığıyla dolu boş bir sayfa yığını.İnşallah ikinci kitabı böyle değildir.
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341bin okunma
Bir günümde sen vardın yine sancılarla ağıt yaktım! Bu günümde yalnızım Rabbim yalanlara kandım ben… Bir şarkı yaptım dostum oldu arkasından ağlayandım, Ve bulandım duygularla arkasından kalbe kilidi bağlayandım. Anlatılmaz bir gecemde karanlık gökyüzüm var, Evde romantik bir hava dışarda aç yatan var. Söz veripte tutamadın mı geçmişe dönenmi
Reklam
162 syf.
6/10 puan verdi
Neil Gaiman’ı severim. Ancak okuduğum kitapları bir dolu, bir boş şeklinde oluyor. Bu da bence boş kitaplarından biri. Tarz olarak biraz Narnia, biraz Spiderwick Günceleri gibi. Küçük dostumuz Coraline – Caroline değil- yeni taşındıkları evi keşfederken, misafir odasında hiçbir yere açılmayan bir kapı buluyor. Bu kapı daha sonra Coralin’in gerçek hayatındaki her şeyin kötü bir kopyasının bulunduğu başka bir dünyaya açılacak. Kitap kısa, 176 sayfa. Bahse konu kapıdan geçen Coralin’in, öteki dünyadaki varlığı kandırıp kendi dünyasına dönmesini konu alıyor. İlkokul çocukları için belki biraz ürkütücü sayılabilir. Ama ondan sonra okurun yaşı ile birlikte gereksizliği artmakta. Elinize alıp, uykudan önce çocuğunuza da okuyamazsınız. Ama neyse ki 5 TL civarında bir fiyatla çok büyük bir kayıp değil. ucalisan.blogspot.com.tr/2015/05/coraline.html
Coraline
CoralineNeil Gaiman · William Morrow Paperbacks · 20122,041 okunma
255 syf.
7/10 puan verdi
Mimar Sinan hakkında yazılan en basit eser diyebilirim. Okurken zaman kaybettiğimi düşündürmüştü. Koca Sinan'ın toy bir aşık gibi gösterilmesine üzülmüştüm. Eser 255 sayfa olarak verilmiş fakat her iki sayfadan bir tanesi boş...
İki Cami Arasında Aşk
İki Cami Arasında AşkMürvet Sarıyıldız · Mola Kitap Yayınları · 20116,8bin okunma
Sevgili kitap dostlarım, D & R' daki 5 TL kampanyasını gözlerimle görmek için Forum İstanbul mağazasına gittim ve hayal kırıklığına uğradım. dr.com.tr/Kataloglar_/Bu-... adresindeki kitaplardan Forum İstanbul mağazasında maalesef yoktu. Öylesine indirimli gibi 3-5 kitap konulmuştu. Geçen yıllardaki gibi 5 TL
637 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalınca bir kitap olması gözünüzü korkutabilir. Bi de klasiklerden olunca sıkılmayı düşünmeniz olası. Ama kendi adıma söyleyeyim okuduğum sayfalar arasında tekinde bile sıkılmamışımdır. 553 sayfa su gibi akıp gitdi. Kitapta Nehlüdov`un vicdan muhasebesiyle karşı karşıya kalıyor, o her kendini, hükumeti sorguladığında siz de farketmeden kendinizi
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,3bin okunma
Reklam
255 syf.
·
Puan vermedi
Mimar Sinan'nın Mihrimaha olan aşkından bahsediyor.Bir sayfası boş bir sayfası dolu toplasan 50 sayfa ya var ya yok.Etkileyici bir kitap değil.Bir iki bir şey öğrenirisiniz ve çabucak bitirirsiniz.İyi kki okumuşum der misiniz onu bilemem.Çünkü Mimar sinanın Mihrimaha böylesine bir aşk beslemediğiyle ilgili rivayetler var.
İki Cami Arasında Aşk
İki Cami Arasında AşkMürvet Sarıyıldız · Mola Kitap Yayınları · 20116,8bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
1997-98 dönemi; üniversite 3. sınıftayım. Bugüne kadar aralıksız sürecek olan okuma serüvenimin başları... Başka bölümlerde okuyan arkadaşlarımdan Cengiz Aytmatov, Peyami Safa, Emine Işınsu, Tarık Buğra gibi yazarları duymuş, kitaplarını alıp okumaya başlamıştım. Bir gün bir kitapçıda sıralı olarak dizilmiş olan Cengiz Dağcı kitaplarını gördüm. Baktım yayınevi, Ötüken. üstte bahsettiğim yazarlarla aynı yayınevi. Ancak kitaplarda yazarla ilgili tek satır bilgi yok. Hatta eserlerin içeriğiyle ilgili de yok. Arka kapaklar boş. iyi de kimdir bu Cengiz Dağcı? Ne anlatır? Hiç bir bilgim yok. Tabii o zamanlar internet diye bir şey de yok yahut bizim dünyamızda yok diyelim. Neyse, bir cesaret hem sayfa sayısı hem de fiyatının ortalama olmasından dolayı Yoldaşlar'ı tercih ettim. O günden sonra külliyatını okuyacağım Cengiz Dağcı maceram başladı. Yoldaşlar, savaşın acımasızlığını gözler önüne koyan bir eser. Harekat sırasında ölen ve emrindeki birer asker olan hemşehrilerini gömmek isteyen ve emre karşı gelen Kırımlı bir subayın hislerini anlatan eser; II. Dünya Savaşı'nın ne büyük bir cinayet olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Velhasıl, rahmetli Dağcı'yı okumaya doğru eserlerinden biriyle başlamışım...
Yoldaşlar
YoldaşlarCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 1992129 okunma
372 syf.
5/10 puan verdi
Böyle tarz kitaplardan fazla bir şey beklemem ama yine de standartlarıma uygun olmalı :) Konusu, Holly adlı bir kadının kalp kırıklığı sayesinde büyükannesinin evine geri dönüşünü ve geri dönüşten sonra hayatında olan değişiklikleri anlatıyor. Holly, büyükannesinin evine döndüğünde büyükannesi ölür ve torununa kendi mutfağını, yemek pişirme tariflerini bırakır. Bi de Holly`nin hayatına girecek doğru insanın sa cardula`ı seven birisinin olacağını söyler. Holly, yeni hayatına- yemek yaparak, ders vererek, sa cardula seven doğru insanı arayarak geçirecektir. Doğru insanı bulur mu ki? :) Beğenmediğim kısımlar: Fazla ayrıntı var. Önemli olan olmayan, kitaptan soyutan sadece açıklayıcı olsun diye mi yazılmış bir sürü boş ayrıntı ile karşılaştım. Kurulan cümleler çok vasat. " aldı, geldi, koydu, vs. vs. "le bitiyor pek çok cümle. Hikaye çok basit geldi bana. İnsanı çeken, dorukta bırakan, vakit geçirmek için okunmuş olsa bile beklentinizi karşılayacak türden kitap olmadığını belirtmek isterim. Tüm bunları çıkarsak; ana hikaye 100 sayfa falandır herhalde :) Keyifli okumalar efendim :)
Aşk Tanrıçası'nın Yemek Okulu
Aşk Tanrıçası'nın Yemek OkuluMelissa Senate · Martı Yayınları · 2012278 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
Kitap okurken hiç sıkmıyor, son 150 sayfa sonu ne olacak diye ara vermeden okudum sonucu bir iki kere tahmin ettim fakat hep başka ihtimallerde aklıma geldi. Şimdi Şizofren i okumaya başladım. Güzel bir psikiyatrik gerilim, psikiyatrik tanımlamalarda boş değil baya baya işi bilen biri tarafından yazılmış. Gerilim seviyorsanız Wulf Dorn u takip edin derim
Psikiyatrist
PsikiyatristWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20169bin okunma
Reklam
200 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle matematikle ilgili olan kısımlarını saymazsak akıcı bir kitap. Ancak hikayedeki kişinin matematik profesörü olmasından dolayı, yazar sürekli olarak matematikle ilgili konulara değinmiş. Açıkcası bu kısımlar beni biraz sıktı. Ancak genel olarak hikaye hoşuma gitti. Kitabın sayfa sayısı az olabilir. Ama bence hikaye konusu itibarıyla yeterli bir sayıda denebilir. Muhakkak okuyunuz demiyorum ama boş vakitlerde kafa dağıtmak için okunabilir.
Profesör ve Hizmetçi
Profesör ve HizmetçiYoko Ogawa · Pegasus Yayınları · 2014438 okunma
..her ne kadar başkalarının boş lakırdılarına kulak asmamak gerek denilirse denilsin, alçakların laflarına katlanmak kolay değil ve bunu başarabilen tek bir kişi bile tanımıyorum. |Genç Werther'in Acıları, Johann Wolfgang Von Goethe (Sayfa 88 - Alakarga Yayınevi)
Richard başını arkaya atarak güldü . "Sen ve kardeşin , lafı dolandırmadan konuya girmeye pek meraklısınız. " "Bunu zamanla öğrendik. Boş muhabbetlerden kaçınmak için iyi bir yöntem." "Ama boş muhabbetlerin de toplum hayatında yeri vardır." "Hayır , BOŞ MUHABBETLER TOPLUMUN GERÇEKLERİ SAKLAMA ŞEKLİDİR." Tess Gerritsen Karanlığın Ayak İzleri Sayfa:31
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sade dili, akıcı üslubu ve ayetlerle desteklenmiş içeriğiyle severek okuyacağınız güzel bir eser. Kitap içerik olarak günlük hayatta çoğumuzun kullandığı veya duyduğu, dininin gereklerini yerine getirmeyen ve buna bir kılıf bulan insanların arkasına sığındığı "Benim kalbim temiz" "Dinlerin özü iyiliktir" "Çalışmakta ibadettir" gibi 40 tane bahane seçilerek üzerine yazılmış düşüncelerden oluşuyor.Bahaneler herkesin rahatlıkla anlayabileceği sade bir dille kaleme alınmış ve ayetlerle desteklenerek anlam pekiştirilmiş.Kitabı okudukça aslında bu bahanelerin ne kadar sudan ve boş şeyler olduğunu, bu bahanelere sığınan kişilerin aslında asıl zararı kendilerine verdiklerini anlıyorsunuz.Ayrıca son bahanelerde "bilim" "Dinlerin savaştan ibaret olduğu" ön yargılarına da değinmiş ve bunların aslında gerçeği yansıtmadığını sadece kötü örneklerin abartılarak kişilerin hatalarından dinin sorumlu tutulmasının yanlış olduğunu vurgulamış Özetle anlatımının akıcılığı,konuları fazla derinlemesine girmeden anlatması ve 182 sayfa olması nedeniyle sıkılmadan rahatlıkla okuyabileceğiniz bir kitap.Aynı zamanda dine ve dinin gereklerine olan düşünce ve yaklaşımlarınızı gözden geçirmenize vesile olacaktır.
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 YoluEmre Dorman · Nesil Yayınları · 2013416 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.