Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MARISSA MEYER OKUMAK!
Marissa Meyer hakkında ayrı bir yazı paylaşmak istedim çünkü kendisi benim en sevdiğim yazarlardan biri. Marissa Meyer, zamanına Pacific Lutheran Üniversitesi'nde yaratıcı yazarlık alanında büyük başarılar elde etmiş. Küçüklüğünden beri de masallara, farklı dünyalara ilgi duyarmış. Bu da bizim ortak yanlarımızdan bir tanesi:) "Sırf seni
Özür Dilerim Efendim
Her gün aynı şeyleri yapar, tek bir gün bile oraya, o rıhtıma gitmekten usanmazdı. Evinin karşısındaki fırından üç simit alırdı, biri kendi için, biri yanına gelen o küçük çocuk için, biri de martılar için... Rıhtıma yakın çay ocağından da tavşankanı bir bardak istedikten sonra, geçer otururdu rıhtımı gören ve söğüt dallarının yerlere kadar
Reklam
Gürkan Türk Silahlı Kuvvetlerinde Teğmen rütbesi ile görev yapmaktaydı. Okuldan beri çalışkan, dirayetli, ahlaklı, askerliğe aşık, güçlü kuvvetli bir Subaydı. Lakabı şimşekti. Eğitim'de hızıyla atışları ile hızlı düşünüp sağlıklı karar vermesi ile devreleri tarafından bu Şimşek denilmeye layık görülmüştü. Onun çok umrunda değildi gerçi olsada bu
BİR KADININ SOL YANI Rosida, kendisini ay ışığının aydınlattığı bir gecenin karanlığında yürürken görüyordu.Sokak lambasının yansıttığı bir gölge aniden gözlerinde belirip kayboldu .Hızlı bir refleksle etrafını gözleri ile korku içinde ve uzun uzun süzdü.Kalp atışlarının yükseldiğini göğüsünde hissetti.Sokağın dökük ,çatlak duvarında
Bir Arada Çok Güzeliz!
Bazı deneyimler vardır hani etkisi günlerce sürer... İşte dün gerçekleştirdiğimiz
Oblomov
Oblomov
buluşması böyle bir deneyimdi. :) Pazartesi sabahına bomba gibi enerji depoladık! Bu kadar eylemsiz bir karakteri çok eylemli , bol çekişmeli tartışabileceğimize hiç ihtimal vermezdim. 😁 29.kez gerçekleştirdiğimiz
Ahmed Arif Ölümyıldönümü
Ruhun şad olsun Ahmed Arif ( 2 Haziran 1991 ) ( Asıl adım Ahmed Önal, Ahmed Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilenin ve güçsüzün yanında durdum.) Leylim Leylim ile varlığından haberdar olmuştum ilk kez Arif'in. Bende derin izler ve hüzün bırakan okuduğum mektuplardaki muhteşem ve ölümsüz bir aşk hikayesiydi. Karşılıksız, çıkarsız, riyasız bir aşktı Leyla Erbil'e Ahmed Arif'in hissettikleri. Adam gibi "ADAM"dı, yürekten sevmişti kadınını yücelterek sevmişti. Benliğinde, her bir hücresinde, iliklerinde hissetmişti aşkını, sevdasını. Sözlerinde, o muhteşem dizelerinde doyasıya dile getirmişti yüreğinden dökülenleri. Böyle aşklar kaldı mı ki günümüzde? Sanmıyorum, kalsa da okyanusun derinliklerindeki bir inci tanesi kadar enderdir diyebiliyorum özetle. "Ruh eşi" tanımıyla eşleştirdiğim ve varlıkta kavuşamayan, ruhları arafta kalan bu iki özel insanın aşkına mektuplarda bile olsa şahit olmak çok güzeldi. Çok ama çok özel ruhlardı çünkü. "Ve biz, milyarlarca, aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın; kapıları, kapakları, kuş uçurmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla, kahrolası yasaklarıyla, bu acayip kaos karanlığında, biz ikimiz! İki müthiş hasret, iki parça can. ~Leylim Leylim~ "Gözlerinden, burnunun üst dudağına düşen fark edilmez incecik gölgesinden öperim canım. Öperim ömrüm. Yaşşa! " ~Leylim Leylim~
Reklam
03-30 Haziran 2020 Öykü Etkinliği
Etkinlik: #75096300 İlgili söz: "İnsanları niçin öldürüyorsunuz? Biraz bekleyin, zaten ölecekler." Seine Nehri'nin Meçhul Kadınları Gece ışıklarının yol göstericiliğiyle Seine Nehri’nin derin sularına ondan daha derin bakışlarla bakıyordu. Bir şey görüyormuşçasına bakıyordu, belki de görüyordu. Gördüğü her
Kûy-i Yâr’da Bir Mûrg
Şubat Ayı Öykü Etkinligi (Tema: Yeni Hayat) İnsanlar uzaklaşıyor gözlerimden, yüreğimden, derimden, içimden... Ruhumda yalnızlıkların türküsünü söylüyor; üşüten, ürperten rüzgarlar. Yalnızlıklar boy boy, çeşit çeşit yanı başımda. Bir tek onlar terk etmiyor benliğimi… Aynı yöne giden gemilerimiz ne çoktu tanıştığımızda. Aşkla dolu, hayaller,
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
..Ve sen gelmiyorsun çünkü gelmeye kendin ihtiyaç duyana kadar bekliyorsun.
Franz Kafka
Franz Kafka
Özlüyordum,özledikçe gelmesini bekliyordum.. Sonrasında düşünüyordum özlediğim o muydu yoksa onun yanındaki kendim mi? Hâlbuki acele etmeme hiç gerek yoktu.Bu sorumun cevabı zamanla anlaşılacaktı.Bir insanı kaybedince,kaybettiğinin yalnızca o olmadığını,onun yanındaki seni de kaybediyor olacağını anladıkça çelişkili gördüğüm bu özlem hali sakinleşecekti. Sonra başka bir soru belirdi zihnimde.Hikayemdeki ona ne olacaktı? Peki ya onu kim sevecekti..🍀 Aslında Dostoyevski'nin bu konudaki yorumu pek açıktı: " Kimse seni,sen olduğun için sevmeyecek;herkes seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için,yani kendileri için sevecek.Ve bu da demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek.Sen hiç sevilmemiş olacaksın hikâyenin sonunda." Dostoyevski acaba hep mi böyle düşünüyordu yoksa deneyimledikleriyle mi insanın sadece kendini sevebileceğini düşünür olmuştu.Yoksa o da mı şartlı şurtlu seçilmişti,sevilmişti hatta sevmişti. Belki de o kendinden kaçıyordu sen,sana koşuyor zannediyordun.O seninle kendini sevmeye çalışıyordu.Belki de sen yalnızca seni seviyor zannediyordun.Sen şimdi gelsin istiyordun belki de o gelmeye ihtiyaç duymadığı için gelmeyecekti.Ya da ihtiyaç duyduğunda gelecekti ama bu sefer de senin ona ihtiyacın olmayacaktı.Kim bilir? Zaten meselenin en çoğu onunla ilgili değil ki seninle ilgili.🍀
Reklam
Mecnun ile Ferhad'ın Öldüğüne Dâir Meşkuk Bir Rivâyettir
I. Bana bir şiir yaz kanaviçeden olsun Bir kahve pişir acımtırak dedikleri tatla örtülü Peşi sıra aradan geçince iki saat civarı bi şey Bir de yandım deyince öteden seslenince Çay koy bardağıma lütfen beni incitme II. Bunu asla babamlar bimemeli gerçi Çünkü onlar beni uslu ve duru bir çocuk bilirler Geceleri yatmadan evvel atımla ertesi
Paylaşır mısınız???
Merhaba gelmeyen sevgilim. Merhaba sevmeyen sevgilim. Merhaba yanlızlığımın ortasında terk edip giden sevgilim. Merhaba tanıdın mı bu ihanet ettigin kızı? Senin istediğin gibi başlıyım sözlerime. Neden terk etdiniz... Sizi seven bu kıza? Çok mu zor geldi paşam adam gibi sevmek adam gibi sevilmek. Daha mı degerliydi 2 kelime ile yataklara
Dersin amacı ne idi ki?
Dersin amacı ne idi ki?Bana neyi öğretmek istiyordu ki.Neye bu kadar kızmış olabilir .Böyle davranan başkalarınıda tanımıştım ama o çok acımasızdı.Hikayesi neydi ki acaba bu asık suratın izleri nereden kalmıştı. Baktı uzunca adamın suratına.Acaba çok mu sevmişti. Özlemimi canını acıtıyordu ,ondan mı bu sertlik .Düşüncelerim doğrumuydu ki yoksa o kötü birisimiydi.Yinede bir sebep olmalı kimse kötü doğmazki ne olmuştu. Bir sebebi olması gerekliydi....Bir değil hatta bir kaç sebep olmalıydı. Anlamam için biraz bilgiye ihtiyacım var. Yoksa yoksa o çok sevdiği özlemini duyduğu yokluğunu hissettiği kadınımı hatırlatıyordum ona Ben mi onu üzüyorum. Bu kızgınlık. Varlığım yetiyor üzmeye huzursuz etmeye .Derin bir sessizlik sonrası hep hüzün...
Gecenin kasvetli havası engel olmuştu uyukuya, yastığa başını koyduğundan beri aklından geçmedik, düşünmedik birşey kalmamıştı, kalktı Yüzbaşı gece 03.00 sularıydı, giydi yeşilleri, derin bir nefes çekti mevzileri dolaşacaktı.Gecenin zifiri engel oluyordu önünü görmeye ee yüzbaşı da gayret dikkatliydi, uyuyan var mı diye de nöbetçileri kontrol
22 senelik yaşantımda geriye baktığımda bunca şeyi nasıl kaldırmışım diye düşünür dururum bazen,saatlerce.Film şeridi gibi geçer gider ve inanın bazen saatlerce izler dururum,vaktim yetmez.Evet,kabul ediyorum neden diye sorduğum çok oldu.Bir çocuğun yaşamaması gereken her şeyi yaşadım.Çok fazla yanlış var.Hayatıma mâl oldu bunlar.O film şeridini
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.