Kahramanlarımız dilsizdir. Bu güne kadar, hiçbir kalem, hiçbir Türk kahramanının anıtını yapmadı. Türk vatanına yeni vatanlar ekleyenlerin adını, ancak birkaç halk destanında anıyoruz. Milli edebiyatımızın bu tutukluğu karşısında, tercü­me edebiyatımız, yarınların hafızasına yabancı milletlerin bayrak adamlarını dikmekte cömerttir. Övünmezlik, ne
320 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Şiddetle tavsiye edilen bir kitaptan beklentimin çok çok altında ayrılıyorum. Belki de orijinal dilde okumalıyım bir de. Ben verilen hiçbir duyguyu alamadım. Belki de çok acı verici kısımlarda hiçbir şekilde o duyguyu yoğun hissedemedim. Filmi de varmış ancak onu da izlemeyi düşünmüyorum. Eğer içerisinde sadece aşk geçen kitapları seviyorsanız bu kitap size göre olabilir. Ancak kesinlikle benim kalemim olan bir hikayesi yoktu. Hasta olan iki gencin birbirine nasıl aşık olduklarından ve hastayken yaşadığı zorluklara değinmiş ancak çok yüzeysel kalmış..
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaJohn Green · Pegasus Yayınları · 201723,4bin okunma
Reklam
MERHABA BEN AYKUT -2
Nezih bir yalnızlığım, Yıllanmış acı bir gözlerimden, Yudum yudum otuzlu yaşlarım başlıyor. Efkarlı mıyım? Eh biraz dumanlı, Fikrim erkenden çürüdü. Yaman gecikmiş arzularım,
Kalemi elime alıp yeniden bir şeyler yazmaya çabaladım. Geçmiş, şimdi ve dünya üzerine çeşitli düşüncelere dalmaktan bıkmıştım artık. Bir tek şey istiyordum yalnız. Kitabımı rahatça bitirmemi hiçbir şey engellemesin istiyordum. Ama beyaz sayfalara bakar bakmaz durakladım. Kağıtların görünüşü duraklatmıştı beni. Kalemim elimde, bu göz kamaştırıcı kağıdı seyretmeye koyuldum. Öylesine sert ve uzağı görücü; öylesine burada bulunan bir şeydi ki! Şimdi'den başka bir şey yoktu onda. Üzerine biraz önce yazdığım sözcükler kurumamıştı daha, ama artık benim olmaktan çıkmıştılar. "En korkunç söylentilerin yayılmasını sağlamak için her şey yapılmıştı ... " Bu cümleyi ben düşünmüştüm; başlangıçta. benden bir parça gibiydi. Oysa şimdi, kağıdın üzerinde yer almıştı: bana karşı duruyordu. Artık tanımıyordum onu. Onu yeniden düşünmek bile elimden gelmiyordu. Orada karşımdaydı; kaynağını gösteren bir belirtiyi aramam boşunaydı. Bir başkası yazmış olabilirdi onu. Ama ben, evet ben onu yazmış olduğumdan emin değildim. Harfler artık parıldamıyordu; kurumuştu. Bu da kaybolmuştu. Geçici parlayışlarından bir şey kalmamıştı geriye.
- Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözlerime kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. - Ben, dedi, boyacı olacağım. - Ne boyacısı? - Kundura boyacısı. - Neden kundura boyacısı? - Ya ne olayım?
483 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.