“Mutluluğun bir anlamının olması için, mutsuzluğun da olması gerek. Cesur Yeni Dünya’da Aldous Huxley her şeyin kolaydan tatmin edildiği bir dünya resmi çizer. Bu dünyada evrensel mutluluk, dikkatin hakikat ve güzellikten rahatlığa kaydırılmasıyla elde edilmiştir. Sanat ve bilim artık mümkün değildir, zira onlar beceri, gayret ve hayal kırıklığı içermektedir. “Ben rahat istemiyorum. Ben Tanrı’yı istiyorum, şiiri istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum, günah istiyorum” der isyancı. “Aslında sen mutsuz olma hakkını geri istiyorsun” der kontrol eden. Mutsuz olma hakkıdır ki, bize gerçek manada mutluluğu verir.”
Mutluluğun bir anlamının olması için, mutsuzluğun da olması gerek. Cesur Yeni Dünya'da Aldous Huxley her şeyin kolaydan tatmin edildiği bir dünya resmi çizer. Bu dünyada evrensel mutluluk, dikkatin hakikat ve güzellikten rahatlığa kaydırılmasıyla elde edilmiştir. Sanat ve bilim artik mümkün değildir, zira onlar beceri, gayret ve hayal kırıklığı içermektedir. "Ben rahat istemiyorum. Ben Tanrı'yı istiyorum, şiiri istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum, günah istiyorum" der isyancı. "Aslında sen mutsuz olma hakkını geri istiyorsun" der kontrol eden. Mutsuz olma hakkıdır ki, bize gerçek manada mutluluğu verir.
Reklam
* İnsan Yasası
Carlos Heitor Cony için M A D D E I Bu yasaya göre önemli olan gerçektir bundan böyle önemli olan yaşamdır el ele verip gerçek yaşam için çalışılacaktır.
Sayfa 257 - YKYKitabı okudu
“Başdiyakoz devasa binayı bir süre sessizce seyretti; sonra, bir iç geçirişle sağ elini masanın üzerinde açık duran basılı kitaba, sol elini Notre-Dame’a doğru uzatarak ve kederli bakışlarından birini diğerine çevirerek şöyle dedi: ‘Heyhat! Bu onu öldürecek.’” Klasikleri seven herkes için Notre-Dame’in Kamburu okunmazsa olmayacak eserlerin
...şiiri hiçbir zaman bir düşuncenin kanıtlanması, bir davanın savunulması, bir felsefe sisteminin sunulması olarak düşünmedim. Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir. Bunun için, baskı rejimlerinde ilk isyan bayrağını açanların daima şairler olduğuna şaşırmamak, bunu doğal karşılamak, buna sevinmek gerekir.
Sayfa 14 - Şiir Üstüne - KonuşmaKitabı okudu
Öğle güneşi keskin, beyaz ışınlarını yayıyordu. Havada tek bulut yoktu, yaprak kımıldamıyordu. Her şey böyle dinlenirken, sadece gökyüzünde kızışan yuvarlağın ışığı yükseliyordu. Mail ıssızdı, yere karaağaçların ağır ve kımıltısız gölgesi inmişti. Duvarların kenarında bulunan çukurun dibinde yol bekçisi uyukluyordu. Kuşlar susmuştu. Dörtte üçü
Reklam
72 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.