Caesar'in ve İskenderin, en güçlü işleri başarırken, tabii ve bundan dolayı yapılması gereken ve makul zevkleri bolca tattıklarını görünce, bu duruma ruhu gevşemek demem; aksine, o zor işleri ve eziyetli düşünceleri dinç bir yürekle gündelik yaşamın bir parçası haline getirmek, ruhu sağlamlaştırmaktır der
m. Zevklerin anlık zaferlerini gerçeküstü iş saymışlarsa bilge kişilermiş. Biz pek şaşkın mahluklarız. Filanca yaşamını aylak aylak geçirdi, deriz; bugün hiçbir şey yapmadım, deriz. ''Bir şey yapmadım ne demek?'' Yaşadınız ya! Bu sizin yalnız başlıca işiniz değil, en parlak, en onurlu vazifenizdir. Bana büyük işler fırsatı vermiş olsalardı, neler başarabileceğimi gösterirdim, deriz. Önce siz kendi yaşamınızı düşünmeyi, çevirmeyi becerebildiniz mi? Becerebildinizse tüm işlerin en büyüğünü yapmışsınız demektir. Kendini göstermek ve iş görmek için büyük imkanlara gerek yoktur; hangi konumda bulunursa bulunsun, perde ardında da perde önünde de insan kendini gösterir. Bizim işimiz kitap doldurmak değil, hayatımıza dirlik ve düzen getirmektedir. En büyük en onurlu eserimiz doğru dürüst yaşamaktır.