Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne zaman beynime bir kurşun sıkmak istesem, o bu şarkıyı çalıyor! Ruhumdaki kargaşa ve karamsarlık dağılıyor ve ben yine özgürce nefes almaya başlıyorum.
Karamsarlık Nedir?
Karamsarlık dünyadan umudu ve rengi, hayattan pek çok şeyi eksilten bir bakış açısı veya tutumdur. Psikolojik terimlerle söylersek, birtakım depresif inançlardan kaynaklanan ve "hep kötü şeyler oluyor"dan "ama daha çok benim başıma geliyor"a kadar uzanan bir tür olumsuz düşünme tipidir ve son noktada şöyle bir şeye varabilir: "Galiba hepsi benim suçum." Karamsar karşılaştığı tek bir olayı alıp bir çırpı da onu "daima ve ebediyen"e çevirebilir ve buradan yola çıkarak kendisi ile ilgili, hiçbir işe yaramadığı ve daha fazla çabalamanın anlamsız olduğu şeklinde bir düşünüşe ulaşabilir.
Reklam
Ne zaman beynime bir kurşun sıkmak istesem, o bu şarkıyı çalıyor! Ruhumdaki kargaşa ve karamsarlık dağılıyor ve ben yine özgürce nefes almaya başlıyorum.
32 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BİR DAMLA Sevgili okur arkadaşlarım; Bu sefer size kısacık bir kitapla geldim. Her ne kadar görsele dayalı bir kitap olsa da anlatmak istediği şeyi gerçekten çok güzel anlattığını düşünüyorum. Bilirsiniz bazen kötü zamanlardan geçeriz. Hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olmayacağını düşünüyoruz. Ve kendimizi kocaman bir karamsarlık bulutunun içine hapsedebiliriz. İşte Bir Damla da tam olarak bu konuya değiniyor aslında. Bize her ne kadar gökyüzünü karanlık kaplasa da daha sonra her şeyin tekrardan eski parlaklığına kavuşabileceğini anlatıyor. Açıkçası ne zaman hüzünlensem, ne zaman bir şeylerin eskisi gibi olamayacağını düşünsem hemen elime bu kitabı alıyorum. Bugünlerin de geçeceğini hatırlayıp rahatlıyorum sonra. Umarım buna hiçbir zaman çok fazla ihtiyacınız olmaz ama kötü hissettiğinizde bir kitap tarafından teselli edilmek isterseniz, bir damla kısacık da olsa gerçekten yürekleri hafifletme de iyi bir usta.
Bir Damla
Bir DamlaMerve Özcan · Karavan Çocuk · 202320 okunma
724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
85 günde okudu
Tutunamayanlar'a tutunamayanlar, tutunabilenlerdir.
Bir kitap bittiğinde ben aynı "ben"sem, bana göre o kitap okunmaya değmez. İşte Tutunamayanlar asla bu tür kitaplardan değil. Hani bazı yazarlar da vardır, hayat değiştiren. Ve evet, Oğuz Atay kesinlikle bunlardan birisi. Hayatı genç yaşta sonlanmış, ve bizi belki de birçok şaheserden mahrum bırakmış birisidir ayrıca. Tutunamayanlar,
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
Annem son derece kaygılı bir insandır. Ona göre her şey bir sorun kaynağıdır. Her şeyi karanlık görür. Sistematik karamsarlık onun ikinci doğasıdır. Ben küçükken ne zaman elime bir şey alsam "Dikkat, kıracaksın!" derdi. Bardağıma su koysam hemen bitmek bilmez "Dökeceksin!" ler işitirdim. Her şey için bu böyleydi. Bugün kendimden hiç emin değilsem, bunca kuşkum varsa, çocukluk yaşamamımı belirlemiş olan bu sözde felaket uyarılarının da etkisi vardır. Annemi suçlamak istemiyorum, herkesin ne olmaya çabaladıysa o olduğunu düşünüyorum, ama bazı şeyler biz istemesek de içimize işler.
Reklam
459 syf.
10/10 puan verdi
·
29 günde okudu
İnce Memed serisinin ikinci romanında çaresizlik ve karamsarlık içerisinde debelenen bir İnce Memed vardır. Abdi Ağa'dan sonra gelen kardeşi Hamza, Değirmenoluk köyüne her türlü zulmü yaşatır. Bu döngünün bir sona varacağını düşünmeyen İnce Memed'de ne yapması gerektiğini bilemeden kendi iç dünyasında bir hesaplaşma yaşar. Öldürülen Abdi Ağa'nın yerini kardeşi Hamza alır. Memed, topraklarını ele geçirmek için Vayvay köylülerine zulmeden Ali Safa Bey'i ve Hamza'yı öldürür. Ancak köylüler için tam bir efsaneye dönüşmesine rağmen zulmedenlerin öldürmekle bitmeyeceği konusunda kuşku duymaya başlar. Abdi Ağa gitmiş, yerine Hamza gelmiştir, onun yerini de bir başkası alacaktır.
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,4bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
MERHABA Hoşça kal dostum hüzün, Hoşça kal arkadaşım karamsarlık, Hoşça kal yârim yalnızlığım, Sana da hoşça kal gözyaşlarım, Ve merhaba yeni doğan sabaha, Merhaba yeni umutlara, Merhaba güzel ne varsa bu dünyada, Ve yaşamaya değer her şeye merhaba…
Nefes Almanın Ötesidir Yaşamak
Nefes Almanın Ötesidir YaşamakKunçay Dağdeviren · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
Werther 'den Lotte'ye...
"Ne zaman beynime bir kurşun sıkmak istesem o bu şarkıyı çalıyor! Ruhumdaki kargaşa ve karamsarlık dağılıyor ve ben yine özgürce nefes almaya başlıyorum."
Sayfa 36 - Kitabın sonunu bildiğim için bu kısım beni yaraladı.Kitabı okuyor
Son Bahar
Sanki yaprak döken bir bahar geçiyor içimden sert ve hüzün dolu Böyle olmaması gereken ne varsa tam ortasinda kalmış çaresiz yanlız hisseden bir adem kulu geçiyor bu dünyadan Neden niçin olmazlar içinde karamsarlık var urkekliginde kahkaha atan insanlarla çevrili etrafında tebessüm etmeye çalışan bir adem kulu işte.
Reklam
120 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
''Öyle kolay pes etmez küfrü duasından büyük olanlar.'' İktidar sembolleri ve son zamanlarda ülkelerde yaşanan olaylara her gün yine kapsamlı anlatımla ve imgeler ile çevrim öyküleri de ayrıca çok başarılıydı. Kullandığı karanlık ve masalsı dil öykülerine çok yakışıyor. Benim gözümde edebiyat bu şekilde daha bir değerli. Okuyacaksın, düşüneceksin, onu okuyuşunda farklı bir şey daha fark edeceksin. Üzerine yatıp yokmuş gibi davrandığının ne varsa, suratına çarpacak. Sarsılacaksın “ben ne yaşayacaksın” yaşayacaksın. Bir duracaksın “ben, ben, ben” demeye ara vereceksin. Bir bakacaksın başka ne var, ne yok?? Biraz daha bilinçli olmak, algıların biraz daha açılması, kaybolan, kaybedilmeye çalışılan reflekslerimizin, duygularımızın geri gelmesi, uyanışı belki. Mine Söğüt herkesin bildiğini anlatmış. Baskıcı rejim, diktatörlük, gericilik vs. yani bu ülkenin varlığından beri farklı kesimlerin birbirleriyle şeyler şeyler. Hep olumsuzluk hep karamsarlık dile getiriliyor.
Gergedan
GergedanMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20192,783 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yazarın kitabı yayımladıktan sonra "siz okurlarım ile paylaşabileceğim son eser olabilir" diye bahsetmesi.. İlk bu açıklamayı duyduktan sonra içimi bir karamsarlık çöktü. Ama sonrasın da yazar adına sevindim; "ölümün mistikliğine kavuşacak" belki benden önce ya da sonra.. İlk olarak "son şeyler ülkesinde" kitabı ile tanıştım, sonrasında hemen hemen tüm kitaplarını okudum sayılır. Her kitabında ayrı bir karektere büründüğüm, heyecan ve zevk aldığım bir yazarın daha hayata veda sözü sizi ne kadar etkileyebiliyor?
Baumgartner
BaumgartnerPaul Auster · Can Yayınları · 2023113 okunma
Yükseklik korkumun olması çok normal Ben hep yüksekte kayboldum ki Alçaklar açmaz beni Gönlüm zirvelere ait Yeryüzünü yukarıdan görmüşlüğüm epey çoktur Bu minvalde cok uçurtma kırdığım olmuştur Temaşa ettiğim zihnimde Bir eskiz almam gerek Yoksa unutmuşluğum çoktur Unutmak istediğim ne varsa Bulduğumu sandıklarım binbir emekle yolumu
Farklı ve değişik bir hikaye:)
Bitki sözlüklerinde rengi siyah olan çiçekler genellikle karamsar duyguları temsil eder; ancak karagül anlamı ile diğer bitkilerden bu konuda ayrılır. Çünkü siyah renkli olan bu gül, yeni bir sayfa açmayı ve hayata yepyeni umutlarla başlamayı temsil etmektedir. Çok narin ve nadide olan bir gül olduğu için anlamında karamsarlık barındırmaz. Pek çok hikayede ve rivayette karagül çiçeği hikayesi aşıkları temsil etmektedir. Birbirini seven iki gencin aşkının simgesi olarak bilinir. Ayrıca civar köylerde yetişen büyüklerin anlatılarına göre karagül, çiftlerin sevgilerine atılan bir mühür olarak bilinir. Karasevda, tutkulu aşkı simgeleyen bir gül olarak tanıtılır. Nasıl ki karagül kendi toprağından başka bir yere gittiğinde yapısını bozup rengini kaybediyorsa; sevenlerden biri başkasına gittiğinde aşkını kaybeder diye anlatılır. Hem yazılı hem de sözlü kaynaklarda geçen bir efsaneye göre; siyah gülün şöyle bir hikayesi var. Vaktinde karagül, şeytanın çiçeği olarak bilinirmiş ve bu çiçeğe kimse dokunmamalıymış. Ancak şehirde yaşayan genç bir kıza karagül madalyon olarak görünmüş. Kız da merak etmiş ve bu madalyona dokunmak istemiş. Kız madalyonu eline alıp sahibini aramaya başlayınca, çevre halkı kızı cadı ilan etmeye başlamış. Kimsenin dokunamadığı bu madalyona dokunan kızı halk ne yazık ki öldürmeye çalışmış. Bunu duyan şeytan da kızın ölümüne dair topraklarda bir iz kalsın istemiş ve o günden sonra toprakta yetişen güllerin sadece siyah olmasını söylemiş. Rivayete göre bu efsane Halfeti’de yaşanmış. O günden sonra açan güller siyah rengiyle görenleri hayrete düşürmüş.
1.316 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.