Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"… Siz Harut ile Marut'u biliyor musunuz? Hani insanoğlundaki nefsin ne olduğunu sınamak için dünyaya gönderilen melekleri?" "Hayır" diyordu, "bilmiyorum." Zaten benim devletlû, muhteşem ve cahil Padişahım hiçbir şey bilmezdi ki! "Sultanım" diyordum. "Babil'de azgınlaşmış insanoğlunun işlediği
Sayfa 120
Hür Hamamlar Denizi
Kadınlar hamamında Güzin Bacağının birini suya uzattı Erkekler hamamında Süleyman Uzandı bu bacağı bir güzel öptü Ölsün bakalım Kadın kısmı n'apar Güzin onu yapacak Bacağını azıcık yukarı çekti Süleyman yutar mı kaçın kurrası Bu sefer biraz aşağıdan öptü Hadi bakalım Az daha biraz daha derken sonunda O güzelim bacak sudan çıkacak Bacakla beraber bir mesele önemli Acep şimdi Süleyman nerden öpecek Dur bakalım Erkekler hamamında süleyman Az namussuz adam değilmiş hani Kalkıp dosdoğru Eskişehir'e gitti Geçirdiği gibi başına şapkasını Enflasyon parasıyla otuz lira
Sayfa 45
Reklam
Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Başladı
önce saniye teyze öldü; sonra dedem, sonra babaannem, sonra yengem, sonra eniştem. sonra eniştemin ölüm haberini bana veren bakkalı bıçakladılar, tam eniştemin yedisinin okunduğu akşam. sonra sedat amca öldü; sonra babam, sonra öbür dedem, bir de büyük deprem. otuzuma basmadan otuz tabut kaldırdım musalladan. babamdan öncekileri babamla beraber
Çocuk Dâvâmız Kendi kendimizi tenkit : Talebe mi Yetiştiriyoruz, Yoksa Ultra Modern Sevdâzedeler mi?.. Son günlerimiz, hemen hemen seyahate benzer bir at­mosfer içinde geçti: Birçok şehir ve kasabalarımızı tekrar görmek fırsatını bulduk. Bu güzel, fakat kendi haline bıra­kılmış yurt köşelerinde karşılaştığımız hazin manzaralarla; sosyal,
Düşününüz, bir kere.. Sayın muallim ve mürebbilerimiz, her türlü tesir ve telkine müsait bir çağda bulunan yavru­cuklarımıza - Millî ve terbiyevî okul şarkıları yerine maalesef böyle gayri ahlâkî meyhane türküleri belletip söyletiyor­lar. Hem de, bu zavallı çocukların faydalı bir şey görmek ümidiyle koşup gelen bahtsız velîleriyle, umumî efkâra
Yıkansam, yıkansam, hep o güneşlerle yıkansam Dişleri tenime geçse yaz rüzgârlarının İzine pek rastlamasam Ama kalbini sert ve serin tutan bir denizciye Bunu bir daha sorsam Ne çıkar bir daha sorsam Sonra hiç konuşmasam, sonra hiç konuşmasam Ve bu yorgun, bu üzünçlü yüreği Benim değilmiş gibi, benim değilmiş gibi Kimse görmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam…
Reklam
İşte tam bu saatlerde
Işte tam bu saatlerde bir yara gibidir su Yeni değilmiş uçlarında sokakların, küçük uçlarında. Senin güneş sarnıcı gözlerin Ölüm yası içindeki bir evde Olmaması gereken bir şey gibi, kırılan bir ayna gibi. Bu saatlerde. Çarmıhını yanından eksik etmeyen bir İsa gibi Merdiven taşıyan bir adam görüyoruz Sırtında on iki basamak taşıyan bir adam
KIZILELMA Bir varmış, bir yokmuş, Tanrı’dan başka Kimseler yok imiş, yakın zamanda (Bakû’)da milyoner bir kız var imiş; Türklüğü çok sever, yurda yâr imiş; Adı (Ay Hanım) mış, hanlar soyundan;
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.