Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

bulut

bulut
@bulutlarbenim
başka bir dünya mümkün.
5 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
240 syf.
·
Puan vermedi
Sis
SisMiguel de Unamuno
8.3/10 · 4.828 okunma
Reklam
"...bu sefilliğe neden boyun eğelim? İnsanlar, emeğimizle ürettiklerimizin neredeyse tümünü bizde çalıyorlar. İşte, yoldaşlar, tüm sorunlarımız yanıtı burada. Tek bir sözcükle özetlenebilir: İnsan. Tek gerçek düşmanımız insandır. İnsanı ortadan kaldırın, açlığın ve köle gibi çalışmanın temelindeki neden de sonsuza dek silinecektir yeryüzünden." ... "İnsan, üretmeden tüketen tek varlıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir. Hayvanları çalıştırır, karşılığında onlara açlıktan ölmeyecekleri kadar yiyecek verir, geri kalanını da kendine ayırır. Bizse emeğimizle tarlayı sürer, gübremizle torağı besleriz; oysa hiçbirimizin postundan başka bir şeyi yoktur."
"Tutukluluğumun başlangıcında en zoruma giden şey, kafamda hâlâ özgür adam düşüncelerinin bulunmasıydı. Mesela birdenbire bir plajda olmayı, denize doğru ilerlemeyi istiyordum. Ayaklarımın altında ilk dalgaların eslerini, vücudumun suya girişini ve bundan duyduğum ferahlığı zihnimden geçirince, aniden hapishane duvarlarının nasıl da dar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dostluk, bir insan yalnızca belleğinin doğru çalışmasını sağlamak için gerekli. Geçmişini anımsamak, onu hep sırtında taşımak, dedikleri gibi, belki de insanın kendi ben'ini koruması için gerekli tek koşul. Ben'in çekip küçülmemesi, oylumunu koruması için, anıları bir saksı çiçeğini sular gibi sulamak gerekiyor; ve bu sulama işi, geçmişin
"Ben gitmek istemiyorum ki," dedi Ferdinand delice bir öfkeyle masaya yumruğunu indirirken. "Ben istemiyorum. Fakat onlar istiyor. Ve onlar güçlü. Ben ise güçsüzüm. Onlar binlerce yıldır ne istediklerini çok iyi biliyorlar, çok iyi örgütlenmişler, çok kurnazlar, çok iyi hazırlanmışlar, yıldırım gibi tepemize düşüyorlar. Onların belli amaçları var, benimse zayıflamış, harap olmuş sinirlerim. Bu adil bir savaş değil. Bir makineye karşı gelinemez. İnsana karşı koyulabilir. Fakat bu bir makine, bir kasap makinesi, vicdanı ve aklı olmayan ruhsuz bir alet. Ona karşı koyulamaz." ... "Bu doğru değil. Dünya onlara izin verdiği sürece güçlüler. Tek bir birey herhangi bir kavramdan daha güçlüdür her zaman, fakat kendisine inanmalı, iradesine sahip çıkmalıdır. İnsan olduğunu ve insan kalmak istediğini unutmamalıdır, işte o zaman etrafını saran, beynini uyuşturan vatan, görev, kahramanlık gibi sözcükler, kan kokan, sıcak, canlı insan kanı kokan boş laflar olarak kalırlar. Dürüst ol, vatan hayatın kadar önemli mi senin için? Soylu hükümdarlarına bile kalmayan bir taşrayı resim yaptığın sağ elin kadar seviyor musun? Düşüncelerimizle, kanımızla içimizde oluşturduğumuz görünmez adalet dışında başka bir adalet olduğuna inanıyor musun? Hayır, cevabını ben vereyim, hayır! Bunun için gidersen eğer, kendine yalan söylemiş olacaksın... Ferdinand unutma! Özgür kalmak için yeterince istekliysen karşındakiler kim olabilir, kötü kalpli deliler yalnızca! Sen özgür olmayı yeterince istemezsen işte o zaman seni ele geçirirler, o zaman deli sen olursun."
Reklam
• insaf, hele ki senin elindeyse; yaramaz bir çocuğun, oynarken bozduğu alete dönüyor yaşanmışlıklarım... •
• kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm. •
• intihar edenlerin çoğu, yarı yolda kalmış katillerdir. başkalarını öldürmeyi göze alamadıkları için kendilerini öldürürler. •
• şair konuşuyor: -ölmek, yeni bir emre kadar yasaklanmıştır! •
• birbirini tamamlamak üzere varolanlar birbirini tamamlamıyor, kendime dökülüyorum, içime. •
Reklam
• 60. sevmek, içini açmaktır. •
• insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız. yalnız... •
• kendinize bakın uzun zamandan beri Peter Pan'a inanmamaya başlamışsınız. çocuklar uçamaz mı? biraz peri tozuyla neden olmasın. insan gölgesini düşüremez mi? Peter'ın gölgesini Wendy dikmişti. periler kıskançlık yapamaz mı? Tinker Bell, Peter'ı kıskandığı için garip davranıyordu, sırf bu yüzden Peter'la kayıp çocukların başına bir sürü dert açıldı. tüm bunlar anlamsız mı geliyor? kendize bir bakın yoksa siz de Peter'ın hiç hoşlanmadığı o sıkıcı yetişkinlerden biri mi oldunuz? yoksa sizde mi büyümeyi seçtiniz... •
• şu sonuca vardı Tomas: bir kadınla sevişmek ve bir kadınla uyumak iki ayrı tutkudur, sadece farklı değil aynı zamanda da zıt tutkular. aşk çiftleşme arzusunda (sonsuz sayıda kadına kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur (tek bir kadınla sınırlı olan bir arzu). •
• ... neydi ki ölüm? siyah, beyaz ve gri bir yığın. bir renksiz dünya. •
• kimseden hiçbir şey beklemiyorum. böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum. •
Reklam
• insan tozdan ibaretti ve bütün bu tozun doktoru olmanın, insanların mutsuz, hasta ya da uykusuz kaldıkları zaman hatırlayıp tekrarlayacakları şiirler yazmaktan nasıl daha iyi bir şey olduğunu anlayamıyordum. •
• savrulup atılan, toprağın üzerinde kıvrılıp bükülen ve üzerine acıyarak basılan bir mum ışığı gibi seğirerek sönmek değil, büyük alevler çıkaran bir keyif yangınında sanki rastlantıymış gibi son bulmak istiyordu. uçuruma dans ederek düşmek istiyordu. •
• acaba, bir zamanlar şu ay meselesi yüzünden sevmediğimi düşündüğüm tabiatı, sever gibi olmuş muydum hiç? acaba ağaçtan, ottan ya da uçamayan böceklerden filan bir yerden sevmeye başlamış mıydım? bir yerden sevmeye devam edebilir miydim? çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. ya hiç sevmemişsem bugüne kadar? bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı heralde. •