Hakikaten büyüklerimiz her şeyi görüyorlar ve bir işaretleriyle uyuyanları uyandırıyorlar.
Görücü usulüne karşıdırlar, ama Türkiye''nin Batı''yla evliliğinin "görücü usulü" olduğunu söyleyemez, buna karşı çıkamazlar. Büyüklerimiz bizim adımıza, gitmiş, görmüş, beğenmiş ve -bizim adımıza- karar vermişlerdir. Doğudaki davulculara kaçmayalım diye...
Sayfa 126 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
"Erdemli bir kadın nereden bulunur?" diye sorar büyüklerimiz. O yakutlardan bile kıymetlidir. Ellerini kirletmekten,
saatlerce yün ve pamuk dokumaktan gocunmaz. Tüccarların
uzaklardan yiyecek getiren gemileri gibidir
Sayfa 338Kitabı okudu
"Kalp teslim olursa yaptığı her ibadetten fayda görür. Onun için büyüklerimiz, bu hususta en iyi ilacın zikir olduğunu söylüyorlar. Çünkü Allah zikri, kalbi temizler. İçini kötü duygulardan arındırır. Zikrin nuru kalbi yakar. Orada kötü bir şey bırakmaz."
Yoruma açık
Şiir saçmadır, saçma... düşünün bir kere, dünyada kafiyeyle konuşan var mı? Büyüklerimiz emriyle kafiyeli konuşmaya başlasak bile kime ne söyleyebilirdik! Şiir ciddi iş değildir, Marya Kondratyevna.
Sayfa 297 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları -Smerdyakov-Kitabı okudu
Büyüklerimiz derlerdi ki : kahro kutik nikadina. Cidden öyle. Dünya öyle bir yer çünkü.
Büyüklerimiz ne güzel söylemiş: "Kalp ile mide birbirlerine yakın iki uvuzdur. Biri dolduğu zaman öteki boşalır."
Kafası karışık bir öğrencinin hayatının en kritik anında duruma müdahale ederek büyük farklar yaratabilecek eğitmenlerdendi.
"Erdemli bir kadın nereden bulunur?" diye sorar büyüklerimiz. O yakutlardan bilr kıymetlidir. Ellerini kirletmekten, saatlerce yün ve pamuk dokumaktan gocunmaz. Tüccarların uzaklardan yiyecek getiren gemileri gibidir.
Bütün öğretmenler aldığımız tek besinin yediğimiz yiyecekler olmadığını bilir.
Sayfa 338Kitabı okuyor