Ve aşk kapını çalar bir gün. Belki daha önce de kalbinden vurulmuşsundur ama hiçbiri o kadar tatlı öldürmemiştir seni. İşin kötüsü seversin de o ölümü. Hayat öyledir çünkü; kimi daha iyi olmak, kimi daha iyi ölmek için yaşar. Sevdiğini seçtiğini sanırsın ama seçtiğini sevmişsindir aslında. Çok sonra farkına varırsın. Fotoğraflarını saklarsın uzun zaman. Ne atabilirsin ne bakabilirsin. Onlar çekmecende, ‘O’ içinde durur. Ne git diyebilirsin yaraladığı kalbinden ne de yaranı sarabilirsin. Yüreğine bir diken gibi batıp durmasını izlersin. Ayakların gitmek, kalbin durmak ister. Ne gidebilir ne de durabilirsin. Ne yarden geçebilirsin ne serden. Çıkarıp atamazsın onu acıttığı yerden, vazgeçemezsin katilinden. Varlığına sığınamadığınm yokluğuna sığmaya çalışırsın. Zaman kanatarak akar...
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflâtuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi ser
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her şey güzel giderken başına öyle şeyler gelir ki " Yandım " dersin, " Bittim " der ve düşersin.
İşte o an, içindeki iyilikle beslenen çocuk çıkar gelir ve kapını çalar. " Kalk " der, " Kalk! "
Tutar elinden, karanlığı yırtar ve seni güzel günlere götürür.Korku nedir bilmez iyilik.
Aydınlık, karanlıktan korkar mı hiç ?
Kötü günler ile karşılaştığında;
Kimseye ihtiyaç duyma,
Önce Allah, sonra içindeki iyi niyetten başka !
Niyetin ne kadar iyiyse, Allah o kadar seninle.
Nasibin ise niyetinde gizli...
Alsa da elinden yoğunu varını, döner dolaşır geri verir sana hakkını !
Olmaz deme asla !
Olur !
Unutma ki Allah isteyince;
Kuşlar filleri yener azizim...
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın
Her şey güzel giderken başina öyle şeyler gelir ki "Yandım!" dersin, "Bittim!" der ve düşersin.
İşte o an, içindeki iyilikle beslenen çocuk çıkar gelir.ve kapını çalar.
"Kalk"! der , "Kalk"!
Tutar elinden, karanlığı yırtar ve seni güzel günlere götürür.
Korku nedir bilmez iyilik.
Aydınlik karanlıktan korkar mı hiç?
Kötü günler ile karşılaştığinda kimseye ihtiyaç duyma,
Önce Allah , sonra içindeki iyi niyetten başka!
Niyetin ne kadar iyiyse ,Allah o kadar seninle .
Nasibinde ise niyetinde gizli...
Alsa da elinden yoğunu varını ,döner dolaşır, geri verir sana hakkını!
Olmaz deme asla!
Olur!
Unutma ki Allah isteyince ,kuşlar filleri yener azizim....
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle
Sayfa 74 - İş Bankası Kültür Yayınları 25. Baskı 2018 OcakKitabı okudu
"Bu aşkı ben olasılıklarla büyüttüm.Baştan nasıl başlarsa bir iş öyle sürer öğrendim.Sevda kapını çalar çalmaz ayrılmalıyız dedim.Hos geldin demeden ayrılıktan söz etmem için o kadar büyüktü ki sebeblerim.
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
En görkemli saatinde yıldız alacasının
Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
Her yerimde vücudumun ağır yanık sızıları
Bir