Bugün uygar dünyada artık gazeteler patronların elinde değil, gazetecilerin ve okuyucuların elindedir. Bir patron bir gazeteyi satın alsa bile paşa gönlünce o gazetenin ilkelerini değiştiremez. Çoğu patron, özden gazeteci değilse ancak parasına, kazancına karışır. Bunların dışında etkisi çok azdır. Ne bileyim ben, biz böyle okuduk, Batılı gazeteci arkadaşlarımız bize böyle anlattılar. Belki de bize gönüllerini anlattılar. Gelecekteki gazeteciliğin nasıl olması gerektiğini anlattılar.
Yalnız, şunu iyice biliyorum ki, Türkiyenin basınını incelemiş birtakım bilim adamları da söylüyorlar ki... Türk gazeteciliği dünyada görülmemiş bir olaydır. Çok yakınlarda dünyanın bütün gazetecilik okulları , üniversitelerinde bir ders okutulacaktır. Bugünkü Türkiye Basını. Ve bu insanlık macerasını, olayını öğretmenler, gerçek bir basın nasıl olmamalıdır, diye okutacaklardır. Dünyada basın nasıl olmamalıdıra bizim basından başka sanırım uygun bir basın daha bulanamaz. Afrika basını mı? Haydi canım siz de oradan, garibanlar zaten çırılçıplak, ne yapsınlar çıplak kadın resmini? Beyaz kadın onları ilgilendirir mi? Etmeyin eylemeyin, o renk renk basan makinaları nereden bulsunlar? Söyleyin nereden bulacaklar?