Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yok olup gidecek olan için bir ölüm ezgisidir benim söylediğim ve beş para etmez naiplerimiz karşı­sında, kafalarına ayin başlığı geçirmiş düzenbazları­mız karşısında ve çoğu olgunluğa bile erişmemiş bil­ginlerimiz karşısında, ben, bir münzevi, meçhul biri, kendi kuşağımın kahini, yakılmak yerine sessizliğe canlı canlı kapanmış ben, yarın insanların koro ha­linde terennüm edecekleri bu silinmez sözleri ben söylüyorum.
Öğretim ve Eğitim
Çağımızın üstün düşüncelerinin ilk sırasında şu fikir bulunuyor: Eğitim ve öğretimden beklenen sonuç, insanları iyileştirmek ve hatta eşit kılmaktır. Sürekli tekrar edilen bu iddia, sonunda demokrasinin en sarsılmaz bir inancı haline gelmiştir. Bir zamanlar kilisenin dogmalarına dokunmak ne kadar tehlikeli idiyse, bugün de bu inanca dokunmak o
Reklam
O TÜRK DİYOR Kİ! O Türk öyle diyor Bu Türk öyle diyor Anadolu sonsuza kadar Türklerindir. Kim öyle diyemiyor
FENERBAHÇE EMPERYALİZME HİZMET EDEN BİR HOLDİNG TAKIMI DEĞİL Fenerbahçe algı değiştirme aracı hiç değil. Başka kapıya! Bilderberg ve Chhaum house kapısı sonuna kadar açık sizin için. Zaten 2009 tarihinde istifa etmek zorunda kalan işbirliğinin yerine gurur duyarak hatta kurumsal işbirliği yaparız diye o kapıya yağır olmadınız mı? Günü geldi
Yeryüzü ayetleri
O zaman Güneş soğudu Ve bereket topraklardan gitti Ve çöllerde yeşillikler kurudu Ve balıklar denizlerde kurudu Ve toprak Ölülerini kabul etmez oldu artık.
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
Sen doğdun; bu dünyaya bir canlı olarak, bilinçle, inanılmaz bir duyarlılıkla geldin. Küçük bir çocuğa bir bak; gözlerindeki o tazeliğe bak. Bunun üstünü sahte kişilikle örtüyorlar. Korkacak bir şey yok. Sen ancak kaybedilmesi kaçınılmaz olan bir şeyi kaybedebilirsin. Onu ne kadar erken kaybedersen o kadar iyi olur çünkü ne kadar uzun kalırsa, o kadar güçlenir. Kimse yarın ne olacağını bilmez. Gerçek varlığının farkına varmadan ölme
Köpek balıkları, kılavuz balıkları işlerini bitirsin diye sabırla beklediler, sonra da aynı düzenle yeniden güneye doğru yöneldiler. Ben, evet, artık her şeyi anlamıştım: Kılavuz balıkları ile köpek balıkları dosttular ve dostluk bambaşka bir şeydi, bir yücelik vardı dostlukta.. ama her zaman: Atlantik veya Pasifiğin o üçü de sonsuz üç boyutundaki, yaşama boyunca -her canlı için sürüp giden kan, et ve yağ kovalayışlarında kılavuz balıkları köpek balıklarının önünde o canım dolfinlerin peşine düşüyor, ya da bu kudretli dostlarını azgın dalgalarla pençeleşen balıkçı ve gemicilere yöneltiyorlardı. Buna karşılık köpek balıkları da onlara, kendi başlarına bulamıyacakları eti, yağı ve kanı ikram ediyor, asıl önemlisi, açlıktan ölecek olsalar da onlara dokunmuyor, hattâ ufak tefek avları onlara bırakıyorlardı, çünkü dostluk başka şeydi, dostlukta bir yücelik vardı ve köpek balıkları da, kılavuz balıkları da bunu biliyor, dostluğa güveniyorlardı.
Hüzündür bu kafamı bulandıran, bungunlaştıran, ne diyeceğimi unutturan, sözü darmadağın eden: Sormak istiyordum hepinize; kuş cıvıltıları, acaba, bu kadar canlı, bu kadar neşeli midir? Ve insan hüznün bu kadar ağdalısını bir başka şey için duyabilir mi? Kurt elmaya ne zaman düşer, bilir misiniz? Bu canlılıklar, bu neşeler nereye gidecek, bu sesler, bu körpecik sesler ne olacak, bu eşit görünen başlangıçlar hangi yollara, hangi sonuçlar için ayrılacak? Açıların kenarları niçin gitgide birbirlerinden uzaklaşır?
701 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.