Ama babası: "Oğlum, sen de duydun, biraz sonra kapanacakmış lunupark," diyordu. Kösenin başında bir kez daha durup seyretti Ökkeş ışıkları. Kim bilir, belki bir daha ne zaman gelirdi böyle bir lunaparka? Ama bir taraftan üzülmesine rağmen bir taraftan da için için seviniyordu. Yarın köye vardığında, arkadaşlarına anlatacağı çok şeyler vardı. Acaba içlerinden hangisi canli bir aslan görmüştü, hangisi trene binmiş, hangisI insanı şişko eden aynalar görmüştü? Yarın o da Bekir Efendi'nin oğlu gibi, geçecek o ağacın altına , toplayacaktı arkadaşlarını başına ve başlayacaktı bir bir anlatmaya.... "Amaniin, aslan ki ne aslan, sanki dana gibi bir kediii. Amanııın , tren ki ne tren, düüüüt, amanııınn, et yemeği ki ne yemeek, gapaklı yemeeek." Hepsini anlatacaktı bunların...
Caraco'dan vahiy gibi...
Yok olup gidecek olan için bir ölüm ezgisidir benim söylediğim ve beş para etmez naiplerimiz karşısında, kafalarına ayin başlığı geçirmiş düzenbazlarımız karşısında ve çoğu olgunluğa bile erişmemiş bilginlerimiz karşısında, ben, bir münzevi, meçhul biri, kendi kuşağımın kâhini, yakılmak yerine sessizliğe canlı canlı kapanmış ben, yarın insanların koro halinde terennüm edecekleri bu silinmez sözleri ben söylüyorum. Tek tesellim, bir dahaki sefere bu naiplerin, düzenbaz ve bilginlerin de bizimle birlikte ölecekleri, bu melunların felaketten kaçıp sığınabilecekleri bir yeraltı olmayacak, okyanusta onları kabul edebilecek ada kalmayacak, onları yutacak çöl de kalmayacak; onları, hâzinelerini ve ailelerini. Karanlıkların içine hep birlikte geri dönüşsüzce yuvarlanacağız ve gölgeler kuyusu kabul edecek bizi; bizi ve saçma tanrılarımızı, bizi ve cani değerlerimizi, bizi ve gülünç türlerimizi. Ancak o zaman, yalnızca o zaman adalet yerini bulacak ve bizi hiçbir gerekçeyle taklit edilmemesi gereken bir model olarak anımsayacaklar, biz yükselen kuşaklar için uyarı olacağız ve gelip metropollerimizin çirkin kalıntılarını -düzenin yarattığı bu kaos evlatlarını!- seyredecekler. ...
Reklam
Ama nasıl kurulur ki bir sanatçının yaşamı? Yarın, öbür gun, yılar sonra besteleyecek başlangıçları burda olan canlı satırları ..
Sayfa 102Kitabı okudu
Her biri eceli bekliyor, ecelse daha gelmiyor, ama gelecek. Belki bu gece gelir, belki de yarın... ama o insanların ölüme ihtiyaçları var gibi... Onlar için ölümle hayat arasında hiçbir fark kalmamış. Onlar birer canlı cenaze zaten... gözlerimin içine bakıyorlar. Hiçbiri İmdat dilemiyor
Sayfa 131 - Ötüken neşriyat, 18. BaskıKitabı okudu
İnsan kaybetmek için yaşamazdı. Yaşam sadece mutsuz olduğun anlardan ibaret olamazdı. Buradaydım, hayattaydım. Bazen olmak istemediğim ve çoğu zaman hissetmediğim kadar canlı hem de. En çok da bu yüzden güzel anlar olacağını biliyordum. Çünkü bütün kötü anları cebime koymuştum. Yarın yine canım yanacaktı çünkü bu yaşama dahildi. Ama ben yine gülümsemenin yolunu bulacaktım.
Yarın Anatomi vizem varken kitap okumaya devam ediyorum
İnsan ne kadar manyak bir canlı
Reklam
558 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.