Kitaba beklentim olmadan başladım ama çok sevdim, başlarında ve ortalarında sıkılmama ramen sonu etkileyiciydi.
Call, Magisterium'a katılmak istememesine ve sınavda sonlarda olmasına ramen oraya seçilir. Başta bütün diğer öğrenciler saçma davranışları ve kişiliği yüzünden ondan nefret etse de zamanla Call Magisterium'un pek de kötü bir yer olmadığını ve orada kalmak istediğini düşünür.
Ancak eski bir Magisterium öğrencisi olan Call'un babası Alstair Hunt, Call'un oraya gitmemesi için elinden geleni yapar. Hatta Call çok küçükken ölen annesinin Magisterium yüzünden öldüğünü söyler.
Call'un çırağı olduğu Usta Rufus, okuldan ayrılmaması için elinden geleni yaptıktan sonra eğer yine de Magisterium'dan ayrılacaksa onun büyüsünü bağlayacaklarını söyler, ama Demir Yıl'ı bitirince bunun imkanı yoktur. Call'un Demir Yıl'ın sonunda bir seçim yapması gerekir; bir büyücü olmak ya da eski hayatına dönmek.
Ancak sonradan Call'un en yakın iki arkadaşından biri olan Aaron'un bir Makar olduğu, yani "Ölümün Düşmanı"'nı yenebilecek güçte olduğu öğrenilir. Bu haber (Aaron için olmasa bile) heyecan verici olsa da Call dahil kimsenin bilmediği bir şey vardır.
Ölümün Düşmanı'nın Call olduğu.
Ve bu da Call'a olmasa bile biz okuyuculara bir şeyi açıklar; Call'un annesi ölmeden önce Alstair'e bir mesaj bırakmıştı: "Çocuğu öldür."