Aile olmak aynı çatı altında olmak değil. Keşke farkına varsanız.
Afiyet olsun)
Sana felaket bir şekilde, çaresizce âşığım.
Reklam
Kadını erkeğin arkasına atan, onunla bir mecliste oturamayan, bir çatı altında kadın erkek birlikte bulunmak gerekince araya perde geren toplum hiç bu çağın toplumu olabilir mi?
Ve bu nedenle 1962'de hiç tanımadığı -o yıllar Paris'te bulunan- Cemal Süreyya’ya mektup yazdı: "İstanbul'a döndüğünüzde sizinle ev tutup birlikte oturabilir miyiz?" Zarifoğlu, bu toprakların yoğurduğu temiz kalpli Anadolulu şairlerdendi; şiirlerine hayran olduğu büyük bir şairle aynı çatı altında yaşamanın düşünü kurabiliyordu. "Yabancılaşma" henüz bu topraklara uğramamıştı.
Yuva bazen bir çatı, ama en çok insanın birbirinde ruhunu ruhuna yasladığıdır. Yuva; bastığın toprak, rüzgarında ses, tüm canlılık ile aldığın nefestir. Şimdi ise kül olan anıların, kaygı ile düşlediğin yarınlarındır. Ama hala yuvandır! Artık senlik benlik yapan, bu düzenden ayrıdır. Öldürmek değil, kötülüğü söndürmek isteyen her insan aynı okyanusun birer su damlasıdır
Perili ata malikânesinin psiko-soysal imalarını mercek altına alan böyle bir öykü; salon ile çatı arasındaki ya da erkek diktasına teslim olan hanımefendi ile isyan eden deli kadın arasındaki bölünmenin kökenine inmeyi amaçlamaktadır. Ancak bu meseleleri incelerken paradigmatik kadın öyküsü aynı zamanda kaçınılmaz olarak her ikisi de eşit derecede rahatsızlık verici olan soğuk dış dünyaya atılmak ile içerinin sıcaklığında boğulmak gibi uzamsal seçenekleri değerlendirmek durumundadır. Dahası, bu öykü çoğunlukla hem yok olma derecesinde açlık çekmek ile hem de korkunç bir alan kaplamak ile ilgili takıntılı endişeyi de somutlaştırmaktadır.
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.