Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün, öğrencisi Japon­ ların neden çay fincanlarını kolayca kırılacak kadar ince ve narin yaptıklarını sorar. Suzuki’nin cevabı gerçek bir Zen eğitmeni olduğunu ispatlar niteliktedir: “Kolayca kırılmaları onların çok narin olmalarından değil, senin onları nasıl tuta­ cağını bilmemenden. Sen çevrene uyum sağlamalısın, çevren sana değil.”
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Güneş ne kadar olağanüstü olduğunu asla bilemez.
Merhabalaaaar! Cuniçiro Tanizaki'nin Gölgeye Övgü eseri, modernleşen dünyanın kör edici ışıklarına karşı bir ağıt niteliğindedir. Işığın yüzeyselliğini ve gölgenin derinliğini ele alan Tanizaki, Japon kültüründe gölgenin estetik ve manevi önemini gözler önüne seriyor. Yazar, gölgeyi sadece bir ışık eksikliği olarak değil, estetik bir varlık
Gölgeye Övgü
Gölgeye ÖvgüCuniçiro Tanizaki · İthaki Yayınları · 20222,009 okunma
Reklam
Ben de çayı çok severim :)
Shôbôgenzô'da da şöyle denmektedir: "Budaların, yaşlı ve saygın kişilerin günlük hayatı, çay içmek ve pirinç yemekten başka bir şey değildir."
Sayfa 31 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Eşyalar yıllarca kullanıldığında eskir. Bir nesnenin kullanım süresi dolabilir. Fakat bu yaşamın sonu demek değildir. Farklı bir kullanışını keşfedebilir ve bu nesneye yeniden hayat verebilirsiniz. İşte bu ruh hali, Zen'in kalbidir.Mesela bir değirmen taşını düşünelim. Yıllar yılı kullanıldıkça yüzeyi yıpranır ve üstüne konanlar artık öğütülemez hale gelir. Fakat bu eşyanın sonu gelmiş sayılmaz. Onu bahçeye koyabilir, basamak niyetine kullanabilirsiniz. Ya da kenarı çatla- mış bir çay fincanı, tomurcukları sakladığınız bir vazo olabilir.Nesnelerin ille tek bir kullanılışı yoktur. Kullanıcının hayal gücüne göre, binlerce farklı biçime girebilirler. Bir objeyi nasıl kullanacaksınız? İşte mitate kavramının estetik yanı budur.
Sayfa 117Kitabı okudu
Bir üniversite profesörü bir gün Japon Zen ustası Nan-İn’i ziyarete gider; amacı Zen hakkında bilgi edinmektir. Nan-İn profesöre çay ikram eder ve fincanını iyice doldurur; fincan dolduğu halde çayı koymaya devam eder. Profesör fincanın taştığını görünce dayanamaz ve sorar: “Fincan doldu, taşıyor! İçine daha fazla bir şey alamaz! Usta Nan-İn yanıtlar: “Bu fincan gibi siz de kendi fikirlerinizle dolusunuz. Fincanınızı boşaltmadan size nasıl Zen’i gösterebilirim ki?”
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çay Kitabı - Okakura Kazuko Okakura Kakuzo 1863-1913 yılları arasında yaşamış, yaşadığı dönem Meiji devrine denk geliyor. (23 Ekim 1868-30 Temmuz 1912). Doğduğu şehir Yokohama yeni şehirleşmekte göçmenleri kabul eden bir liman kenti olduğundan batıdan geşen yabancılarla kolaylıkla etkileşime geçebilmiştir. Tokyo kraliyet üniversitenin ilk
Çay Kitabı
Çay KitabıOkakura Kakuzo · Alakarga Yayınları · 2014248 okunma
Reklam
Çayseverlik ekolü, Zen kültürünün yaşamdaki küçük şeylerde bile mükemmellik arayışının sonucudur. Taoizm estetik değerlerin temelini oluşturmuş, Zen de onları pratiğe dönüştürmüştür.
Zen'in doğu kültürüne bir katkısı da dünyevi şeyleri ruhani şeylerle aynı değerde tutması olmuştur. Her şeyin birbirine bu kadar bağlı olduğu düzende küçük ve büyük arasında hiç fark yoktur, bir atom parçası tüm evrenle aynı imkanlara sahiptir. Mükemmeli arayanlar önce kendi içindeki ışığı keşfetmelidir. Zen manastırının bu öğretisi gerçekten büyük önem taşır.
Taoizmin Konfüçyüsçülük'e karşı olduğu gibi, Zen de çoğu zaman Ortodoks Budizmi'nin öğretilerine karşı çıkmıştır. Zen'in soyut anlayışına göre kelimeler düşüncenin önündeki engellerdi, Budizm kitaplarının tüm etkisi kişisel tahminlere dayalı yorumlardan ibarettir. Zen taraftarları harici aksesuarlarını gerçeğin önündeki engeller olarak niteleyerek maddelerin özüyle direk bağlantıyı amaçlar. Zen'in klasik Budist Okulu'nun renkli tabloları yerine siyah beyaz eskizlerini tercih etmesinin sebebi soyuta duyulan yoğun sevgidir.
Yüksek" sanatın kendini beğenmişliği, onu farklı coğrafya ve zamanlardaki diğer kültürlerle karşılaştırdığı­mızda ortaya çıkar. Yüksek sanat kıstaslarına göre, bir bar­dak çay içmek gibi sıradan bir şeyi sanat diye adlandırmak gülünç görünebilir. Ancak Japonya'da çay sanatının ciddi bir önemi vardır. Zen disiplini gibi, çay sanatı da zihin dahil tüm gereksiz özellikleri devreden çıkarmayı amaçlar. Saz­ dan kulübe ve sade mutfak eşyalarıyla çay seremonisi, Dai­ setz T. Suzuki'nin açıkladığı gibi, vazgeçiş yoluyla kurtuluş imkanı sunar: Yaz sabahları sadece birkaç saat açan qündüzsefası, bu­ daklı qözdesiyle buz qibi bir ayaza meydan okuyan çam ağacı kadar önemlidir. Mikroskobik canlılar, fil veya aslan kadar yaşamın tezahürüdür. Aslında onlar daha fazla canlılığa sahiptir, çünkü diğer canlılar yeryüzünden si­ lindikten sonra bile mikroplar varlığını sürdürür. Öyleyse çayhanemde çayımı yudumlarken, onunla birlikte bütün evreni yudumladığımı ve kaseyi dudaklarıma kaldırdığım o anın, zaman ve mekanı aşan sonsuzluğun ta kendisi ol­duğunu kim inkâr edebilir?
Sayfa 68 - Pdf - 2. Bölüm: “Yüksek” Sanat Üstün müdür?Kitabı okudu
Reklam
Onlarca mabet gözlerimizin önünde çöktü, ama üzerine titrediğimiz bir tanesi var ki sonsuza kadar korundu; işte bu kendimizdir.
Çay ve çiçek ustalarımız hakkında bilgi sahibi olanlar çiçeklere duydukları derin saygıyı fark etmişlerdir.
Çiçek düzenleme sanatı on beşinci yüzyılda çayseverlikle eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır.
Sanat ve din farkı
Dine göre gelecek arkamızdadır. Sanatta şimdiki zaman ölümsüzdür.
Ünlü bir Çin sözü
Çiçeklere özlem duyanlara karla kaplı tepelerin arkasında bekleyen ilkbaharı memnuniyetle gösterirdim.
158 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.