Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağla Atmaca

Çağla Atmaca
@ccaglaefla
Kitapsever, yaşam-boyu öğrenen, araştırmacı, evcimen.
662 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Methiyeleri sırasıyla düzebileceğim Tüfek, Mikrop ve Çelik’te, 600 sayfalık bu kitapta eleştirebileceğim tek bir nokta buldum. Hatta belki bu kısmı kitabın ortalarında iken okuyor olsaydım - ki bahsini ettiğim kısım kitabın son 20 sayfasında idi- yazara karşı bir önyargı ile devam edebilirdim. Şöyle ki Hıristiyanlık ve Müslümanlığı "diğer
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Tübitak Yayınları · 20167,7bin okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Diamond’un okuduğum ilk kitabı “İnsan Cinselliğinin Evrimi” oldu. Heyecanla başladığım kitap, türümüzün cinsel evrimi açısından farklı perspektifler sunduğu gibi aydınlattı da. İçeriğinde belki de hiç düşünemeyeceğimiz konulara değinilmiş, evrim üzerinden konu tartışılmıştır. Örneğin erkek laktasyonu, kadınlar evrim ışığında neden menopaza girdi? gibi basit gibi görünen ama cevabı oldukça farklı olabilecek problemlere ışık tuttu. Akıcı, bir çırpıda bitirebileceğiniz gibi zamanınızı da faydalı değerlendirebileceğiniz bir kitap. Evrim ile alakalı herhangi bir şey bilmeseniz de rahatlıkla okuyabilirsiniz.
İnsan Cinselliğinin Evrimi
İnsan Cinselliğinin EvrimiJared Diamond · Pegasus · 2020731 okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Biz terapistlerin atacağı adımlar, danışanın daha iyi hissetmesinden ziyade daha iyi bir yaşam kurmalarını sağlamaya yönelik olmalıdır.” • • • “Kabul “gönüllülük” olarak da kullanılmaktadır. Ne kadar acı verici ve aversif (itici) etkisi olsa da içsel deneyimlerimizin olduğu gibi var olmalarına izin vermek, onlar için yer açmak ve onlarla
Terapide Psikolojik Esneklik
Terapide Psikolojik Esneklikİbrahim Bilgen · Epsilon Yayınevi · 202132 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bu tarz şiirsel bir üslupla kaleme alınan bir kitabı daha önce hiç okumamıştım. Siddartha ve Siddartha’nın yaşam öyküsü benim için ilk ve nadide eserlerden biri oldu. Gelişigüzel okunulacak bir kitaptan ziyade durup düşünmemi, acaba ben neyim’i, nerede durduğumu, ne yaptığımı, Ben’imi tanıyıp tanımadığımı, o öz’e ulaşıp ulaşmadığımı sorgulamamı sağladı. tam da bu noktada Siddartha’nın yaptığı şeyde buydu kanımca; Ben’ini bulmak… Oraya buraya savruldu, Buddha’nın, babasının, Samanalar’ın öğretilerine saygı duysada onların yolundan gitmemeyi tercih etti. Kendi Ben’ini kendi özünü kendi bulmalıydı. Bu uğurda acılar çekti, çoğu şeyi de öğrendi; “çocuk insanlar” dediği kişilerden. Ormanda yaşayan bir Samana iken tüccar oldu, çok paralar kazandı, kumarlar oynadı, Kamala’sı ile tanıştı, sevdi onu sevgi nedir bilmeden. Sevemedi bu çocuk insanların yaşamını; Böylesine bir yaşamı seçtiği için kızmıştı kendine, intiharı, ölümü bile düşlemişti kendisine olan öfkesinden… Ben’inde böylesi bir yaşama yer yoktu, olmamıştı. Ormanı terk edip, şehre geçen Siddartha şehiride böylelikle terk etti. O Ben bir yerlerdeydi, bulacaktı onu, yaşamın özünü. Zannediyorum ki bu kitabı okuyan kişiler farklı farklı yorumlarda bulunacaktır çünkü, tek bir yorum çıkarılamaz bu kitaptan. Herkesin düşünceleri, yaşanmışlığı, özü farklıdır, Ben’i farklıdır. Okunması gereken bir kitap, okunup dersler çıkarılması, bazı sözlerinin özümsenmesi gereken bir kitap…
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
228 syf.
·
Puan vermedi
Tek solukta okuyabileceğinizi düşündüğüm -zira benim için öyle oldu- durup üzerine düşünebileceğiniz, gerçekten böyle olabilir mi diye kendinizi sorgulayacağınız, yeri geldi mi afili sözlere, ortamda kullanırsanız sizi entellektüel sayacak, havalı gösterecek cümleler ile karşılaşacaksınız. Büyük büyük hatta yine büyükannelerimizden (yazar burada
Psikosoybilim
PsikosoybilimAnne Ancelin Schützenberger · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016244 okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ezilen, hakları ve özgürlükleri yalnızca kadın olarak dünyaya geldikleri için ellerinden alınan iki Afgan kadın.Yalnızca "kadın" oldukları için dövülmeye, işkence edilmeye, aşağılanmaya layık görülmüş, çok küçük yaşlarda -adet görmeye başlar başlamaz- kendilerinden 5 katı büyük adamlarla evlendirilen Rahima ve Shekiba'nın acı ve ızdırap dolu yaşamlarını sunuyor yazar bize. Kitabın dili ve üslubu oldukça sade. Betimleme ve tasvirleme pek yok gibiydi. Karakterlerin iç sesini ve hissettiklerini okuduğumuz kahraman ve tanrısal bakış açısı romanın anlatım biçimini oluşturuyor. Olay örgüsü akıcı bir dil ile aktarıldığı ve olayların heyecanı okuyucuya gerçek anlamda hissettirilebildiği için sıkılmadan saatlerce herkesin okuyabileceğini düşünüyorum. Yeri geliyordu oturduğum yerde çayımı veya kahvemi içerken Rahima ve Shekiba'nın yaşadıklarını düşünüyordum. Bir kadın olarak "ben olsam ne yapardım" diye soruyordum kendime. Yaşamak ve hissetmek istedikleri her şey içinde ukte kalmış iki kadın...Bu yönüyle bile oldukça üzücü...Kitap her ne kadar "farklı bir son ile bitebilirdi" desem de severek okuduğumu söyleyebilirim.
Kabuğunu Kıran İnci
Kabuğunu Kıran İnciNadia Hashimi · Arkadya Yayınları · 20191,219 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Ben kitap okurken arka planda klasik müzik çalmasını severim; sanki daha bir konsantre oluyor, olayları hayalimde daha kolay canlandırmama neden oluyor diye. Veba Geceleri'ni okurken klasik müziklerimi değil Spotify listemdeki 'Osmanlı Musikisi'ni dinledim. Romanın akışı ile osmanlı tarzı besteler bir ahenk içinde dans ettiler adeta zihnimde. Bu
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
279 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Biz ne çoğunluğuz ne de kudretli. Ve evren de, uzay içinde bir sivrisinek kadar bile büyük olmayan bir toz zerreciği." diyor Gündüz Vassaf. Kitabın her cümlesi altı çizilesi de olsa kendi ideolojilerim doğrultusunda eleştirdiğim, düşüncelerine katılmadığım noktalarda elbette ki oldu. Okumayı keyifli kılanda bu değil mi zaten? Kendi düşüncelerin ile başkalarının düşünceleri arasında köprü kurmak, fikirlerinin farkına varmak. Kitabın içeriğinde her bölüm için kullanılan farklı görselleri incelemek beni heyecanlandırdı. Her bir bölüm bittiğinde öteki bölüme geçmek, bu kez hangi eserin, kimin sözü ile konuya girildiğinin meramı içimde büyümedi değil. Oldukça kolay okunabilecek, durup şöyle bir düşünmeni sağlayacak, gündelik yaşantımızdaki olgulara farklı bir perspektiften yaklaşmanı sağlayacak. Konuların bölümlere ayrılmış olması, bölümlerin en fazla beşer sayfalık olması okumayı daha kolay hale getirdiği için hızlıca bitirivereceğinizi düşünüyorum zannımca. Bu kitabı Gündüz Vassaf'la tartışmak, onunla tanışmak isterdim. Düşüncelerini merak ettiğim biri haline geldi bu kitap dışında. Kahvemi içerken okumaktan keyif aldığım kitaplardan biriydi. Bu durum benim için çok önemli.
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 20209,9bin okunma
366 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Antropoloji hakkında daha önce hiç okumayan bana antropolojiyi sevdiren, dikkatimi çeken, sayfaları soluksuz çevirmeme, bu minvalde başka kitaplar almama seben olan muazzam kitap. Cümlelerce övgüler yağdırsam bu kitaba yeğdir. Öncelikle kitabın içeriğine dair olan kavramları öğrenmekle başlıyorsun okumaya; bunlardan biri adaptif diğeri ise maladaptif. Kitabın tümü bu kavramları tartışıyor. Kabilelerin, küçük ve geleneksel halk toplumların, günümüz modernitesinin kültür ve geleneklerinin adaptifliği ve maladaptifliği üzerinde çeşitli incelemelerde bulunuyor. Bölgeye giden antropologların kaleme aldığı araştırma sonuçları ile zenginleştiriyor okumayı. Antropoloji, antropologlar, daha önce hiç duymamış olduğun kabile ve onların ilginç ve irrasyonel, maladaptif sayılabilecek törenleri, kültürleri hakkında envai çeşit bilgi veriyor. Çoğu yerde kitabı okurken -farkında olmadan sesli bi şekilde- 'hadi canım' dediğimi fakr ettim (çevremdekilerin söylemiyle). Hintlilerin sati'leri, kehanetlerin gerçekleşmemesi için insan veya sığır kurban edilmesi, toplu tecavüz ve cinsel ilişkiler, şiddet gören kadınların kocalarına kabilenin grup kadınları ile uygulamış olduğu akıl almaz işkenceler... !Kung San'lar, Guusiler, Mbutiler ve daha aklıma gelemeyen birçok kabile ve törensel etkinlikleri. İvedilikle yazılmış bir kitap. Yazar dikkatlice seçmiş kelimelerini, cümlelerini. Yanlış anlaşılabilecek yerleri yorumlamaları ve düşünceleriyle açıklama kavuşturmuş. Kalemine sağlık Edgerton. Alın ve okuyun. Yazacaklarım bu kadar...
Hasta Toplumlar
Hasta ToplumlarRobert B. Edgerton · Buzdağı Yayınevi · 2017581 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Kitabın özellikle son kısımları o kadar faydalıydı ki 10 puan üzerinden 8 vereceğim yere 1 puan ekleyerek 9 verdim. Aslına bakılırsa baştan aşağı faydalı, kayda değer ve özellikle senin emin olduğun şeylere “aa bu böyle mi, böyle olabilir mi” demeni sağlıyor. Beyin, zihin, bilişsellik gibi konularda çok farklı bir perspektif ile farklı bir pencereden bakmanı sağlıyor. Değerli bir kitap. Kısacası beğendim. Zihin ve beyin üzerine okumayı, araştırmayı sevenlerin mutlaka dönüp bakması, incelemesi gereken bir kitap.
Zihnin Gizli Yaşamı
Zihnin Gizli YaşamıMariano Sigman · Aylak Kitap Yayınları · 202071 okunma
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
“Bireysel psikoloji, aşağılık-üstünlük kompleksi, toplumsal uyum” kitabın temel kavramlarını oluşturuyor. Bu kavramlar minvalinde dönüyor kitap. Bireyin bir başına değil toplumla güçlendiğini, yaşam üslubunun 4-5 yaşlarında oluştuğunu, aşağılık kompleksinin üstünlük kompleksinin altında yattığını ve bireysel psikolojinin bu gibi durumlar karşısında ne yapması gerektiğini dile getiriyor; bireye, ebeveynlere, hekim ve psikologlara önerilerde bulunuyor. Bana kalırsa bir kez daha okunulursa özümsenebilecek kitap. Sonlara doğru daha bir sardı beni başlara nazaran. Teorik bilgilere yer vermesine karşın akıcı bir üslupla yazılmış. Psikolog, psikoloji öğrencisi olmayan biri -sıkılmaması şartı ile- pekala okuyabilir. Kalıtımsal yatkınlıklar, evrim konusunda eleştirel bir tutum izliyor Adler. Kalıtımdan ziyade davranışların, tutumların yaşam üslubu ile iç içe olduğunu, çevresel etmenler, toplumsal yakınlık gibi durumlar ile bunların ve ortaya çıkıp şekillenebileceğini dile getiriyor. Lafı sözü uzatmadan incelemeyi burada bitiriyorum. Adler’i anlamak için yukarıda sözüne ettiğim kavramları iyice özümsemek/anlamak gerekiyor. Kendine has bilgilerini, kuramlarını bu kitapta açıkça fark edebilirsiniz.
Yaşama Sanatı
Yaşama SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20182,598 okunma
%76 (256/336)
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Aslında kitabı bitirmeye yakın bir yerde yarım bıraktım. Zihnimi tam veremediğimden mi yoksa kitabı çok büyük bir beklenti ile alıp bu beklentimi karşılayamadığı için hevesemi mi kaybettim bilemiyorum ama artık okumak istemediğime karar verdim. Kitap asla kötü değil onu demeye getirmiyorum ama en azından -şimdilik- bana hitap etmedi. Belki aylar sonra tekrar elime alıp okur bitiririm ve buraya bir güncelleme yazısı yazarım. Şimdilik bu kadar.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ne yazık ki bu kitaba 10 üzerinden verebileceğim en yüksek puan benim nazarımda 4. Aslında çok önemli ve ilginç konulara değinmiş olsa da yazarın dilinden mi yoksa kitabın çevirisinden dolayı mı bilemiyorum okurken sıkıldım. Bir günah keçisi bulmak zorunda değilim değil mi? Belki de anlatılanlar ilgimi çekmemiş, odağımı kitaba verememişimdir -psikolog olsam da. Yine de anlatılmak istenenler daha açıklayıcı ve akıcı bir dille ifade edilebilirdi. Gerçi “zaman” gibi soyut bir kavramı genleştirip daha nasıl açıklayıcı anlatabilirsin ki? Gördüğünüz üzre kitap hakkında çelişkiler yaşıyorum. Kötü bir şey desem iyi yanlarını elimine ediyor oluyorum. Bu durumda benim hoşuma gitmiyor. Sinirbilime, tıbbi psikolojiye, nöropsikoloji ve nörobiyolojiye ilgi duyan bir ben için kitabın sonları başlangıcına göre okuması daha zevkli bölümleriydi. Bolca beyin bölgesine özellikle zaman ve beden algısının somut bir yapısı olan “insula korteks”e yer verilmişti. Anlatılan deneyler, ampirik çalışmalar görseller ile de süslenmişti. Bu kitaba okumamın üzerinden biraz zaman geçtikten sonra -belki de bir yıl veya 5 yıl- tekrar bir şans vereceğim. O zaman tüm bu incelememi belki yeniden düzenlerim.
Hissedilen Zaman
Hissedilen ZamanMarc Wittmann · Metis Yayınları · 2018296 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dili, akıcılığı gayet yerinde ve anlaşılır olmasına rağmen biyolojik terimlere “haliyle” sıkça yer veren bir kitap. Biyologların ve biyoloji okuyanların kitabı daha rahat kavrayabileceklerini düşünsem de bu sözüm gözünüzü kitap için korkutmasın bir psikolog olarak anlamam gerekeni gayet iyi anladığımı düşünüyorum. Gelgelelim bahsettiğim kavramlara. Bu kavramları unutmaz gündelik hayatımda çevrem ile sohbet ederken kullanırsam pekala havalı görünürüm diye düşünüyorum. Ancak unutmayacağım bir bitki var ki o da “küsküt”. Bu kitap sayesinde varlığından haberim olan bu bitkiyi kolay unutacağa benzemiyorum. Kitap her şeyden önce artık bitkilere bakış açınızı değiştiriyor. Güneşin olduğu yönde bitkilerin o tarafa yönelmiş olabileceğinden hareketle inceleme yapmaya girişiyorsunuz. Gündüzün, gecenin sizin gibi farkında olabileceğini; yapraklarına dokunurken sizi hissedebileceklerini biliyorsunuz. Evimin bahçesindeki bitkilere, ağaçlara bakarken ister istemez farklı düşünüyor, hissediyorum artık. Oldukça bilimsel bir kitap; tarihte yapılan deneylerle, bu deneyleri yapan bilim insanlarıyla, tezler ve karşı tezlerle kısacası her yönüyle bilimsel bir şelale tadında. Görseller ile süslenmiş olması işin hoş kısımlarından biri (tabii ben bazı bitki ve kavramları mutlaka Google’da arattırıp inceledim). Zamanımı faydalı geçirmeme sebep olduğu, hayatıma, hislerime ve düşüncelerine su götürmez bir gerçeklikle bir şeyler kattığı için her kitabın yazarına ettiğim teşekkürü bu kitabın yazarınada etmek istiyorum.
Bitkilerin Bildikleri
Bitkilerin BildikleriDaniel Chamovitz · Metis Yayıncılık · 2021885 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Böylesine bilgi dolu, her paragrafın altı çizilecek cinsten kitabı yazdığı için -göremeyecek olsa bile- minnettarlığımı sunmalıyım Frans De Wall’a. Övgüyü sonuna kadar hak ediyor. Kitaba başladığımda -evrim için- yakın akrabalarımız sayılan şempanze, bonobo ve diğer primatlar hakkında tek bir bilimsel bilgiye sahip değildim. Kitabı bitirdiğimde kendime şöyle bir baktım ve ne kadar çok şey öğrenmiş olduğumun bilincine vardım: Hem kendi türümüz hem de primatlar hakkında. Yeri geldi üzüldüm, yeri geldi gülümsedim, yeri geldi şaşırdım. Bonoboların, şempanzelerin, makakların, şebeklerin, kapuçinlerin vs. hayatlarına misafir oldum. Sıcacık, iç ısıtan türden ilişkilerini de okudum. Evrimsel açıdan da bir çok noktaya oldukça bilimsel, akıcı bir dil ile yaklaşmış yazarımız. Kesinlikle okumanızı, kütüphanenizde bulunmasını tavsiye edeceğim. Teşekkürler Frans.
İçimizdeki Maymun
İçimizdeki MaymunFrans de Waal · Metis Yayıncılık · 2008232 okunma
36 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.